23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Buzun üzerinde kardan perde festivali

Burçak Evren

Burçak Evren

Gazete Yazarı

A+ A-

Bizim ulusal film festivallerimiz hem birbirine çok benzer, hem de yazın sonunda birbirlerine çok yakın tarihlerde yapılırlar.

Festivallerimizin birbirlerine benzemeleri kurumlaşmayıp ilkelerinin pek belirgin olmamasından kaynaklanır. Kurumlaşamayıp ilkelerinin belirsiz oluşlarındaki tek neden ise;  bu festivallerinin birçoğunun yerel yönetimler tarafından yapılmasıdır. Yerel yönetimler değiştikçe, geçmişleri ne denli geriye giderse gitsin festivallerin kurumları, ilkeleri ve de doğal olarak bunlarla organik bir bağ içindeki yöneticileri de değişiverir. Bu bir kural değildir ama, hep böyle olur.

Oysaki klasik olan, uygulanması istenilen ve de arzu edilen bir ilke vardır; hizmetin devamlılığı diye… Ama bu devamlılık ilkesi yalnızca yerel yönetimlerde değil, birçok alanımızda hiçe sayılır. Her gelen kendi imzasını atmak için iyi ya da kötü değerlendirmesini girişmeden, bir öncekinin yaptıklarını yıkarak işe başlar. Örneğin bir önceki festivalin yaptığı onca kitap, bu değişimlerde yok sayılarak, ya atılır, ya satılır ya da yakılır. Bunun örnekleri sayılmayacak denli çoktur.

İlkesizlik de bizim birçok festivalimizin “olmazsa olmaz” olarak tanımlayabileceğimiz gerçekliklerinden biridir. Yerel yönetimler değiştikçe festivallerin yapısı da değişir. Öylesine değişir ki; onca yıllık festivali “babasının malı sayan” belediye başkanları, “ben kaldırdım” diye kaldırıp atabilirler. Bu tür atmalara da yakın tarihimizde tanık olmadık mı?

Ulusal festivallerimizin birbirlerine benzemesine gelince, yalnızca birbirlerine yakın tarihlerde yapılmasıyla değil, etkinlikleriyle, yarıştırdıkları filmlerle de birbirine fena halde benzerler. Her yıl bir takım filmler, festival festival dolaşarak şanslarını denerler. Bir festivalde tek bir ödül alamayan bir film, bir bakarsınız ki bir diğerinde ödüllere boğulur. Her yıl rastlanır bu tür garipliklere…

Söyleyeceğimiz sözü sona bıraktık. Bu kez yeni, yepyeni, değişik bir festivalden söz edeceğim. Öncelikle bu festival kış aylarında yapılıyor, üstelik –inanmayacaksınız ama- bunun perdesi kardan. Ama bitmedi, dahası da var. Sinema salonu ise bir gölün üzerinde. Elbette ki perdesi kardan olan festivalin salonu da buzdan olur. Kısacası buz tutummuş perdesi kadardan olan bir festival. Adı da zaten Kardan Perde Film Festivali. Yer ise Kars/Ardahan’ın Çıldır gölü.

Yönetmen Reis Çelik, daha önce provasını yaptığı bu ilginç festivalin yaratıcısı. Belki de dünyada benzeri olmayan bir festival. Bu yıl 2-7 Mart tarihleri arasında yapılıyor.

Festivalin açılış filmi Reis Çelik’in yönettiği İnat Hikayeleri. Doğaçlama çekilen Tuncel Kurtizli bir film. Festival boyunca filmlerin gösterileceği mekanlar ise; Kuzey Yıldızı Tesisleri önü ile Ardahan Kura nehri üzeri. Balkon ya da koltuk -loca gibi mevkiler yok. Üstelik her yer, hem ücretsiz hem de numarasız. Salon buzdan, perde kardan… İzlenecek filmler ise; ”Kar Korsanları”, “Deli Deli Olma”, “Kader”, “Kar Kırmızı” ve Rıza Sönmez’in “Orhan Pamuk’a Söylemeyen Kars’ta Çektiğim Filmde Kar Romanı da Var”

Festivalin etkinliklerine gelince, onlar da festivalin yapıldığı yöreye özgü: Şeytan kalesine yolculuk, göl üzerinde küçük maraton yürüyüşü ve geleneksel kaz yemeği ile aşıklar gecesi…

Dileriz ki ömrü uzun, karı bol, buzu çok ama çok olsun… Az konfor değil, buzun üzerinde kardan perdede film izlemek…

Ayrıksı olarak tanımlayacağımız bu tür festivaller üşütmüyor, inanın, içini ısıtıyor insanın…