‘İnsansız’ MİLGEM ve ‘insansız’ MİLDEN’e ihtiyacımız olacak!
ABD, yaşlı donanmasını 2054’e kadar hem gençleştirmek hem de gemi sayısını yüzde 75 oranında artırmak istiyor. Savaş gemisi sayısındaki bu artış, ABD’nin gelecekteki ateş gücünün, günümüze göre yüzde 75 oranında daha fazla yayılmış olacağı anlamına gelir. Dünyanın, emperyalizm ile mücadele etmek zorunda kalan kısmı, teslim olmamak için “yayılmış ateş gücü” yarışına girmek zorundadır. Bunu, Doğulu devletler, tek tek değilse de birleşerek başarabilir. Donanmasını yenilemek için bütçesinden her yıl en az 40 milyar dolar, yani 30 yılda en az 1,2 trilyon dolar harcayacak olan ABD, 2054 yılında 515 savaş gemisine sahip olacaktır. Bir ayrıntıya daha dikkat çekmekte fayda var: 2054’te ABD Donanması’nı oluşturacak 515 savaş gemisinin 134’ü, yani yüzde 26’sı, NOMARS (No Manning Required Ship) olarak adlandırılan “insansız” otonom, yani robot savaş gemileri olacak… Bakın, 1-25 ton arası, menzilleri 200-1000 mil arasında değişen, yani 3-4 günden daha fazla denizde kalamayan, yetenekleri oldukça kısıtlı “silahlı veya silahsız insansız deniz araçları”ndan bahsetmiyorum. Örneğin, Marlin SİDA veya MİR İDA gibi, bugün Türkiye’nin gurur duyduğu 20 ton civarındaki insansız deniz araçlarının “faydalı silah yükleri” ve “denizde kalabildikleri süreler” oldukça sınırlıdır. ABD’nin gelecek dönemde donanmasına kurgulayacağı insansız, yani NOMARS platformlar -bugünkülerden farklı olarak- yüzlerce/binlerce tonluk; ikmal yapmadan haftalarca/aylarca suyun üstünde veya altında otonom harekât yapabilen devasa insansız savaş gemileridir. ABD, 30 yıl boyunca inşa edeceği insansız gemi tasarımlarını gizli tutmaya çalışsa da, ABD Kongresi’ne sunulan raporlar bir miktar ipucu sağlamaktadır. ABD’nin insansız NOMARS gemilerinden en masum olanı, keşif-gözetleme maksatlı “orta” tonajlı (medium unmanned surface vessels-MUSV) çeşididir. Bu tip NOMARS’ın ilk tasarımı olma özelliğindeki USX-1 Defiant sınıfı insansız otonom gemi, keşif-gözetleme amaçlı olmakla beraber az sayıda dikey füze fırlatma modülü ile de donatılabilen, 55 metre uzunluğunda ve 240 tonluk bir insansız savaş gemisi tipidir. ABD Savunma ve İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) tarafından geliştirilen USX-1 Defiant’ın ilk gemisinin inşası artık tamamlanmış olup, 2-3 ay içinde deniz testlerine başlanacaktır. Orta tonajlı olmalarına rağmen, bu tip insansız robot gemiler, insan gücüne gerek duymaksızın diğer gemilerden yakıt ikmali yapma yeteneği bulunduğu için uzak harekât alanlarında da rahatlıkla görev yapabilmektedir. ABD’nin 30 yıl içinde hizmete sokacağı 134 insansız savaş gemisinden (NOMARS) kaçının “orta tonajlı insansız suüstü savaş gemisi” (USX-1 Defiant) olacağı belirsiz, ama bu 134 geminin 40’ının, “insanlı suüstü savaş gemilerine denizde yakıt ve cephane transferi” rolünde kullanılacak olan “yüksek tonajlı insansız suüstü savaş gemisi” (large unmanned surface vessels-LUSV) olacağı kesinleşmiştir. Ortalama 20 yıl hizmet ömrü biçilen ve birkaç bin tonluk bu “büyük insansız suüstü gemileri”nin (LUSV) ilki 2027’de ABD Donanması’na teslim edilecek; toplam sayıları 2045’te 31’e ve 2050’de de 40’a yükselmiş olacaktır.
ABD’nin inşa edeceği 134 insansız savaş gemisinin (NOMARS) belirsiz bir bölümü, “çok yüksek tonajlı insansız denizaltı” (extra large unmanned undersea vessel) olarak tasarlanmaktadır. Bu dev insansız denizaltıların savaşçı yeteneklerinin zayıf olacağı; ama harekât alanındaki harekât yoğunluğuna bağlı olarak torpido ve füze stokları azalan ABD nükleer denizaltılarına, suyun altında emare vermeden cephane ikmali yapmak amacıyla kullanılacağı düşünülmektedir.
ROBOT SAVAŞ GEMİLERİYLE SALDIRGANLAŞACAK OLAN EMPERYALİST DONANMA NASIL DURDURULUR?
Anlayacağınız ABD Donanması, günümüzün küçük tonajlı ve kısa menzilli insansız deniz platformlarının bile karmaşık deniz harekât meselelerine büyük çözümler sunabildiklerini anlamışa benziyor. ABD Donanması’nın, gelecekte “keşif-gözetleme”, “yakından hedef markalama” veya “sıcak harekât ortamlarında yakıt ve cephane ikmali” gibi riski yüksek görevleri, tümüyle yüksek tonajlı otonom insansız robot platformlara vermeyi kafasına koyduğu da açık…
30 yıl sonra, taktik silah menzillerinin en az iki katına çıkacağını da hesaba katarak, buraya kadar anlattığımız her şeyi toparlayalım: ABD, savaş gücünü çok daha geniş alanlara yaymaya, çok daha uzun menzilli silahlar kullanmaya ve savaşın en riskli bölge ve safhalarında çok sayıda insansız (robot) savaş gemisini kullanmaya dayanarak çok daha saldırgan bir savaş yeteneğine ulaşmayı planlıyor.
30 yıl sonra imha edilmesi daha da güçleşecek olan böyle bir emperyalist deniz kuvvetini, Asya’nın uzaktan seyretmek gibi bir lüksü olamaz. Bekayı korumak ve kalkınmasını sağlamak zorunda olan, bunun için de emperyalizmi Avrasya ticaret yollarından uzak tutmak zorunda olan Asya donanmaları ne yapmalıdır?
Türk, Rus, Çin, İran, Arap, Hint ve diğer Asya donanmalarının ödevi:
- Geçmişteki ve bugünkü yarı-asimetrik avantajlarını gelecekte de koruyacak olan denizaltılar ile birlikte uzun menzilli silah yeteneği olan tüm platformların sayısını -makul oranda- artırmak ve bütüncül bir anlayış üzerinden okyanuslara yaymak,
- Yarı kapalı deniz harekâtına uygun çok sayıda suüstü ve sualtı platformunu akılcı ve birleşik bir program ile inşa etmek,
- Tüm dünya denizlerinde ve okyanuslarda görev yapabilecek özellikte, yüzlerce otonom insansız savaş gemisi tasarlayıp kullanıma almak,
- Hep birlikte, otonom platformların yoğun olarak kullanıldığı dev ölçekli tatbikatlar icra etmeye başlamak olmalıdır.
Bunlardan bizi en çok meşgul edecek konu, insansız otonom, yani robot savaş gemileri tasarlayıp inşa etmek olacaktır. Asya’nın siyasetçileri, donanmalarına yukarıdaki ödevleri vermeyi düşünedursun; Türk siyasetçileri de son yıllarda önemli bir eşiği aşmayı başaran savunma sanayimize -gecikmeden- acil bir ödev daha vermelidir:
“500, 2000 ve 5000 tonluk insansız suüstü gemileri, yani insansız MİLGEM” ile “500, 1000 ve 2000 tonluk insansız denizaltılar, yani insansız MİLDEN” tasarlamak…