Yandex
16 Temmuz 2025 Çarşamba
İstanbul 29°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MEDYANIN HALLERİ... İsrail’le birlikte bozguncuların haberciliği de havlu attı

Nadir Temeloğlu

Nadir Temeloğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD-İsrail saldırıları işe yaramadı. Trump ateşkes dedi. Netanyahu uydu. İran zaferi kazandı. Ateşkes duyurusundan önce bile İsrail'e ufak dalgalar halinde 11 balistik füze gönderdi. Beer Sheba kentinde altı kişi hayatını kaybetti, çok sayıda yaralı olduğu belirtildi. İran, İsrail’i son dakikalarda bile duman ediyoru.
İsrail demir kubbesini delik deşik eden İran, hedeflerini ABD’nin üslerine çevirdi ve bombaladı. Ateşkesten önce yapılan bu harekâta, Türk basınından yine burun kıvırarak bakanlar oldu. Türkiye gazetesi, “Kontrollü misilleme” başlığı attı. Posta, “Haberli intikam” dedi.
Başından beri İran ve İsrail danışıklı dövüş diyenler, tüm bu toz duman gözlerini bürümüş olacak ki, sonunda da danışıklı intikamdan başka bir şey görmüyorlar.

MEDYANIN HALLERİ... İsrail’le birlikte bozguncuların haberciliği de havlu attı - Resim : 1

İSRAİL’İN HAVLU ATTIĞINI
TEK GÖREN GAZETE AYDINLIK

Oysa ABD ve İsrail’in ateşkes istemekten başka çaresi yoktu. Bu gerçekleri yazan, Aydınlık oldu.
Yazı İşleri Müdürümüz Özlem Konur Usta’nın ateşkesten önce hazırladığı başlığı şuydu: “İsrail havlu atıyor!”
Haberde ne diyorduk:
-İsrailliler Netanyahu’ya tepkide dozu artırdı.
-Trump da ağır eleştirilerle karşı karşıya.
-İsrail bundan sonra ABD’nin arkasında durmayacağından endişeli.
- Kamu yayın organları, Savunma Bakanlığı kaynaklarına dayandırarak servis ettikleri haberlerde savaşın birkaç gün içinde sona erdirilmek istendiğini yazdı.
- Ordu Radyosu’nun muhabiri Doron Kadosh, İran’ın İsrail’i aylarca sürecek bir yıpratma savaşına çekebileceğini, bu krizi sürdüremeyeceklerini belirtiyordu. Kadosh Savunma Bakanlığı yetkililerinin şu sözünü aktarıyordu: “Amacımız: Hedeflerimizi birkaç gün içinde tamamlamak ve ardından ‘sessizlik sessizlikle karşılık bulur’ şeklinde örtük bir mutabakatla her iki tarafın saldırılarını durdurması.”
-Haaretz’den Yitzhak Brick: “Savaş, İsrail’in İsrail'in uzun süre devam ettirecek kaynaklara sahip olmadığı bir yıpratma savaşına yavaş yavaş dönüştü.”
-İsrailli askeri analist Alon Ben-David Kanal 13'te şunu söyledi: “İran'ın nükleer programını bombalarla yok etmenin mümkün değil.”

MEDYANIN HALLERİ... İsrail’le birlikte bozguncuların haberciliği de havlu attı - Resim : 2

BOZGUNCULARIN SESİ
UZAY BOŞLUĞUNDA

18 Haziran’daki “Her savaşın başı ile sonu bir değil!” yazımızda erken yorum yapanları ve bunu İsrail’in zaferi olarak görenleri uyarmıştık.
İşin özü buydu.
Bu bir yıpratma savaşıydı.
İran bunu göze aldı, İsrail alamadı.
Rejim değişecekti başaramadılar. Nükleer faaliyetler bitecekti olmadı.
ABD-İsrail hiçbir hedefine ulaşamadı. Sadece gösteri vuruşları yaptı o kadar.
İran, mazlum milletler adına bir zafer kazandı.
ABD ve İsrail’in “yenilmezlik” maskesi bir kez daha düştü.
Geriye savaşın başında “İran darmaduman”, ortasında “Danışıklı dövüş”, sonunda da “Haberli intikam” diyen bozgunculuğun uzay boşluğunda yankılanan sesi kaldı.
İsrail’le birlikte, bozguncuların haberciliği de havlu attı.

MEDYANIN HALLERİ... İsrail’le birlikte bozguncuların haberciliği de havlu attı - Resim : 3

Trump güzellemesi yapanları not edin…
MEHMET METİNER-YENİ ŞAFAK

İsrail söz konusu olduğunda ABD bir bütündür.
Çünkü İsrail demek bölgede ABD demektir.
Başka bir deyişle, İsrail, bölgenin ABD’sidir.
Bu olgu, ABD başkanlarından bağımsız bir gerçekliktir.
Kim ki Trump’ın İsrail’in politikalarına karşı olduğunu söylüyorsa biliniz ki özünde o Amerikancıdır.
Amerika’yı sureten eleştiriyor olsa bile özünde gizli bir Amerikancıdır.
İçimizdeki ABD muhipleri iki çeşittir.
Birincisi, açık Amerikancılar.
İkincisi, gizli Amerikancılar.
Asıl tehlikeli olanlar ikincileridir.
Onlar bazen herkesten daha fazla ABD eleştirisi yaparlar.
Ama sinsice enjekte ettikleri sözlerle bir bakarsınız ki Amerika cici oluvermiş.
Öyle bir kurnazlıkla yaparlar ki bunu yine ABD’yi eleştirirken görürsünüz bunları ama Trump diye başlarlar ve Trump güzellemesi üzerinden bir de bakarsınız ki Amerika’ya tekrar sizi ram etmeye çalışırlar.
Öylesine kurnazdırlar ki “müesses nizam” kavramı üzerinden “ABD derin aklı”nı eleştirirken Trump’ı da bu “müesses ABD nizamı”nı devirmeye kalkışan bir kahraman olarak takdim ederler.
Günün sonunda bir bakarsınız ki Trump üzerinden bu kez Amerikancı oluvermişsiniz.
Gizli Amerikancılığın yeni adı Trumpseviciliğidir.

Vahşi Batı
EMİN PAZARCI-AKŞAM

ABD Başkanı Trump, İran'ın nükleer tesislerini vurduktan sonra ne dedi:
"Tarihi bir zafer elde ettik. İran'ın elinden bombayı aldık."
Peki, kimsin sen, nesin? Kim verdi sana o yetkiyi? Dünyanın jandarması mısın? Nasıl bu kadar rahat ve pervasızca konuşabiliyor, zafer çığlıkları atıyor ve yaptığınla övünebiliyorsun?
Ortada bir bomba olup olmadığı tartışılır, ama asıl mesele şu:
O bomba İsrail'in elinde olunca problem olmuyor da, niçin İran vuruluyor? Ayrıca, Avrupa'nın dört bir yanı nükleer santrallarla dolu. Bu santrallar Batı'ya hak da neden İran'a kabahat?
Hadi diyelim ki haklısınız. Trump, tehlikenin bertaraf edildiğini, santralların yok edildiğini söylüyor. Madem durum bu, İsrail, halen niye vuruyor, Amerika niçin onlara destek vermeye devam ediyor?
Var mı soruların mantıki bir cevabı? Tabi ki yok. Sergilenenler, küresel eşkıyalıktan başka bir şey değil.
Şimdi sakın kimse İran'ı savunduğumu, İran destekçisi olduğumu söylemesin. Onların da savunulacak bir yanı yok. Ama son yaşadığımız gelişmelerde haksızlığa uğrayan taraf o.
Bir de rejim değişikliği tartışmaları var ki, evlere şenlik. Beğenelim, beğenmeyelim, İran'daki rejimin adı İslam Cumhuriyeti. Bu mu bütün mesele? O ifade kalkınca mesele hallolacak mı?
Mesele sadece buysa, biz niye bu tartışmanın içindeyiz? Biz neyiz, kimiz? Ne yaptığımızın, neye hizmet ettiğimizin farkında mıyız?
Şaşkınlık ve dehşetle izliyorum olan biteni! Ne yapıyoruz biz? Neye ve kime hizmet ediyoruz?
Hep birlikte bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete...