28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Fransa’dan öğreneceklerimiz ve Fransa’ya öğreteceklerimiz

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

TOKYO Olimpiyatları’nda erkek basketbol takımları gümüş alırken kadın basketbol takımları bronz aldı. Biz Olimpiyata bile gidememiştik. Bu yaz düzenlenen Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası’nda da gümüş aldılar, biz grubumuzda sonuncu olurken. 2019’daki Avrupa Kadınlar Şampiyonası’nda da gümüş aldılar, biz yine grubumuzda sonuncu olduk. Kadınları Avrupa Şampiyonası’nda 2013, 2015, 2017’de de hep gümüş aldılar. 2011’de bronz, 2009’da altın kazandılar. 2019’daki Erkekler Dünya Şampiyonası’nda biz 22. olurken, onlar yine kürsüdeydi, bronz kazandılar. Ama biz ABD maçını uzatmaya taşıdık, onlar ABD’yi çeyrek finalde 10 sayı farkla yendiler. Rastlantı değildi, bu sene de Olimpiyatta ABD’yi 7 sayı farkla yendiler. 2018’de Kadınlar Dünya Şampiyonası’nda beşinci oldular, biz yine gruptan çıkamadık. Fransa basketbolu bizden çok üstün.

Fransa basketbolu, kulüp düzeyinde de hızla ilerliyor. Daha 3 sezon öncesine dek, 2019-20 sezonunda Euroleague’de takımları yoktu; bu sezon hem Asvel hem Monaco Euroleague’de. Geçtiğimiz sezon Monaco Eurocup’ta Şampiyon olurken, Strasbourg Şampiyonlar Ligi’nde üçüncülüğü kazandı. Öncesinde, tamamlanan tek kupa olan Şampiyonlar Ligi’nde Dijon üçüncü oldu. 2005’ten sonra Nanterre, 2 Avrupa Kupası kazandı.

Basketbol Milli Takımlarımız hem kadınlar hem erkeklerde bize hayal kırıklıklarını yaşatırken Fransa basketbolu sistematik şekilde güçleniyor. Ülkemizde, altyapısıyla belki Türkiye’nin son yıllardaki en başarılı kulübü Bandırma bile Edirne, Uşak, Sakarya, Trabzon, Giresun, Eskişehir gibi kapanırken Fransa basketbolunda kapanan kulüp neredeyse yok! Fransa profesyonel liglerinde mücadele eden takımları Fransa haritasına yerleştirdiğimizde, tüm ülkede basketbol oynandığını görüyoruz. Pro A’da 18 farklı şehrin 18 takımı mücadele ediyor. Pro B’de de 18 farklı şehrin 18 farklı takımı mücadele ediyor. Diğer alt liglerde de kulüplerin tüm ülkeye yayıldığını görüyoruz. 1. Milli Lig’de 28, 2. Milli Lig’de 56, 3. Milli Lig’de 144 kulüp mücadele ediyor. Fransa’nın herhangi bir şehrinde yetenekli bir çocuk çıksa, şehrinde basketbol oynayacağı bir kulübü mutlaka bulur. Ülkemizde Süper Ligimizde 16 kulüp, 1. Lig’de de 16 kulüp var. 2. Lig’de takım sayısını arttırma gayreti işe yaradı ve bu ligde 37 takım mücadele edecek. Tüm liglerimizde 69 kulüp mücadele edecek. Biraz kurcalasak içlerinde Fenerbahçe’nin, Efes’in, Galatasaray’ın, Karşıyaka’nın alt yaş kadroları için oluşturdukları takımları görürüz. Gençler Ligi’nde sezon boyu maç yapılmazsa; kulüpler de oyuncu yetiştirmek için kendi yöntemlerini geliştiriyor. Bu 69 kulübümüzün 22’si İstanbul’dan, 12’si Ankara’dan. Üç basketbol ligimizde koskoca Doğu Anadolu Bölgesi’ni temsil eden bir takım bile yok. Upuzun Karadeniz Bölgesi’nde sadece Samsun ve Kastamonu illerinde takımlarımız var. Güneydoğu Anadolu’da sadece Antep ve Diyarbakır’da, Akdeniz Bölgesi’nde sadece Adana, Antalya ve Mersin’de takımlarımız var. Birkaç sezondur, profesyonel liglerimizde Akdeniz’in de bir takımı bile yoktu. İç Anadolu Bölgesi’nde; bu 3 ligde, Ankara dışında sadece Konya’nın temsilcisi var. 3 profesyonel ligimizde sadece 22 ilimizin takımı var, Süper Lig’deki 16 takımdan 7’si İstanbul kulübü. Doğu’da bir ilde bir gencimizin basketbol yeteneği olsa, basketbol kulübü bulana dek baston kullanmaya başlar.

Basketbolun sistemini bulan Fransa’da ülkemizi başarı ile temsil eden bir spor insanımız var. 10 sezon Cholet’yi, 3 sezon Le Mans’ı, 1 sezon da Asvel’i çalıştırmış biri. Cholet’ye Fransa Lig Kupası’nı, Fransa Lig Şampiyonluğu’nu ve Fransa Süper Kupası’nı kazandırmış, Le Mans’a Fransa Kupası’nı kazandırmış bir isim. Fransa’da Yılın Koçu seçildiğinde gurur duyduğumuz biri. Adı anıldığında aklımıza doping gelmez, örneğin. Oyunculuk günlerini düşündüğümde, aklıma ligimizde 7 sezon kazandığı en skorer oyuncu unvanı gelir, Hilalspor’a bir maçta attığı 153 sayı gelir.

BASKETBOLA ÜÇ BAŞKAN ADAYI

Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlığı’na 3 spor insanımız adaylığını açıkladı. Başarısız yıllarımızı yaşadığımız mevcut Başkan Hidayet Türkoğlu, Harun Erdenay ve Erman Kunter. Nasıl futbolumuzu altyapılardan A Milli Takım’a Alman Sistemi ile kurtarmaya çalışıyoruz, basketbolumuzda da başarıyı Fransa’nın örnek sistemi içerisinde başarı ve saygınlık kazanan Erman Kunter ile yakalayabiliriz. Federasyon Başkanlığı için daha programlar ve yönetimler açıklanmadan bir şey söylemek doğru olmaz; ama Kunter’in başarıları ve içerisinden geldiği ortam, yaratmaya çalışacağı basketbol sistemi hakkında ipuçları veriyor. Her yetenekli gence fırsat yaratacak, Türk basketbolunu iki şehre hapsetmeyecek, alt yaş takımlarından başarıyı sistematik olarak yukarıya taşıyacak ve kulüplerle kavga etmeyecek bir sistem Türk basketbolunun başarılı günlerini geri getirir. Beşiktaş ve Fenerbahçe’de forma giymiş, Beşiktaş ve Galatasaray’da başantrenörlük yapmış bir isme her takım taraftarı güven duyar. Türkoğlu, Türk basketbolunu müessese kulüpleri ile yönetmeye çalışmıştı. Kunter, oyunculuk ve antrenörlük geçmişiyle bu işte başarının anahtarının gençlik spor kulüplerinde olduğunun farkında basketbolumuzu yönetir. Türk basketbolu için değerli bir fırsat önümüzde duruyor, umarım kaçırmayız.

ÜÇ YENİLMEZ MİLLİ TAKIM

Basketbolda Fransa’yı örnek alırken, engelli sporlarda da tüm dünyaya örnek oluyoruz. Paralimpik Oyunları’nda Golbol Kadın Milli Takımımızın yenilmez olduğunu gördük. Polonya’daki Avrupa Şampiyonası’nda bir başka yenilmez takımımızın Ampute Futbol Milli Takımımız olduğunu gördük. Bir takım sporunda yenilmez olmak çok zordur. Engellilerimiz birleşerek ve birbirlerine güvenerek yenilmez olduklarını kanıtladılar. Bu hafta sonu da İşitme Engelli Futbol Milli Takımı yenilmez olduğunu kanıtladı. 2012’de Dünya Şampiyonu, 2015’te Avrupa Şampiyonu, 2016’da tekrar Dünya Şampiyonu, 2017’de işitme engelli sporcuların Olimpiyatı olan Deaflimpik Oyunları’nda yine şampiyon olan İşitme Engelli Milli Takımımızı Fransa karşısında izlerken bir hafta önce Avrupa Şampiyonu olan Ampute Milli Takımımızı izlediğimi sandım ya da birkaç hafta önce Olimpiyat altınını boynuna takan Golbol Kadın Milli Takımımızı izliyordum, sanki.

Görmeseler de hepimizden uzağı görüyordu golbolcularımız, adım atamasa da hiçbirimizin atamayacağı adımı atıyordu olmayan bacaklarıyla ampute futbolcularımız. İşitmeseler de hepimizden daha derinde duyuyorlardı, bağımsızlığın coşkusunu; deaflimpik futbolcularımız. Çek Cumhuriyeti’ni 6-0, Fransa’yı 3-0 yenerek Deaflimpik Oyunları’na katılmaya hak kazandı, İşitme Engelli Milli Takımımız. Daha Fransa maçı başlamadan, kazanacağımız belli idi. Tokyo Paralimpik Oyunları’nın kapanışında Paris bayrağı alırken pahalı bir prodüksiyonla La Marseillaise işaret diliyle söylenmişti. Fransa maçında önce, işitme engelli milli futbolcularımız İstiklal Marşı’mızı işaret diliyle söyledi. Öyle Louvre Müzesi’nde olmaya gerek yoktu, bağımsızlık marşını işaret diliyle söylemek için, bir karış vatan toprağı üzerinde olmak yeterdi. İşitme engelli millilerimiz; işaret dilini kullanarak, belki de diliyle söyleyenin hece bölünmeleri nedeniyle anlamını anlamakta zorlanacağı İstiklal Marşı’nın, her kelimesinin anlamının değerini tam olarak vererek söylediler. İşaret dili bilmememe rağmen, işaret diliyle söylenen milli marşımızı izlerken heyecanlandım. Engelleri aşan insanlarımız yine örnek oluyordu, hepimize.

Defterlerinize not alın; 2022’de Ampute Milli Futbol Takımımızın Dünya Şampiyonluğunu, İşitme Engelli Milli Takımımızın Deaflimpik Oyunları Şampiyonluğu’nu kutlayacağız.

Bu milletin önüne ne kadar çok engel çıkarırsanız, o kadar yenilmez oluyor!

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları