16 Nisan 2024 Salı
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Freni patlamış kamyon misali…

Evren Devrim Zelyut

Evren Devrim Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye’de kamu maliyesine baktığımızda gördüğümüz tablo ne yazık ki freni patlamış yokuş aşağı giden kamyon misali bir durum. Böyle bir manzaranın sonu nasıl biter hepimiz çok iyi biliyoruz.

Şimdi size rakamlarla durumun korkutucu boyutlarını gösterelim:

*Merkezi yönetim bütçe açığı 2019 Haziran ayında 12,5 milyar TL’iken, 2020 Haziran ayına geldiğimizde 19,3 milyar TL oldu. Ocak-Haziran arası sadece 6 ayda açık toplamda 110 milyar lira olarak gerçekleşti. Oysa bu rakam 2015’de -23 milyar TL, 2016’da -30 milyar TL, 2017’de -47 milyar TL, 2018’de -72 milyar TL, 2019’da -123 milyar TL idi. Yıllar bazında açığın nasıl arttığını söylemeye gerek var mı? Bu artış hızının normal olduğunu, ekonomide V tipi toparlanmanın gerçekleştiğini *söylemek mümkün müdür?

Kamu maliyesi freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı giderken anılan açıklar nasıl kapanmış? Devletin faaliyetlerini durdurmak mümkün olmadığına göre harcamaları bir şekilde finanse etmeniz gerekir. Bunun içinde borç alırsınız. 2019 Haziran ayında 4,3 milyar TL faiz gideri öderken 2020 yılında bu gider 6,2 milyar TL olmuş. Yani faiz giderleri %44 artmış. 2020 Ocak-Haziran arası faize ödenen para 71 milyar TL olmuş yani 10 milyar dolardan fazla bir tutar…

*Temmuz 2019-Haziran 2020 arası faize ödenen para toplamı ise 120.5 milyar TL

*Türk halkı çalışıyor, ter döküyor ama yanlış ekonomi ve siyasi politikalar bu emeğin tefecilerin cebine girmesine yol açıyor. 2020 Ocak-Haziran arası 335,9 milyar TL olan vergi gelirlerinin %21’i faiz harcamalarında heba olmuştur.Oysa bu oran, yani vergi gelirlerinden faiz harcamalarına giden pay 2017’de %10, 2018’de %11, 2019’da %14 idi.

*Alınan borçların vadelerinin de kısaldığını görüyoruz. Bir yıldan kısa vadeli borçlar %12 iken, 2020 Mayıs ayında oranın %27 olduğunu görüyoruz. Böylece daha yüksek bir faiz yükü ile karşılaşmış oluyoruz.

Sonuç: İncelediğimiz her rakam bir öncekine göre sert bir bozulmanın olduğunu gösteriyor.Ekonomide 2001 yılında enkaz aldığını iddia eden yönetimin 2023 yaklaşırken emaneti aynı şekilde vermeye doğru gittiğini görüyoruz.