CHP çok şanslı

Okul ve iş hayatımda çok uzun yıllar hem okuyarak hem çalışarak beraber olduğum bir arkadaşımla geçen gün sohbet ettik. Sohbet, ikimizin de üzerinde konuşabildiği ekonomiye, son asgari ücret ve emeklilere yapılan zamlara geldi. Arkadaşım klasik bir CHP seçmeni. Son ekonomik gelişmeler ve AK Parti uygulamalarından söz açılınca “CHP genel seçimleri kazanmadığı için o kadar şanslı ki, eğer kazansa idi ekonomiyi düze çıkarmak için yapacağı ve yapması gereken bugün Mehmet Şimşek tarafından yapılanlar olmak zorundaydı. CHP bunları uygulasa idi tarihten silinir giderdi.” dedi.

CHP DE AYNI POLİTİKAYI UYGULAYACAKTI

Arkadaşımın kastettiği, Sayın Şimşek tarafından 2023 yılı Haziran ayından bu yana uygulanmaya çalışılan neoliberal politikalardı. Bu uygulamalar nelerdi? Faizlerin artırılması, büyümenin engellenerek ekonomiyi daraltıcı politikalar uygulanması ve sözde talebi frenlemek için gelirlerin düşürülmesi idi. Yani arkadaşım diyor ki CHP de emekli maaşlarını ve asgari ücreti bu şekilde yapmak zorunda idi. Ayrıca ticaret ve sanayi daraltılacak yani iflaslar, iş yerlerinin kapanması bunu takip eden süreçte de işsizlik artacaktı.
Arkadaşım haklı idi. Çünkü mecliste bulunan iktidar ve muhalefet partilerinin anladığı ekonomi politikası neoliberal politikalardı.
Arkadaşım bu görüşü savunurken şunu da eklemek zorundaydı. Başka yapılabilecek bir şey var mı? Ekonomi biliminin matematiği bunu emrediyor.
CHP seçmeni olan arkadaşımın ön yargılarını kırmak, dünyada uygulanabilen tek ekonomi politikasının liberalizm olmadığını anlatmak zaman alacak. Biraz da hayat bu dersi ona verecek.
Ama her şey bir yana, CHP’nin Mustafa Kemal’den bu denli kopması ibret verici. 1930’ların başından 1940’lara kadar uygulanan “devletçilik” politikasının liberalizm olmadığını. Türkiye’nin en hızlı kalkınmasının bu dönemde yaşandığını unutmak acı.

TABAN TABANA ZIT

Mustafa Kemal’in Altı Ok’u anayasaya eklediği 1937 yılında, “devletçilik” ilkesinin yani liberalizmin taban tabana zıt ekonomi politikasının Mustafa Kemal Atatürk tarafından anayasaya sokulduğunun bilincinde olmamak, sadece benim arkadaşımın değil CHP’lilerin büyük kesiminin farkına varmadıkları bir gerçek. Bu gerçeğin üstünü fark edenler için örtmek o kadar da zor değil. “Devir değişti” dersiniz olur biter. O zaman o politikalar geçerli idi. Bugün geçersiz.
Hani “izindeyiz” diyorsunuz. Tabi izindeyiz ama o gün ayrı, bugün ayrı.
Emperyalist propaganda mekanizması toplumun tüm kesimlerini etkiliyor. Toplum kendi lehine gelişmeleri elinin tersi ile itip kendi için doğru olmayanı tercih ediyor.
Önümüzdeki bir iki yıl Türkiye’de bilinç sıçramasının yaşanacağı yıllar olacak. Üretim Devrimi Programı çerçevesi içinde Mustafa Kemal’lerin devletçilik politikası tekrar geniş kitlelerce benimsenecek.
Türkiye bu ekonomik uygulamaları kaldıramayacak durumda. Atlantik sistemi içinde de işlerin iyi gitmemesi neoliberal politikaların artık miadının dolduğunun kanıtı.
Türkiye’yi buradan ne AK Parti ne de CHP çıkarabilir.
Buradan çıkış Üreticilerin Millî Hükûmeti ile mümkündür.