25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kahrolsun IMF, bağımsız Türkiye

Hakan Topkurulu

Hakan Topkurulu

Gazete Yazarı

A+ A-

Dünya büyük bir krizin içinde. SVB (Silicon Valley Bank) ABD’nin 16. büyük bankası. Ziraat bankasından 2 kat daha büyük. Banka battı. Arkasından Avrupa’nın finans devi Credit Suisse geldi. Deutsche Bank vs. sırada. FED açıklama yaptı, “SVB’nin batışı yönetim hatası” imiş. Böyle olmadığını dünya âlem biliyor. Yapısal sorun olduğunu herkes biliyor. Böyle açıklama yapılmasının nedeni paniği büyütmemek. Kısaca dünya büyük bir altüst oluşa doğru gidiyor.

***

Dünya bankası 28 Mart 2023 Salı günü, dünyanın 2030 yılına kadar kayıp yılları olduğunu açıkladı. Bu da insanları yanıltıcı bir içerik taşıyan açıklama. Bulunduğunuz koşullara razı olun. Ses çıkarmayın. Bunlarda bir gün gelip geçecek, bu düzen değişmeyecek avuntusu içeriyor. Hâlbuki dünya çok büyük değişiklikler içinde. Adeta kaynayan kazan. ABD bu kaynamaya karşı önlemlerini alıyor. Suriye’de PKK’ya on binlerce TIR silah ve para yardımları. Yunanistan adeta ABD işgali altında. Binlerce ABD zırhlı araç ve tankı Yunanistan’da konuşlandırıldı. Bunların hepsinin bir amacı var. Boşuna bu yığınaklar yapılmıyor. Rusya nükleer savaşa karşı dünyayı uyardı.

***

Çin, Rusya’yı ziyaret ediyor. Çin, Suudi Arabistan ile İran’ı Pekin’de buluşturuyor. Suudi Arabistan, Reisi’yi davet ediyor. Suudi Arabistan, Şanghay İşbirliği Örgütü'ne diyalog ortağı statüsüyle üye oluyor. Asya tarafında, daha buna benzer ilişki tazeleme, safları sıklaştırma çalışmaları.

Karşı tarafta boş durmuyor. Atlantik ülkeleri; Almanya ile Japonya ekonomi için yakın işbirliği yapacaklarını açıkladı. ABD ve Kanada karşılıklı ilişkileri güçlendirme sözü verdi. Buna benzer başka açıklamalarda vardı.

Son bir ay içinde; Asya ve Atlantik ülkeleri kendi içlerinde güven tazeleme, aralardaki sorunları giderme çabaları üst üste.

***

Dünyada kısa dönemde önemli gelişmeler olacak gibi duruyor. Şimdi gelelim Türkiye bu gelişmelerin neresinde, Türkiye seçime giderken bu alt üst oluşa karşı duruşlar nasıl?

Öncelikle hâlihazırda iktidar adayı millet ittifakı neler yapıyor?

Prof. Dr. Hakan Kara, neoliberal ekonomi politikalarını savunan bir iktisatçı. Milet İttifakı iktidarı durumunda muhtemel Merkez Bankası başkan adaylarından biri. Yeniden Refah Partisi’nin Ak Parti ile ittifak koşullarından birinde “TCMB’nin Hazine fonlamasının önündeki engellerin kaldırılması” şeklinde bir koşulu var. Bu koşulu biz de Vatan Partisi olarak savunuyoruz. Prof. Dr. Hakan Kara bu koşula 28 Mart 2023 günü attığı tweetinde şöyle diyerek eleştiriyor: “TCMB’nin Hazine'yi doğrudan fonlaması kronik enflasyonu tetikler. Tarih ders almayanlar için tekerrür eder.” diyor ve mesajın altında kanıt olarak bir takım notlarla Türkiye enflasyon tarihçesi grafiğini yayınlıyor. Bu grafiğe ve yanıta pazar akşamı Büyüteç programında nasıl bir yanılsama olduğunu anlatarak cevap vereceğim. Bu mesaj sadece Hakan Kara’ya özgü bir durum değil. Tüm liberal iktisatçıların yorumu aynı şekilde.

***

Hakan Kara’nın yaptığı eleştirinin açıklaması şudur; Merkez Bankası, Hazine'ye bedava para verme, sonra alışılır ve arkası gelir, bu da piyasalara gereğinden fazla para çıkmasına neden olur ve enflasyonu azgınlaştırır. Yapılması gereken şuymuş. Hazine nakit ihtiyacını karşılamak için tahvil ihalesi açacak, bankalar bu ihaleye katılıp bu tahvilleri alacaklar. Yani bankalar devlete borç verecek, bu borç karşılığı da faiz alacaklar. Hâlbuki Merkez Bankası faiz almadan Hazine'ye para (avans) veriyor. Hakan Kara ve diğer liberaller diyorlar ki; bedava para verilmesin. Devlet aldığı borcun karşılığında faiz versin ki bütçe disiplini ve harcama disiplini olsun. Karar sizin.

Örneğin devlet depremzedelere ev yapacak. Bunun parasını Merkez Bankası karşılık beklemeden, faiz almadan Hazine'ye versin diyorsunuz. Liberaller hayır diyor, bunun karşılığı devlet bankalara bütçeden faiz ödesin.

İşte Millet İttifakı'nın iktidara gelirlerse uygulamalarından biri.

***

2022 yılından bu yana, özellikle dünya enerji fiyatlarındaki çok büyük artış sonucunda, zaten cari açık veren Türkiye daha fazla cari açık vermeye başladı. 2022 cari açık miktarı 48.8 milyar dolar oldu. TCMB bu açığı ya yurt dışına borçlanarak ya da sıcak parayı davet ederek fonlayabilirdi. TCMB, doğru bir karar alarak, ihracat ve turizm dövizlerinin yüzde kırkının Türk lirası dönüş kuru ihracatçı ve turizmciye zarar vermeyecek şekilde Merkez Bankası'na devredilme kararı aldı. Bu uygulamanın birçok faydası var. En önemlisi Merkez Bankası döviz açığını borçlanma ya da sıcak para yerine maliyetsiz bir kaynaktan temin etti.

Millet ittifakı, 6 + 1 partileri ise bunun ihracat ve turizme zarar verdiği gerekçesi ile iktidara geldiklerinin ertesi günü bu uygulamayı iptal ettireceklerini sürekli açıklıyorlar. Peki, borcu nereden alacaklar. Cevap çok net. IMF ile anlaşacaklar. IMF ile imzalanacak stand by sözleşmesi gereklerini yerine getirerek piyasalardan “ucuza” borçlanacaklar.

Bir başka yapılacak uygulama;

Enflasyonla mücadele adı altında yüzde 8.5 olan politika faizini “ENAG” enflasyon oranını esas alarak (çünkü TÜİK enflasyon rakamına güvenmiyorlar) yüzde yüzlerin üzerine çıkartacaklar. Millet İttifakı destekçileri, o kadar değil yüzde 50-60 olacak diyorlar. Oraya da çıkartsalar bile ortalığı birbirine kırdırırlar. Ama kendi iddiaları pozitif faiz vermek. Göreceğiz. Maalesef iktidara gelirlerse ortalığı birbirine katacaklar.

***

İktidardaki Cumhur İttifakı ise bir kısım milli uygulamaları devreye soksa bile dolarizasyona karşı kesin çözüm ve yatırımlarda devlet öncülüğünü uygulamaya sokmayarak, Türkiye’nin ekonomik geleceğini riskli ve güvenilmeyen bir yolda sürdürmeye devam ediyor.

Atlantik sistemi büyük bir kriz içinde. Enflasyon düşmüyor. Aksine çekirdek enflasyon tekrar terse döndü. Enflasyonla mücadele için faiz yükseltiliyor. Piyasadan para geri çekiliyor.

Türkiye bir tarafta Cumhur İttifakıyla, Atlantik’ten kurtulma çabalarında ABD’yi karşısına almadan bu süreci sürdürebileceğini sanan bir taktik izliyor. Tereddütlerle sağa sola savruluyor.

Diğer tarafta “Tayyip Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin” diyen 6+1 PKK ve FETÖ’yü de içinde barındıran bir ittifak arasında sıkışıp kalmaya zorlanıyor.

Türkiye önümüzdeki dünya Atlantik sisteminden çıkış girdabında bu iki ittifakın iktidarı durumunda savunmasız kalacaktır. Türkiye gemisi fırtınalı sularda çok büyük hasar alacaktır.

ABD taraflısı Biden cephesi Millet İttifakı, Türkiye’yi yıllar sonra IMF’nin cenderesine tekrar sokmaya çalışacaktır.

Bugünden bağırıyoruz….

KAHROLSUN IMF,
BAĞIMSIZ TÜRKİYE.