Dünya Yaratıcılık ve Yenileşim Günü (21 Nisan)
Yaratıcılığın evrensel bir tanımı üzerinde görüş birliği sağlandığı söylenemez. Kavramın geçimbilimsel, toplumsal ve sürdürülebilir gelişme bağlamında sanatsal ifadeden sorun çözmeye dek birçok yoruma açık olduğu ortadadır. Bu yüzden Birleşmiş Milletler 21 Nisan’ı ‘Dünya Yaratıcılık ve Yenileşim (İnovasyon) Günü (DYİG)’ olarak belirlemiştir. Bunun nedeni insanî gelişmenin tüm boyutlarında yaratıcılığın ve yenileşimin rolü konusunda farkındalığın artırılmasıdır. Hatta Birleşmiş Milletler 2021 yılı’nı “ Sürdürülebilir Gelişme için Yaratıcı Ekonomi (Creative economy for Sustainable Development) ” yılı ilan etmişti.
Yaratıcılık kim olduğumuzu ve neye değer verdiğimizi gösterir. Yaratıcılığın zengin bir ekin (kültür) karmasının oluşmasına ve toplumsal-geçimbilimsel gelişmeyi destekleyeceği konusundaki görüş oldukça yaygındır. İşte bu görüş bağlamında UNESCO (The United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization) 2005’te kabul edilen bir sözleşmenin ardından ülkelerin yaratıcı endüstrilerini güçlendirmelerini ve sanatsal özgürlüklerini artırmalarını desteklemeye başlamıştır.
Sözünü ettiğimiz sözleşme 2005 yılında gerçekleşen 33. UNESCO Genel Konferansında; ekinsel ifadelerin çeşitliliğini korumak ve ekinsel varsıllıklardan yararlanarak ekin endüstrisi alanında yeni üretimler yapmayı desteklemek gibi amaçlarla hazırlanmış ve ‘UNESCO 2005 Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi Sözleşmesi’ olarak kabul edilmiştir.
YARATICILIK VE KÜLTÜR
Yaratıcı ekonomi kavramının da tek bir tanımı yoktur. Bu kavram, insan yaratıcılığı ile düşünceler ve düşünsel iyelik (fikrî mülkiyet), bilgi ve uygulayımbilim (teknoloji) arasındaki ilişkiler bağlamında sürekli gelişen bir özelliğe sahiptir. Yaratıcı ekonomi temel olarak ‘yaratıcı endüstriler’in dayandığı bilgi bazlı ekonomik etkinliklerdir.
UNCTAD’a göre yaratıcı ekonomi, yaratıcılığı ve düşünsel sermayeyi birincil girdi olarak kullanan mal ve hizmetlerin yaratılmasını, üretilmesini ve dağıtılmasını kapsar. Reklamcılık, mimarlık, sanat, el sanatları, tasarım, müzik ve film yapımı, yayıncılık ve video oyunları vb. gibi çeşitli faaliyetleri içerir.
Yaratıcı endüstriler gelir üretme, iş yaratma ve dışsatım kazançları bağlamında dünyanın yüksek dönüşümlü bir sektörüdür.
Kültür, sürdürülebilir kalkınmanın temel bir bileşenidir ve birey ve toplum için kimlik, yenilik ve yaratıcılığın kaynağıdır. Aynı zamanda yaratıcılık ve ekin, kapsayıcı sosyal kalkınmaya, halklar arasındaki iletişime ve anlayışa katkıda bulunan önemli bir parasal olmayan değere sahiptir. Günümüzde yaratıcı endüstriler, gelişmekte olan ülkelere dünya ekonomisindeki yeni yüksek büyüme alanlarına sıçramaları için yeni fırsatlar sunan en devingen alanlar arasındadır.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA AMAÇLARI İÇİN YENİ İVME
DYİG’de, dünyaya bir çağrı yapılmaktadır: Yenileşimin ulusların geçimbilimsel gizilgücünden yararlanmak için gerekli koşul olduğu düşüncesini benimsemek! Yenileşim, yaratıcılık ve kitlesel girişimcilik, ‘Sürdürülebilir Sürdürülebilir Amaçlar’a (SKA’lar) ulaşma yolunda yeni bir ivme sağlayabilir. Kadınlar ve gençler de içinde olmak üzere herkes için olanakları genişletirken geçimbilimsel büyümeyi ve iş yaratmayı artırabilir. Yoksulluğa son verilmesi ve açlığın ortadan kaldırılması gibi en baskın sorunlardan kimilerine çözümler sağlanabilir. Hem bireysel hem de öbek düzeyinde insan yaratıcılığı ve yenileşim, 21. Yüzyıl’da ulusların gerçek varsıllığı durumuna gelmiştir.
YARATICILIK İÇİN SİYASALARI YENİDEN BİÇİMLENDİRME
Yaratıcı endüstriler geçimbilimsel büyümeye ve tecime önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) küresel sormacasına göre, bu endüstrilerin geçimbilimsel etkileri ülkeler arasında büyük ölçüde değişmekte olup, Katışıklı Yurtiçi Gelir’in (GSYH'nın) yüzde 0,5 ila yüzde 7,3'ünü ve iş gücünün yüzde 0,5 ila yüzde 12,5'ini oluşturmaktadır.
2023'te yaratıcı hizmetler toplam küresel hizmet dışsatımının yüzde 19'unu oluştururken, yaratıcı mallar ise toplam mal dışsatımı ihracatının yüzde 3'ünü oluşturdu. Bu sayımlamalar, yaratıcı endüstrilerin küresel tecim ve geçimbilimsel gelişmedeki artan önemini yeterince vurgulamaktadır.
Kültür ve yaratıcılık, küresel GSYH’nın yüzde 3,1'ini ve tüm istihdamın yüzde 6,2'sini oluşturmaktadır. Kültürel mal ve hizmet dışsatımı, 2005'ten 2019’a iki katına çıkarak 389,1 milyar ABD dolarına ulaşmıştı.
Dünyanın en genç ve en hızlı büyüyen geçimbilimsel sektörlerinden biri olmasının yanı sıra, yeni ve devam eden meydan okuyucu koşullar, yaratıcı endüstrileri genellikle kamu ve özel yatırımlar tarafından göz ardı edilen en kırılgan sektörlerden biri haline getirmektedir. ‘Yaratıcılık için Siyasaları Yeniden Biçimlendirme’ başlığını taşıyan 2022 UNESCO raporu, ekini küresel bir kamu malı olarak ele alarak, küresel düzeyde ortaya çıkan eğilimlere ışık tutan içgörülü yeni veriler sunmanın yanı sıra, 2030 ve sonrasında sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunan yaratıcı ekodizgeleri desteklemek için siyasa önerileri ortaya koymaktadır.
YA TÜRKİYE?
Ülkemizde TÜİK’in sayımlamaları ne yazık ki, hem çok geç yayınlanıyor, hem de istediğimiz kapsamda olmuyor! Kültür ekonomisi ve kültür istihdamına yönelik son sayımlamalar 2023’e ait! Kültür harcamaları 2023’te 2022 yılına göre yüzde 84 artarak yaklaşık 276,4 milyar TL. ( yüzde 64’ü kamu, kalanı özel) olmuş. Ama acaba bu GSYH’nın yüzde kaçı? Maalesef yüzde 1, hepsi bu! Hane halklarının kültür harcamalarında veri işlem donanımları yüzde 22, televizyon ve donanımı yüzde 21’lik (toplamı yüzde 43!) paya sahip olmuş. Kitap yüzde 15’cik, sinema, tiyatro, konser de yüzde 4,5’cuk!
Kültürel mal dışsatımımız yüzde 47 artarken (toplam dışsatım içinde yüzde 4,3), kültürel mal dışalımımız da yüzde 87,5 artmış iyi mi? 87,5 kere maşallah! Bu dış tecim içinde en büyük payı el sanatları kaplıyor! Göreli az paya sahip olan görsel-işitsel medya, kitap ve yazılı basın vb. de dış tecim açığı veriyoruz!
Kültür ekonomisinde istihdam da sadece yüzde 9 artmış, bunların da yüzde 38,5’u el sanatlarında, yaklaşık yüzde 11’i kültürel olmayan mesleklerde! Eğitim şart mı? Tabii! Kültürel eğitim istihdamı da bu pastada yüzde 1,4’cük!
Kültür ekonomisi başarımımız mafiş! Bakmayın siz dizi dışsatımı tantanasına!
YEŞİL YENİLEŞİMLE BÜYÜME
İnsanlık tarihinin en savlı gelişme gündemi olan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’ni ve 17 SKA’yı başarıya ulaştırmak hem yaratıcılık hem de yenileşim gerektirmektedir. Daha küçük karbon ayak izlerine sahip mal ve hizmet üretmek için kullanılan yeşil uygulayımbilimsel örnekler artmakta ve bu da giderek artan geçimbilimsel olanaklar sağlamaktadır. Ancak birçok gelişmekte olan ülke bu konuda kararlı bir eylemlilikte bulunmazlarsa bu olanakları kaçırabilirler. UNCTAD, ‘Uygulayımbilim ve Yenileşim Raporu 2023’ aracılığıyla ülke yönetimlerini çevre, bilim, uygulayımbilim, yenileşim ve sanayi siyasalarını uyumlu hale getirmeye çağırmaktadır.
SONSÖZ
Yaratıcı ekonomilerde yer alan ilgili yanlar (bireyler, ulusal ve uluslararası kuruluş ve kurumlar ve kamu organları vb.) uygulayımbilimsel gelişmeler, küreselleşme ve sürdürülebilirliğin getirdiği gelişmelerle başa çıkarak yönetebilmeyi becermelidirler.
NOT:
Çalıştay Önerisi: Bu konuda 23-25 Nisan’da İtalya’da düzenlenecek çalıştaya dair bilgi için bkz.: https://unctad.org/meeting/workshop-culture-and-creative-economy-foresight
Kitap önerileri: Nebi Özdemir, Kültür Ekonomisi ve Yönetimi, Hacettepe Yayıncılık; Serhat Kaymas, Ekonominin Kültürü Kültürün Ekonomisi Yaratıcı Endüstrilere Bir Ziyaret, Nobel Yayınevi.