17 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Jüri-jüriler

Kemal Ateş

Kemal Ateş

Gazete Yazarı

A+ A-

Vaktiyle sıradan bir muhabirken nasıl zengin olduğuna, televizyon kanalları satın alacak güce nasıl ulaştığına şaşıp durduğumuz, akıl almaz zenginliğine akıl erdirmeye çalıştığımız, İngiltere’den futbol takımı bile satın alan bir medya patronunun kanalında çok sık rastladığım bir yanlıştan söz edeceğim.

Aynı zamanda sunucu da olan patronun en çok kendisi yapıyor şu yanlışı: “Jüri üyesi” yerine “jüri” diyor. “Jüri” dediğiniz zaman bir kişi değil, birkaç kişi anlaşılır. Tek bir kişiye “jüri” denmez, “jüri üyesi” denir. Aynı patron-sunucu, “jüri üyeleri” yerine de “jürilerimiz” diyor. “Jüri” birkaç kişiden oluşan bir kuruldur, içinde çoğulluk vardır. “Jürilerimiz” dediğiniz zaman başka başka kurullar anlaşılır ki, bu ayrı yarışmalarda görev almış en az on-on beş kişi demektir. “Jürilerimiz” değil, “jürimiz” ya da “jüri üyelerimiz” demeliyiz.

“Jürimiz falan bey ” demek yanlıştır, “Jüri üyemiz falan bey” demeliyiz.

“Jüri” yerine Türkçe “seçici kurul” deseler, bu yanlışların hiçbiri olmaz.

Bu arada, “Nerde eski sunucular, nerde eski jüriler!..” demekten de kendimi alamıyorum.

Bir yazar çok çalışmak, eziyetli, sıkıntılı işler yapmak yerine “köpek gibi çalışmak” diyor. Benim bildiğim köpek çalışmaz, üretmez, sadece bir yeri bekler, yaptığı en hayırlı iş budur. Kafası bozulunca da birilerine havlar, saldırır. Köpekten havlamak, saldırmak beklenir sadece, eşeklerse çalışır. “Köpek gibi çalışmak” yerine “eşek gibi çalışmak” daha doğru bir söz. “Köpek gibi çalışmak” dersek, sırtlarında dünyanın yükünü taşıyan eşeklere haksızlık etmiş oluruz.

Dil yanlışlarıyla ilgili okurlardan da zaman zaman iletiler alıyorum. Bir okurum, akşam haberlerinde dinlediği “cep telefonu tamir bayisi” sözüne takılmış. “Tamir bayisi” yerine “tamir servisi” demek gerekir elbette.

Bir başka okurum da “bulaş” sözcüğüne isyan ediyor. Sıkmaktan “sıkı”, koşmaktan “koşu”, yapmaktan “yapı”, yarmaktan “yarı” dediğimiz gibi, bulaşmaktan da “bulaşı” demek daha doğru olurdu.

“Yüreğin yetiyorsa…” kabadayılığa özenen ergenlerden duyduğumuz bir sözken, siyasetçiler ne çok kullanır oldular. Bu lafları hiç sevmedim ben.“Bu da sana kapak olsun!..” diyorlar bir de… Ülke yönetimi, siyaset yazık ki bunlara kaldı!.. Bizim siyasetçilerin hiçbir sözünden kapak mapak olmaz, sonunda sanırım anlaşıldı bu.

“Kavga yaptım” değil, “kavga ettim” demeliyiz; “kahvaltı yaptım” yerine de “kahvaltı ettim” denmeli. Bir zamanlar edebiyat doçenti bir milli eğitim bakanımız vardı; “Suçu yaptı” diye konuşurdu.

Okumanızı önereceğim iki kitap: 1) Aslıhan Türel, Adım Doğu, Kaynak Yayınları, İstanbul 2022. 2) Ilja Leonard Pfeijffer, Grand Hotel Europa, Can Yayınları, İstanbul 2022.