28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

DOĞU TABLETLERİ: Yirmi Sekizinci Tablet, Fedai

Hüseyin Haydar

Hüseyin Haydar

Gazete Yazarı

DOĞU TABLETLERİ: Yirmi Sekizinci Tablet, Fedai - Resim : 1

Dalından düşen nar gibi değil,

Savrulup dağılan akça kar gibi değil,

Korkunun dolunay olduğu gecede,

Sönmüş ocağa çakmak gibi çakar.

Doğduğu gün ölen kimdir, öldüğü gün doğar,

Kimdir dağılan kardeşleri can evinde toplayan?

Aşıyor şimdi kendini, kendi hükmüyle.

Çıplağım: Gömleğim, kefenim yok!

Göbek bağım da yoktu, ciğerlerim kurt ciğeri.

Ben o taşın içine girerim kılınç gibi,

Ben o ateşe dalarım çölde mecnun gibi.

Kopacak tufan için gönderildim: Adım fedai.

Can evinden cansızlara can veren kimdir,

Damarda durmayan kan gibi akar?

Kimdir, kale taşlarına vurur omuz başları:

Akşamları kireç yer, sabahları zindanı içer?

Adım Namık, adım Kemal, adım Ömer, adım Naci.

Yolunu yitirmiş mermi çekirdeği değil,

Ben atılan kargıyım, beş bin yıllık yargı böyle.

Nefes alan bir granit, sinirleri olan bir ırmak,

Çıkar Balkan’a Kafkas’a, dökülür Kerküğe Tiflis’e.

Ey tigin külsün, ey yiğit daimsin,

Ay ile Yıldızın oğlu bilge, sen fedaimsin…

Adım Yakup, adım Cemil, adım Suphi, adım Deniz.

Aynı gönüllü atılır koyar başını araya,

Gök aydınlanır o an, aydınlanıp kalır ya,

Bilinir: Sundu yine kendini bir fedai dünyaya!