Yandex
07 Temmuz 2025 Pazartesi
İstanbul 25°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MEDYANIN HALLERİ... Yeni Sykes-Picot’u önlemenin ilk yolu: İncirlik ve Kürecik’e el koymak

Nadir Temeloğlu

Nadir Temeloğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Dün İslam İşbirliği Teşkilatı toplandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu'na katıldı ve bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı şunları söyledi:
“İran'ın, İsrail'in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir. İsrail'in terör saldırılarında, bombardıman ve suikastlarında vefat eden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Binlerce yıllık tarihiyle, zorluklar karşısında sergilediği dayanışmayla ve güçlü devlet tecrübesiyle İran halkının inşallah bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz.
Türkiye olarak bölgemizde sınırları kanla çizilecek yeni bir Sykes-Picot düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğimizi burada önemle vurguluyorum.”

LAF DEĞİL EYLEM ZAMANI

Türk basınının büyük kısmı, Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamasını manşetini taşıdı. Kimi “Yeni Sykes-Picot’lara izin vermeyeceğiz” dedi kimi “Yeni sınırlar çizdirmeyeceğiz”, “Sınırları kanla çizdirmeyiz” başlıkları attı kimi de “İslam dünyası birlik olmalı” vurgusunu öne çıkardı.

MEDYANIN HALLERİ... Yeni Sykes-Picot’u önlemenin ilk yolu: İncirlik ve Kürecik’e el koymak - Resim : 1

MEDYANIN HALLERİ... Yeni Sykes-Picot’u önlemenin ilk yolu: İncirlik ve Kürecik’e el koymak - Resim : 2

MEDYANIN HALLERİ... Yeni Sykes-Picot’u önlemenin ilk yolu: İncirlik ve Kürecik’e el koymak - Resim : 3

MEDYANIN HALLERİ... Yeni Sykes-Picot’u önlemenin ilk yolu: İncirlik ve Kürecik’e el koymak - Resim : 4
Sabah gazetesinden Mahmut Övür, “Sanıyorum ilk kez Doğu ‘bıçak kemiğe dayandı’ noktasında.” diyor.
Bıçak kemiğe dayandıysa ne yapmak gerekiyor?
Yeni Sykes-Picot’a nasıl izin vermeyeceğiz, nasıl sınırlar çizdirmeyeceğiz? On yıllar boyunca Irak’a, Suriye’ye, Filistin’e, Lübnan’a, İran’a saldırdılar. Hepsinde kınadık, uluslararası toplumu göreve çağırdık. Hiçbiri sonucu değiştirmedi. Tehdit Türkiye’nin kapısına dayandı.
Cumhurbaşkanı aynı zamanda Başkomutan. Muhalefet parti liderlerine başkomutan olarak sesleniyordu.
Lafla gemi yürümez.
Yeni Sykes-Picot istemiyorsak, önce Türkiye’nin içindeki şer yuvalarını kapatmamız lazım.
İncirlik Üssü’ne ve Kürecik Radar Üssü’ne el koyup yabancı askerleri ülkesine yollamalıyız.
Bu yetki de görev de başkomutandadır.
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek dün Ankara mitinginde yaptığı konuşmada, “Madem başkomutansınız, o zaman Kürecik ve İncirlik'e el koyun. Cumhurbaşkanı ya o başkomutanlığı yapacaktır, ya da Türkiye o başkomutanını bulacaktır!” ifadelerini kullandı.
En anlamlı çağrı budur.
Ama maalesef Türk basınında ne Perinçek’in çağrısı var ne de İncirlik-Kürecik konusu var.
Gerçekleri görmezden gelerek, tehditleri önleyemezsiniz.
Tüm partiler, demokratik kitle örgütleri ve başta basınımız bu konuyu öncelikli olarak ele almalılar.
Gazetelerin baş konusu bu olmalı.
Halkımızın çok büyük bir çoğunluğu bu konuya destek veriyor.
Türkiye net tavır bekliyor.
Tüm gazeteleri, genel yayın yönetmenlerini, köşe yazarlarını ülkemizin millî güvenliği, ekonomisi ve geleceği için bu konuyu ivedilikle ele almaya davet ediyoruz.

***

Diliniz kimin yanında olduğunuzun göstergesidir

Bu köşede Batı’nın, Atlantik’in, ABD’nin, İsrail’in yanında olanları yazılarından yola çıkarak ele alıyoruz.
Batıcılık yalnızca fikirle yapılmıyor. Şekilde de oluyor.
Bugün Nevşin Mengü, yazısında şöyle yazıyor:
Qazvin şehrine gelenleri, Qazvinliler ellerinde pankartlarla karşıladı.”
Şehrin adı “Kazvin”. Türkçede K yok.
Farsçada da q yok. Farsça "قزوین” diye yazılıyor. Sağ baştaki “kaf” harfi.
Bu, batı dillerinde “Q” okutuyor.
Coğrafyamızda Batıcılık dilde de var.
Kazvin yazmak varken Qazvin yazmak, rastgele yapılmış bir durum veya yanlışlık değil.
Konumunu beyan etme şekli.
Fikren batıcılık şeklen batıcılığı beraberinde getiriyor.
Dil düşüncenin aynasıdır.

***

Tebriz

İLBER ORTAYLI-HÜRRİYET

Şimdi ise cahil bir “herif”, İran’ı bombalamaya başladı. İlk hedeflerden biri de Tebriz. Orada da karacalar yaşamıyor. Türk kavminin en önde gelen kesimidir; bana sorarsanız İran Azerbaycan Türk dünyasının en özgün kesimi... İran Azerbaycanı’ndaki Türklerin Farsçaları, o kültüre katkı yapacak kadar muhteşemdi ve hep öyle kaldı. Tebriz’in binalarını, eserlerini ancak Osmanlı ve Kafkas İran medeniyeti devam ettirebildi. Bölgenin bugünkü nüfusu yine aşağı yukarı aynı oranı; fakat hiç şüphesiz ki bu bölgenin en hâkim unsuru. İran’ın neredeyse yarısı Türkçe konuşur. Ama şimdi iş değişti. Azerbaycan Kafkasyası da Rusya ve Avrupa’yı; Türkiye Küçük Asya’da Roma İmparatorluğu’nun mirasını yaşatan kesitlerdir.
Neye ne kadar ilgi duyduğunuzu, neyi ne kadar desteklediğinizi tartışacak ya da değerlendirecek değilim. Şah İsmail’in şiirlerini okuyan, Fuzûlî’nin Farsçasını ve Türkçesini birlikte terennüm eden, söyledikleri yalnızca Bakü’de, İstanbul’da değil; Balkanlar’da ve Asya’da da çınlayan insanlara yapılan vandallığı sükûnetle karşılayamayız.

ÇENELERİNİ KISSINLAR

Başbakan Netanyahu gibi cahil bir Amerikalı veledin ki buna İsrailli denemez; doğrudan doğruya ABD’nin doğu sahilinin bir yarım yamalak adamıdır, yaptıklarına şimdi artık futbolcular da karışmaya başladı. Futbol yorumcusu Berkovic diye biri “Finali Türkiye’de tamamlayacağız” diyormuş. İsraillilere tavsiyemiz: Başta başbakanları olmak üzere, maliye bakanları Bezalel Smotrich denen adamın, Golde Mayer kabinesindeki Dr. Yisrael Katz ile isim benzerliğinden başka hiçbir ilgisi olmayan Doktor Katz’ların ve nihayet futbol spikerlerinin çenesini kıssınlar. Yoksa ne sulh sulha benzer, ne savaş savaşa... (…)
Ben öteden beri İran ve Ortadoğu üzerine eğilmeyi tavsiye ediyorum. Tebriz’in çarşılarını, caddelerini, sokaklarını gezmeden, onları etüt etmeden bu dünyadan ayrılmayın. İsfahan’ı, Tahran’ı görün, okuyun. Zaten geç bile kaldık. İnsanız, içimizde kötülük de var, iyilik de. Ama hiçbir yerin bombalanmasına, hiçbir yerde masum insanların ölmesine tahammül edemeyiz ve bazı yerlerde, insanların duyguları ister istemez daha fazla taşar ve tahammülleri kesilir.

***