Yandex
16 Temmuz 2025 Çarşamba
İstanbul 32°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kitap sadece mürekkep ve kağıt mıdır?

Latif Bolat

Latif Bolat

Gazete Yazarı

A+ A-

Yapacak başka işimiz yok gibi, evdeki kitapları saydım dün. Hem saydım hem de okuyup okumadığımı araştırmış oldum. Okumayacağım kitabı satın almak gibi bir alışkanlığım olmadığı için, kitap saymanın o tarafı sıfıra yakın çıktı. Ama toplamda 1205 adet kitabımın var olduğunu da böylece anladım. Bunların yarısı İngilizce, diğerleri Türkçe imiş meğerse. İngilizce kitaplara bakarken, gözümün önüne Hindistan’ın Mumbai, Kolkata, Delhi ve Hyderabad şehirlerinde, sıcaktan pişerek, kaldırımlarda sergilenmiş kitapçıları ziyaret ettiğimi hatırladım ve Mersin o an çok daha sıcak hissettirdi kendisini. Hindistan, boşuna Hindistan olmadı diye de düşündüm kitaplığımın o bölümüne bakarken. Büyük bir entelektüel birikim hem Hint milliyetçiliğinden hem de Hindistan dışında ne olup bitiyor konusunu takip edebilmekten geçiyor herhalde.

HAYAT SEYAHATİNİN SONUNU HAZIRLAMAK

Kitaplığımın kocaman bir köşesi de özellikle Selçuklular ve Osmanlılara ayrılmış gibi. Selçuklu dönemine ait kitapları, Tarsus’taki TGB binasına bağışlanan, yaklaşık 30 çuval içinde, şeklini bile kaybeden kitaplardan, Çukurova’nın Ağustos sıcağında yaptığım bağış karşılığı olarak seçmiştim. Şimdi adını hatırlayamadığım, Tarsuslu, sanırım eski Sümerbank Genel Müdürü olan ve henüz vefat eden değerli büyüğümüzün çocukları, evi boşaltırken, kitaplarını da TGB’ye bağışlama nezaketini göstermişlerdi. Kitaplardan birinin içindeki mühürden, bu değerli büyüğümüzün University of Michigan, Ann Arbor’da doktora yaptığını okumuştum. Hayat hikayesi, biraz da benimkine benzediği için, benim kitaplarımın sonunun da buna benzeyeceğini düşündüm, Selçuklular bölümünde onun bıraktığı kitaplara bakarken. Demek ki, yaşarken ve yolun sonuna gelmeden önce, kitaplarımıza da kadrini bilecek bir yerler bulmamız gerekirmiş. Yine de içimden bu ağabeyimizin yakınlarını tebrik ettim. Çünkü, en azından TGB’nin bu kitaplardan yararlanacağını düşünebilmişlerdi.

KİTAP YAZARIN TÜM HAYATININ AYNASIDIR

Artık gelecekte tarihin tozlu sayfalarında kalacak gibi görünen kitap okuma alışkanlığını düşününce, ne kadar şanslı bir nesilden geldiğimize karar verdim. Bir yazarın kitabını okuyunca, sadece o kitabın sayfalarındaki harflerden oluşan bir şeyleri okumuş olmuyoruz. O yazarın ailesini, yaşadığı yeri, onun okuduğu kitapları, gördüğü şeyleri, dostları ile yaptığı tartışmaları, velhasılı kocaman bir ömür de, kendi ömrümüze katmış oluyoruz aslında.

Mesela, Doğu Perinçek üstadımızın kitaplarını okurken, onun babası Sadık Perinçek, memleketi Kemaliye, 12 Mart döneminde sigara dumanından herkesin görünmez hale geldiği gençlik toplantıları, Hasan Yalçın ile olan sohbetleri de kelimelerle birlikte hafızamıza yer ediyor. Hele de yazarı şahsen tanımış ve muhabbet etmişseniz, etkisi kat kat daha fazla oluyor okuduklarınızın.

Kitap sadece mürekkep ve kağıt mıdır? - Resim : 1

NERUDA’NIN ISLA NEGRA’DAKİ EVİ

Sırf böylesine bir kişisel bağlantımız olsun diye, saatlerce otobüsle Şili’nin başkenti Santiago’dan seyahat edip, Pablo Neruda’nın İsla Negra kasabasındaki evine gittiğimi hatırlıyorum. Onun o dehşetli romantik, ama isyankâr şiirlerini yazdığı, kayaların üzerindeki evinden, ilham aldığı Pasifik Okyanusunun vahşi dalgalarını seyrederken, Nazım Hikmet’in vefatı üzerine yazdığı şiiri mırıldanmıştım.

Aynı şekilde, devrimci İspanyol şair Federico Garcia Lorca’nın Endülüs’teki Granada şehrine iki saat uzakta olan Santa Fe kasabasındaki evine, büyük bir heyecanla gittiğimi hatırlıyorum. Kristof Kolomb’un Amerika’ya doğru yola çıkmadan önceki son kilise duaları da Federico’nun evinin karşısındaki kilisede olmuştu. Nereden nereye diye sormadan edemiyor insan. Federico’nun şiirlerinde, Andalucia’nın Al Andalus olduğu günlerden bu yana geçirdiği iyi veya kötü her şeyi bulmamız da sürpriz olmuyor o sebepten dolayı.

Kitap sadece mürekkep ve kağıt mıdır? - Resim : 2
Ernest Hemingway ve Fidel Castro

İşte kitaplığımızın bu köşesinde de Ernest Hemingway var. İspanya İç Savaşının Cumhuriyetçileri safında çarpışan bu devrimci yazarın, Silahlara Veda kitabı durmakta. Onun hayatını biraz olsun paylaşmak için de Florida’daki Key West’teki evine gitmiştim. O mütevazı ev, bu büyük insanın acılı-tatlı hayat tecrübelerini yaşadığı ve yazıya döktüğü yer olarak, kitaplarını daha iyi anlamamıza yardım edecekti ilerde. Ve Ernest Hemingway’in bu fırtınalı hayat sonunda, hayat tecrübelerinin ağırlığı altında intiharını da hatırlatacaktı kitapları. Etrafa bakınca, onun hayatla dalga geçer gibi, alaycı şekilde gülümseyen yüzünü hissetmemek mümkün değildi orada.

DEPRESYONUN GAZABI ÜZÜMLERE VURUNCA!

Ya şu raftaki Gazap Üzümleri romanı! John Steinbeck’in bu kitabında yer alan, bizim de çok uzun seneler yaşadığımız ve yüzlerce kez içinden geçtiğimiz Kaliforniya’nın sıcaktan kaynayan ovalarındaki tarım işçilerinin ve büyük ekonomik depresyonun hikayesiydi. Daha altı ay önce boydan boya geçtiğimiz Watsonville tarlaları ve bahçeleri içinde, John Steinbeck’i hatırlamamak mümkün değildi.

Kitap sadece mürekkep ve kağıt mıdır? - Resim : 3

Sözün kısası, kitaplar sadece kağıt ve mürekkep değildir. O sayfalarda, onu yazanların tüm hayatları, tüm ilişkileri, tüm entelektüel ve kişisel birikimleri hayat bulur. Bu kitaplarda sadece bir konuda bazı fikirleri okumuş olmuyoruz, yazarların hayat tecrübelerini ve onların kelimelere dönüşmüş şekillerini görüyoruz. Böylece de iyi yazılmış bir romanda kahramanla kahraman olup, kötülere karşı onunla beraber savaşıyoruz. Ya da dünyayı kaplayan ateşler ve hengameler içinde, bu kitaplardan ve yazarlarından aldığımız ilhamla, yolumuzu bulup, zararsız şekilde hayatlarımızı yaşamayı becerebiliyoruz. Kısacası, sosyal medyanın iki kelimelik “postları” hayatlarımıza sıfır katkıda bulunurken, kitaplar bizleri değiştirme potansiyelleri ile hala en vazgeçilmez öğretmenlerimiz halindeler.

Kitap Hindistan Türkçe İngilizce