24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kemal Kılıçdaroğlu terörle mücadele kanununda hangi maddeleri değiştireceğini açıklamalı

Ceyhan Mumcu

Ceyhan Mumcu

Gazete Yazarı

A+ A-
MUSTAFA İLKER YÜCEL
  • Hocam merhaba. Sorularıma başlıyorum.

Başlamadan geçen haftaki haberinizle ilgili bazı görüşlerimi aktarmak isterim. 'Dikmen Vadisi'ne beton' başlığıyla verdiğiniz haber çok önemliydi. (https://www.aydinlik.com.tr/haber/ankaranin-nefes-borusuna-beton-dikmen-vadisinde-rant-ihalesi-319106) Haberiniz bana sosyal demokrat belediyeler döneminde yerel yönetimleri kaynak yaratmaya zorlayan anlayışı anımsattı. Bizim dönemimizde gelirlerimizi ve giderlerimizi dengeli bir şekilde götürürdük. Sonra ‘kaynak yaratan belediyecilik’ diye bir ilke ortaya atıldı.

  • Şirketleşmeyi mi kast ediyorsunuz?

Evet

  • Siz Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı iken belediyelerde şirket yok muydu?

EGO ve ASKi vardı ama bunlar kanunla kurulan, belediyenin hizmetlerinde belirleyici olan, belediye yönetiminin temel görevleri arasında yer alan önemli kuruluşlardı. Şimdi neredeyse her hizmeti şirketleştirdiler. Yiğit Gülöksüz bu fikri öne çıkardı. TOKİ Başkanı da oldu galiba. ‘Belediyeler kaynak yaratmalı’ tartışması başlattılar. Yeni tanımlar yaptılar. İmar planlarıyla Hazine arazilerini yapılaşmaya uygun hale getiriyorlar. Konut diyor, dükkan diyor. Sonra da satıyor. Bizim zamanımızda yabancı kuruluşlardan borç alınmazdı. Batıkent’i yaparken Dünya Bankası kredi vermeyi teklif etmişti. Borçlanma dayatıldı. Murat Karayalçın zamanında ‘kaynak yaratan belediye’ fikri doğrultusunda adımlar atıldı. Haberini yaptığınız projeye önce Gökkuşağı Projesi diyorlardı. Gecekonduların tapu tahsis belgeleri olduğu için kamulaştırılma kararları alındı. Mevzuatı bildiğim için o zaman dava açmıştım. İmar planı sonra iptal edildi. Aydınlık’ın haberi doğru ama eksik. İptal gerekçesi şuydu: Dikmen Vadisi’nin tabanında kaya yok. Zemini çok yumuşak. Binalar sağlam olmaz! O zamanki belediye yöneticileri hakimleri ‘yetenekleri projelerimizi anlamaya yetmiyor’ diyerek küçümsemişti. Ben de ‘Sizin yetenekleriniz mahkeme kararlarını anlamaya yetmiyor’ demiştim, tartışma büyümüştü. Murat Karayalçın yurt dışındaydı. Dönünce kararı ve gelişmeleri öğrendi. Yargıdan özür diledi. Projeyi iptal etti.

  • Yıl?

Murat Karayalçın’ın ilk dönemi. 80’lerin sonu. Muammer Aksoy sağdı. 90’dan önce.

Belediye reklamını yapıyordu projenin. CHP’li hukukçulara brifing vermişlerdi. Muammer Aksoy da terslemişti; ‘Bize ne diye imar meselesini bu kadar teferruatlı anlatıyorsunuz. Bizim alanımız değil.’ diye.

  • Peki yeni bir konuya geçelim dilerseniz. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Terörle Mücadele Kanunu’nda bazı maddelerin değiştirilmesini istedi. Hangi maddeleri kast etti sizce?

Hangi maddeleri işaret ettiğini açıklamak Kemal Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna borcudur.

  • Yasa kişi ve hak ve özgürlükleri kısıtlaması bakımından yeniden ele alınmalı mı sizce?

Yasa ülkemizi koruyabilmek bakımından bırakın gevşetilmeyi daha da sıkılaştırılmalı. Mevcut kanun yürürlükte ama terör örgütleri etkili olmaya devam ediyor. Demek ki yeterli değil. Batı ülkelerinde bu kanunlar çok daha sıkı. Cumhuriyetin ilk yıllarında çıkan ve çeşitli yönleri itibariyle eleştirilen Takrir’i Sükun yasasında çok önemli çok etkili bir yön var. Terörü düşünmeyi bile fiilen engelledi. İlk zamanlarda kolayca isyan çıkarıyorlardı. Bu kanundan sonra yapabildiler mi? Kamu düzenini bozmak, teröre başvurmak isteyenler için köşeli kanunlar lazım. Biz şimdi bu konuyu terör örgütünün partisinin TBMM’de olduğu dönemde konuşuyoruz. Kılıçdaroğlu’nun umduğu gibi bir Terörle Mücadele Kanunu yaparsanız terör örgütünün TBMM’deki ayağını bile etkisiz hale getiremezsiniz. Zaten onları fiilen koruyacak önerilerde bulunuyor.

  • Kılıçdaroğlu’nun bu vaadi Avrupa Birliği yetkilileriyle yaptığı bir toplantıda dile getirdiğini hatırlatalım.

ABD ve AB’nin istediklerini istemek zaten baştan sorunlu bir tutum.

  • Geçen hafta Nazım Hikmet’i kaybedişimizin 59. yılıydı. Nazım’ın ölüm ve doğum günlerinde aklıma hep Alparslan Türkeş’in MHP’nin bir kongresinde onun bir şiirini okuması geliyor. Sizin zihninizde hangi anılar yer alıyor?

Dünyaca ünlü vatansever, sosyalist şairimiz. İlginçtir. Adnan Menderes döneminde hapisten çıktı. Nihat Erim’in anılarında o dönem ve siyasi iklimiyle ilgili, Nazım’ın nasıl bir haksızlığa uğradığına yönelik çok bilgi var.

  • Bu haftaki son mesajınızı da alalım.

Geçen haftalarda Atatürk’ü anlamak için doğrudan kendi yazdıklarına bakalım diyerek Atatürk’ün Bütün Eserleri’ni önermiştim. Yeğenim okumuş, tüm seti almış. Yeğenime ve Atatürk’ün Bütün Eserleri’ni alanlara selam.

  • Venezuela Devlet Başkanı Maduro da Türkiye’ye gelir gelmez gelir gelmez Atatürk’ten kuvvet aldığını söyledi, bağımsızlık vurgusu yaptı.

ABD’ye karşı mücadele eden herkes Atatürk’e sırtını dayıyor. Zorunluluk. Dün de bugün de…