Günde beş dakika
Günde 5 dakika ile neler yapabiliyormuşuz, neler. İnternette günlük beş dakikalık uğraşılarla; ruhumuzu dinlendirebildiğimizi, zayıflayabildiğimizi, cildimizdeki kırışıklıkları giderebildiğimizi, hafızamızı güçlendirebildiğimizi, hatta birkaç yabancı dil bile öğrenebildiğimizi yazmışlar. Günde 5 dakika ayırarak neler yapabileceğimi internette aratmak, 5 dakikadan fazla sürdü; okuduklarım pek de inandırıcı gelmedi. Halbuki, günde 5 dakikanızı ayırarak, hayatınızı değiştirebilirsiniz. Hem de; diğer yazılanlardan daha etkili ve daha zahmetsiz… Sadece günde 5 dakikanızı ayırarak…
Kendinize günde 5 dakika ayırarak; bir sporsever olabilirsiniz. Günde 5 dakika ayırarak; Türkiye ve dünya sporunda neler olup bittiğini öğrenebilirsiniz. Günde 5 dakika ile ülkemizi dünyanın herhangi bir yerinde temsil eden gençlerimizi tanıyabilir, bu gençlerin emeklerinin karşılığı olan teşekkürü sadece isimlerini öğrenerek onlara verebilirsiniz. İnanın; birkaç yıl içinde unutacağınız, spor için ayırdığımız dövizleri alıp götüren ve anlamını bile bilmediğimiz futbol takımlarımızdaki yabancı futbolcuların isimlerini beyninize yerleştirmekten daha yararlıdır. Belki bedeninize, cildinize, hafızanıza da iyi gelir.
Ulusal Kanal Ana Haber Bülteni’nin sonunda; sadece 5 dakika ile günün spor olaylarını aktaracağım. Bu 5 dakikada duyduklarınızı diğer spor kanallarında duymayacaksınız. 2017 Haziran’ından beri Aydınlık’ta her hafta yazıyorum. 2019 Ekim’inden sonra Ulusal Kanal’da, bence Türk spor medyasında emsali olmayan Umudumuz Spor’u hazırlayıp sundum. Bir yıla yakın zamandır, Ulusal Kanal’da haftalık spor bültenini sunuyorum. Yazı ve programlarımda; sporu değişik sanat dalları ve siyaset ile birlikte anlatıyorum. Gerek ideolojik tutarlılığıma ve bağlılığıma gerek sportif bilgime gerek kulüp fanatizminden uzak Türk sporu sevdama gerek yazılarımdaki kulüplerimiz hakkındaki tarafsızlığıma dair, yazılarımı okuyan hiç kimse olumsuz görüş söyleyemez; kötü niyetli ya da fanatik değilse. İstanbul Sözleşmesi’ne karşı, İslami basın dışında ilk ve en sert itirazları yapan yazarım. FETÖ ile bağlantılı olma olasılığı olan eski federasyon başkanlarının yeni dönemde aday olmamasında yazılarımın etkin oldu. Bazı yazılarımın yabancı basına çevrilmesi de; Aydınlık yazarında bulunması gereken ideolojik derinliğim sayesindedir. Tüm bu gururları bana Aydınlık’ın güçlü sayfası ve Ulusal Kanal’ın yol gösterici ekranı sağladı. Çok açık söylemeliyiz; Aydınlık ve Ulusal Kanal, Vatan Partisi’nin yayın organlarıdır; Vatan Partisi, Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın partisi değil. Bu yayın organlarının yazarları bu bilinçle hareket ettiğini bilmelidir. Ancak bu; kalemlerimizi oy kovalamak için popülist şekilde lümpen kültürün emrine vereceğimiz anlamına gelmez. Bunun anlamı; her zaman en gerçek yol göstericinin bilim olduğu ilkesiyle milletimizin her kesimini aydınlatma “Görev”idir. Korkusuzca, kimseye boyun eğmeden.
Günde sadece 5 dakikada; sporsever olmak istiyorsanız; sporun lümpen değil aydın kesiminde yer almak istiyorsanız; Türk Milletini ve mazlum ulusları gururlandırmak için ülkemizin ve antiemperyalist dünyanın sporcularının emeklerini değerli kılmak istiyorsanız; Ulusal Kanal Ana Haber Bülteni sonrası spor haberlerinde her akşam buluşalım!
ÜLKEMİZİ GURULANDIRAN SPORCULARIMIZ
Geçtiğimiz hafta; birbirinden değerli sporcularımızı andık bu haberlerde. Dünya Boks Şampiyonası’nın gümüşleri Buse Naz Çakıroğlu ve Büşra Işıldar, bronzu Şeyma Düztaş; Dünya Güreş Şampiyonası’nın gümüşü Nesrin Baş ve bronzları Evin Demirhan ve Ahmet Yılmaz; Dünya Atletizm Şampiyonası’nda final yapıp ilk 12’ye giren Tuğba Danışmaz ve Ersu Şaşma gururumuz oldular. Dünya Güreş Şampiyonası’nın güzelliği Filistin’in ilk kadın güreşçisi Aylah Mayali, çirkinliği ise Avrupa Şampiyonu Rus Emir Seferşaev’in otelden alınıp 8 saat karakolda tutulup kelepçelenip sınır dışı edilmesi oldu. Bir başka gururu, tarihimizde ilk kez Dünya Şampiyonası’nda çeyrek finale yükselen A Milli Erkek Voleybol Takımımız yaşattı. Bu hafta Dünya Para Yüzme Şampiyonası ile, haftaya Dünya Para Atletizm Şampiyonası ile madalyalarımız devam edecek. Yüzmede Defne Kurt, ilk günden altınını aldı. Dilek ile Ebrar Bilge, Elif İldem, Sümeyye Boyacı, Sevilay Öztürk, Umut Unlu, Koral Berkin Kutlu ve Turgut Aslan Yaraman; toplam 34 yarışta ülkemizi temsil edecek.
Kadın tenisinin milli takımlar düzeyindeki en büyük kupasında yanılmadım. Billie Jean Kupası’nda yarı finalistler arasında “İtalya şampiyon olur” demiştim. İtalya; ABD, Birleşik Krallık ve Ukrayna’ya kupayı bırakmadı.
İSRAİL KATILMAZSA ÖROVİZYON’A DÖNELİM
İspanya, Hollanda, İrlanda, Slovenya ve İzlanda Örovizyon Şarkı Yarışması’na İsrail’in katılması durumunda katılmayacağını; İspanya da İsrail’in FIFA Dünya Kupası finallerine kalması durumunda Dünya Kupası’na katılmayacağını açıkladı. Ne yazık ki; bu açıklamalardan sonra Türkiye sessizliğini koruyor. Türkiye de; İsrail katılmazsa Örovizyon’a geri döneceğini açıklamalı. FIFA Dünya Kupası elemelerinde aynı grupta bulunduğumuz İspanya’nın çekilme açıklamasından sonra Türkiye de aynı açıklamayı yapmalı. Sessizliğimiz çirkin bir fırsatçı görüntüsüne neden oluyor.
ATLANTİK’E NOTALI MEYDAN OKUMA
Rusya’da; Sopot Festivali’nin devamı görüntüsünde Örovizyon Şarkı Yarışması’na alternatif bir yarışma düzenlendi. Intervision Şarkı Yarışması’na Avrupa’dan Rusya, Sırbistan, Belarus; Asya’dan BAE, Katar, Suudi Arabistan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan, Özbekistan, Çin, Vietnam, Hindistan; Afrika’dan Mısır, Güney Afrika Cumhuriyeti, Kenya, Etiyopya ve Madagaskar; Amerika’dan Brezilya, Venezuela, Kolombiya ve Küba katıldı. ABD’yi temsil edeceği belirtilen Avustralyalı şarkıcı, Avustralya Dışişleri Bakanlığı’nın tehdidi sonrası geri çekildi. Önümüzdeki yarışmalara katılacağını düşündüğüm davet edilen diğer ülkeler Ermenistan, Macaristan, Slovakya, İran, Kuzey Kore, Pakistan, Tayland, Türkmenistan, Bolivya ve Meksika idi. Azerbaycan, bu seferlik davet edilmiş olsa bile; ABD ve İsrail’e yakın tutumunu devam ettirirse; bir daha bu daveti alamaz. Türkiye’nin davet edilmemiş ve dolayısıyla katılmamış olması; üzücüdür. Umarım; spordan müziğe emperyalizme karşı birleşen dünyada her zaman yerimizi alırız; TRÇ lafta kalmaz…