29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çin Halk Cumhuriyeti’nde ekonomik gidişat ve Xi

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

Geçen haftaki The Economist dergisinin kapak dosyası “Çin’in Yavaşlaması : Xi’nin Yeni Ekonomik Modeli ile İlgili Sıkıntı” başlığını taşıyordu. Aynı haftada çıkan Time dergisinin “Dünyanın En etkileyici 100 Kişi” özel sayısındaki “Liderler” bölümündeki isimlerden biri de “Xi Jinping” idi.

Biz de bu kapsamda CRI (China Radio International) Türk’te sevgideğer Mehmet Kıvanç ile 2.6.2002 tarihinde“Manşet” programında nitelikli bir söyleşi yaptık. Bu söyleşinin bir özetini aşağıda paylaşacağım. Meraklısı youtube’da yayının videosunu izleyebilir.  

Time dergisinde Prof. Wasserstrom diyor ki, “Jinping 2012’de Komünist Parti Genel Sekreteri olduktan beri, Mao’dan sonra Çin’in en büyük şahsiyeti oldu. Jinping’in hem ülkesel hem de uluslararası etkileyiciliğini tanımlamak için yaptığı işleri sıralamak yeterli olacaktır: Kuşak ve Yol Girişimi İnsiyatifi’ni gündeme getirmesinin ardından yapılan yoğun altyapı yatırımları stratejisi Çin’in küresel etkisini genişletici bir rol oynadı. Yolsuzluğun üzerine üzerine gidilmesi ve ikincil amaçları olan sivil toplum kuruluşlarının bu amaçlarına önem verilerek yer açılmasıyla anlamsız rekabet tasfiye edildi. Anayasal düzenleme ile yöneticilerin görevde kalmaları önündeki kısıtlar kaldırıldı. Küresel hasar veren bir virüs ile ilgili savaşımda iyi bir toparlama yapıldı, sıfır vaka hedeflendi, yurttaşların karantina kısıtlarına uymaları konusunda istikrarlı bir tutum izlendi”.

Gelelim The Economist’e. Editör’e göre, son 20 yıldır 80 çeyreğin 79’unda büyüyen Çin ekonomisi son çeyrekte tehlikede imiş! Sıfır Kovid politikası nedeniyle ekonomide yavaşlama ve dur-kalk kalıbı egemen oluyormuş! Batı’dan mRNA aşısı ithalatı istenmiyormuş!

Aslında Batı kapitalizminin derdi küresel tedarik zincirlerindeki aksama! Bu aksama Batı ülkelerinde enflasyonun üç ana nedeninden biri, onun için sıkıntı! Dergi diyor ki, “Xi ideolojiyle gönenci karşı karşıya getiriyor”. Neymiş peki? Xi şunları hedef olarak koymuş: eşitsizlikle, tekellerle ve borçla uğraşmak; GSYİH’nın yüzde 8’ini sağlayan yeni teknolojilerde Çin’in başatlığını sağlamak ve Batı’nın yaptırımlarına karşı cepheyi tahkim etmek; bunun için kimi katı önlemler ve cezalar uygulamak.”

Hükümet 2022’deki resmi büyüme hedefi olan yüzde 5,5’u sağlamak konusunda kararlı. 19 Mayıs’ta Başbakan Li Keqiang, bürokratlara “Büyümeyi restore etmeleri ve merkez bankasının ipotekli konut kredileri faizini düşürmesi konusunda ‘kararlı hareket etmeleri” direktifini verdi. Ayrıca Çin’deki teknoloji kodamanlarının (Alibaba, Tencent, Baidu, Huawei, Xiaoi, Lenovo, ZTE vd.) durumlarının tekrar değerlendirilmesi gündeme geldi. Tahvil çıkarımı karşılığında sağlanacak fonlarla yapılacak altyapı programları da gündeme alındı. Xi, ekonomide devletin yatırımcı rolünü arttırmayı gündeme getirdi: örnekse gelişmiş akülerde bir devlet yatırımı!

Finansal piyasalarda hava biraz bulutlu.  Çin’den sermaye çıkışı var, sermaye maliyeti yükseliyor, Çin hisseleri ABD hisselerine göre biraz iskontolu. Bu da uluslararası finans kapitalin hoşuna gitmiyor tabii!

Dergi diyor ki, 40 yıldır hiçbir sektör şöyle tam kapsamlı bir özelleştirmeye tabi tutulmadı. Bu da büyümeye ket vuracak bir durum. Xi’nin ideolojik ekonomisi dünyaya etkide bulunma potansiyeli taşıyor. Yine de uyarıcı programlar talebi canlandırabilirse de daha çok karantina, durgunlukla flört eden dünya ekonomisini tehlikeye atabilir. İş hayatında Çin’in büyüklüğü ve karmaşıklığı, çok uluslu şirketlerin göz ardı edemeyeceği bir husus. Hele bir de Çin’de tedarik birimlerinin kamusal nitelikte olması işin içine diplomasiyi de sokacaktır!

Xi’nin sola dönük hamleleri Batı’yı rahatsız ediyor, hele bir de buna karşı çıkışların pek olmaması üstüne tuz ekiyor, bir de Xi’nin 2027’ye dek iktidarda kalma olanağının ortaya çıkmış olması üstüne biber ekiyor.

Sahi bu Batılılar hiç mi “ekşi tatlı tuzlu soslu balık” yemezler. Bi yeseler görecekler yanından yenmez!  

Çin Halk Cumhuriyeti’nde ekonomik gidişat ve Xi - Resim : 1