İstanbul’da 700 bin ev genci umut bekliyor

Gençlik demek umut demek, atılım demek ve yaratıcılık demektir. Bu özellikler ise ancak hayata karışmak ve hayatın içinde bulunmakla yaşama geçer.

Sosyolojinin temel kurallarındandır. Yetenekler ve tabii bu arada yeteneksizlikler de topluma karışmakla ortaya çıkar.

Yoksa nice yetenek, uyku halinde kısır bir şekilde beklemeyi sürdürür.

Şimdi toplamda, evinde ülke çapında, kızlı, erkekli 2 milyona yakın gencimiz adeta Beyaz Atlı Prens ya da prensesini, yani hayata atılmak için bir umut gözlüyor.

Bu gençlerimizin neredeyse üçte biri (700 bin) İstanbul’da yaşıyor. Bir çıkış yolu beklentisi içinde. Onları toplum dışılığa itmeden, bunalıma girmelerine engel olmak, onları üretime katmak, yeteneklerini ortaya çıkarmak ve yararlanmak için kolları gecikmeden sıvamamız gerekiyor.

Bu konuda ciddi bir hamleyi İTO (İstanbul Ticaret Odası) başlatıyor. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, konuyu ele alarak, ekonominin en büyük sorunlarından birinin ‘ne okulda ne istihdamda’ olarak adlandırılan gençler olduğunu vurguladı.

Avdagiç, şunları söyledi: “Çok ciddi sayıda ‘ev gencimiz’ var. Sadece İstanbul’da bu sayı 700 bin. Maalesef bunun sorumlusu da bizim jenerasyon. Biz çok zorluk çektik, ekmeği taştan çıkardık. Sonra çocuklarımız aynı sıkıntıları çekmesin dedik. Daha rahat yetiştirdik. Ama sonra bu gençlerimizin beklentileri iş dünyasının gerçekliğiyle kesişmedi. kovid pandemisi de bunda etkili oldu. Avrupa’da da ‘ev genci’ bir sorun, ama bizde ‘Ne eğitimde ne işte olan gençler’ AB’dekinin 2,2 katı. Bu 700 bin gencimizin yüzde 50’sini iş hayatına kazandırsak İstanbul’da bu sorun biter. Ekonomimiz ‘ev genci’ni ‘iş genci’ yapmayı başardığımızda sorunlarını geride bırakacaktır. Bu bir toplumsal sorun, bunu çözmek için biz de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Ülkemizin en büyük Ticaret Odasının, konuyu ele alması, farkındalık yaratması, belki başka kurumları da harekete geçirecek bir lokomotif görevi üstlenerek, sorunun çözümünü hız kazandıracak.
Bunu da sağlamak için ‘ev genci’ diye tanımladığımız bu insanları, henüz hayatlarının baharında, bunalımdan kurtarmak, ümitsizliğe kapılmalarını önlemek, unutulmuş ya da umursanmaz oldukları duygusundan koparmamız gerekiyor.

Bu sorun önlem alınmaz, çözüm üretilmez ise, arkadan gelenlerle adeta kar topu gibi büyüyecek ve tamamen kördüğüme dönüşecek. İTO Başkanı Şekbib Avdagiç’in uyarılana kulak verilmeli.
O çocuklar hepimizin, belki biri oturduğumuz apartmanın alt katında ya da bir kafede yandaki masada. Ama her yerde… Yalnız… Onlar sadece ve sadece umut, çözüm ve destek bekliyorlar…