29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bahçeli'nin iade-i itibar istediği Topal Osman kimdir?

Ercan Dolapçı

Ercan Dolapçı

Site Yazarı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milli Mücadele kahramanı Giresunlu Topal Osman Ağa’nın itibarının hukuken iade edilmesi amacıyla TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi. Topal Osman Ağa’nın Milletvekili Ali Bey’in öldürülmesinden sorumlu tutularak öldürüldüğü belirtilen teklifte, 2 Nisan 1923 tarih ve 320 sayılı TBMM kararıyla gömüldüğü yerden çıkarılarak TBMM kapısı önünde naaşının asılarak teşhir edildiği vurgulandı. Teklifle bu TBMM kararının kaldırılması istendi.

Cumhuriyet tarihimizin bu acı olayında Trabzon Milletvekili Ali Bey hayatını kaybetmiş, onu boğdurarak öldürdüğü ileri sürülen Topal Osman ise yakalanması için gidilen bağ evinde çıkan çatışmada hayatını kaybetmişti. Tartışması bugüne kadar süren bu cinayet, İkinci Cumhuriyetçiler ve FETÖ’cüler tarafından “Derin devlet cinayeti” olarak çarpıtılarak Mustafa Kemal Paşa’ya bağlanmaya çalışılmıştı. Oysa bilmiyorlar ki Kemal Paşa hayatı boyunca asla gayrimeşru işe tevessül etmemiştir! Zaten bu tarihte büyük zafer kazandığı için gücü de yerindeydi. Böyle cinayetlere ihtiyacı olmayan biriydi!

Resmi itibar verilmesi istenen Topal Osman kimdir? Nasıl bir insandır. İşte o kahraman:

Bahçeli'nin iade-i itibar istediği Topal Osman kimdir? - Resim : 1
Topal Osman, Salih Bozok, Atatürk ve Muzaffer Kılıç... (Atatürk'ün solundaki bilinmiyor)

BABASINA RAĞMEN CEPHEYE KOŞTU

Topal Osman, 1883 yılında Giresun’da dünyaya gelir. 1912 yılında patlak veren Balkan Harbi’ne asker olarak katılır. Babası Hacı Mehmet Efendi, 54 altın vererek oğlunun bu bedel karşılığı askere alınmamasını sağlar. Osman buna çok içerler ve babasından parayı geri almasını ister. Babası ikna olmayınca, 65 gönüllü arkadaşıyla birlikte İstanbul’un yolunu tutar, orduya katılır. Balkan Harbi’nde Trakya-Çatalca önlerinde savaşır. Çorlu yakınlarında bir şarapnel parçası sağ diz kapağı ve birçok yerini yaralar. Tedaviye rağmen ömür boyu topal olmasına neden olur. Bu topallığı 1914 yılında başlayan Cihan Harbine katılmasına mani olamaz. Yöresinden topladığı 150 kişilik birlikle Batum’a gider ve Doğu Cephesinde savaşır. Teşkilat-ı Mahsusa’ya bağlı olarak da görev yapar, Rus ilerlemesini gerilla savaşıyla durdurmaya çalışır. Bu mücadelede İttihatçı önderlerden Bahattin Şakir de vardır. Bu sırada birliğinin sayısı 800’e ulaşır. 94. Alay’da Yarbay rütbesine yükselir. Bu sırada tifoya yakalanır ve cepheden uzaklaşmak zorunda kalır. Ancak asıl namını duyuracağı olaylar bundan sonra başlar.

Bahçeli'nin iade-i itibar istediği Topal Osman kimdir? - Resim : 2
Ortada Topal Osman ve onu ihbar eden Mustafa Kaptan (solda)

RUM ÇETELERE AMAN VERMEDİ

Mütareke sonrası vatan işgal edilmiş ve Rumlar ‘fırsat bu fırsat’ diyerek yıllardır rüyasını gördükleri ‘Pontus devleti’ni kurmak için, elde silah yüzyıllardır birlikte yaşadıkları Türk komşularını katletmeye başlarlar. Tekrar silah kuşanır ve kurduğu çeteyle bu girişimi durdurmaya çalışır. En önemlisi de yörede can ve mal güvenliğini sağlar. Giresun-Samsun hattında zorlu mücadeleyle Rum çetelerini sindirir ve onlara göz açtırmaz. Mütareke yıllarında Giresun’un belediye reisi bile olur. Mustafa Kemal Paşa bölgedeki asayişi sağlamak için müfettiş olarak Samsun’a gönderilir. Ondan istenen direnişin olmamasıdır! İlginçtir, bundan sonraki gelişmelerde iki ismin yolları kesişecek ve kaderi değişecektir. Topal Osman canını siper ettiği Paşa için görev yaparken canından olacaktır. Hem de trajik bir olay sonucu…

Şunu da not olarak ekleyelim: Karadeniz’deki kanlı olaylar sonrası (1921 yılı sonunda) İnebolu- Kastamonu hattından Ankara’ya gelen Sovyet temsilci Ukrayna kahramanı Frunze, anılarında buralardaki boğuşmanın çok kanlı geçtiğini ve geçtiği birçok köyde neredeyse insanın kalmadığını belirtir.

KEMAL PAŞA’YA MUHAFIZ

Topal Osman yiğitliği ve savaşkanlığı nedeniyle müfrezesiyle birlikte 12 Kasım 1920 günü Ankara’ya çağrılır. Ona, Kemal Paşa ve Meclisin muhafızlık görevi verilir. 10 kişiden oluşan birliğinin resmi adı ‘Giresun Gönüllü Laz Müfrezesi’dir. Sayısı kısa süre içinde 250’yi bulur. Kemal Paşa’ya canı gibi bakması istenir. Paşa’nın Başyaveri Salih Bozok, Osman Ağa’ya o günlerde şu öğüdü verir: “Mustafa Kemal Paşa’nın hayatı ve muhafazası size, yalnız size aittir. O’nu her yerde siz koruyacaksınız. Şayet Mustafa Kemal Paşa’ya bir şey olursa kendinizi yok bilin. Hatta memlekette bıraktıklarınızı da yok bilin!” (Giresun Uşakları Konuşuyor, s.207.)

SAKARYA SAVAŞINA KATILDI

Topal Osman, Mustafa Kemal Paşa’nın korumalığını canla başla yapar. Onun etrafında kuş uçurtmaz. Yunan ordusunun ilerlemesi sırasında Paşa’nın yanından ayrılarak Giresun’a gider ve burada 42'nci ve 47’nci alayları kurar. Bununla da kalmaz Koçgiri İsyanı’nı bastırmaya gider. Yunan ordusu Ankara kapılarına dayandığında ise 47’nci Alay’la birlikte Sakarya’da savaşır. Bu ağır savaşta Giresunlu 6 bin gönüllüden ancak 400’ü Topal Osman ile memleketine geri dönebilir. Giresun’a dönüşü ise muhteşem olur. Halk, kahramanları yollarda karşılar ve bağrına basar. Topal Osman tekrar Ankara’nın yolunu tutar. Büyük Taarruz’da da aynı şekilde savaşır. Savaş sonrası Milis Yarbay rütbesi alır. İstiklâl Madalyasını göğsüne takar.

SERT MUHALİF ALİ BEY

Bahçeli'nin iade-i itibar istediği Topal Osman kimdir? - Resim : 3
Ali Şükrü Bey

Zaferden sonraki günlerde onu talihsiz bir olay beklemektedir: Meclis'te Mustafa Kemal Paşa’ya hakaret eden müzmin muhalif Trabzon Milletvekili Ali Bey’in boğdurulması olayı!

Ali Bey, Yüzbaşı rütbesinden askerlikten ayrılan bir siyasetçidir. Babası gibi Bahriyeliydi. 1920 yılında Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında Trabzon mebusu olarak görev yaptı. 16 Mart 1920 günü İstanbul işgal edilince Ankara’ya geldi ve burada görevine devam etti. Meclis’te muhalif olan İkinci Grubun en ateşli önderlerindendi. 19 Ocak 1923’te Tan gazetesini çıkardı ve 68 sayı bunu yayımladı, baş yazarlığını yaptı. Hem konuşan hem de yazan insandı… Lozan görüşmelerine ara verildiği günlerde (4 Şubat-23 Nisan 1923) TBMM’de hareretli tartışmaların içinde Ali Bey de vardır. Kemal Paşa ve İsmet Paşa’yı acımasızca eleştirdi. Gazi Paşa bu görüşmeler için, “Sanki anlaşmayı imzalamışız da tepki gösteriyorlar. Oysa kabul edilmiş bir şey yok ve zaten geri çekildik.” der.

ÇIKAN ÇATIŞMADA ÖLDÜRÜLDÜ

İşte bu günlerde Ali Şükrü Bey, 26 Mart 1923 gününden sonra ortadan kaybolur. Konu iki kez Meclis’e gelir. İnceleme yapılması istenir. Gereği yapılır. Üç gün sonra battaniyeye sarılı halde cenazesi gömülü şekilde Çankaya’ya yakın bir köyde bulunur. Yapılan incelemede en son Topal Osman ile görüştüğü saptanır. Hatta yardımcısı Mustafa Kaptan, Ali Bey’in yemek bahanesiyle Topal Osman’ın Samanpazarı’ndaki evine götürüldüğünü, burada Topal Osman ve sekiz adamı tarafından kementle boğulduğunu itiraf eder. Topal Osman’ın yaşadığı Papazın Bağına baskın yapılır. Teslim olması istenir. Şiddetli çatışma başlar ve 12 adamıyla birlikte ölü olarak ele geçirilir. Hatta yaralıdır. Bir süre sonra sedyede can verir. Tarih yaprakları 2 Nisan 1923’ü gösterir… Bununla da kalınmaz cenazesi ayağından Meclis kapısın karşısına asılır. Bu Meclis kararıdır. İşte Bahçeli bu kararın kaldırılmasını istiyor…

Bu olay büyük yankı yapar. 39 yaşındaki Ali Şükrü Bey Trabzon’da, 40 yaşındaki Topal Osman ise memleketi Giresun’da toprağa verilir. Giresunlular kahraman olarak bağrına basar ve yıllar sonra mezarını şehrin tepesine yaparak anıtlaştırır.

Bahçeli'nin iade-i itibar istediği Topal Osman kimdir? - Resim : 4
Topal Osman'ın Giresun'daki mezarı

GAZİ PAŞA’NIN ÜZÜNTÜSÜ

Antep kahramanı ve İstiklâl Mahkemeleri reisi Kılıç Ali Bey, Atatürk’ün olay sonrası üzüntüsünü şöyle aktarır:

“Cinayeti, haber alan Gazi çok müteessirdi. İnkılâp tarihi için bir leke teşkil eden hadiseden ve Ali Bey’in bu suretle feci bir akıbete uğramış olmasından üzüntü ve ıstırap duyduğu açıkça belliydi. Aynı zamanda emniyet ettiği ve hayatını muhafazasına bıraktığı bir müfreze kumandanının hiç kimseye haber vermeksizin kendi efkârına uyarak ve şahsi hissiyatına kapılarak böyle bir cinayet irtikap etmiş olması, bu ahlâkta bir adamın günün birinde dâhil nelere cür’et edebilmek istidadında olduğunu da meydana koyduğu için, Gazi ayrıca muzdarip olmaktaydı.

Osman Ağa aleyhine deliller kuvvetlendiği zaman Gazi Paşa, Seryaver Salih Bey’le (Bozok) Merkez Kumandanı Binbaşı Rauf Bey’i bizzat; Osman Ağa’nın nezdine göndererek bu işi kendisinin yapıp yapmadığını dürüst olarak söylemesini istemişti. Buna karşı Osman Ağa kemali ciddiyetle ve katiyetle cinayeti inkâr etmiş ve kendisinin böyle bir şeyi yapmayacağını temin etmişti.

Osman Ağa’nın, delillerin kuvvetine rağmen bu kati inkâr yoluna sapması Gazi’yi daha ziyade şüpheye düşürmüştü. Gazi, Osman Ağa’nın kolay kolay teslim olmayacağını da düşünüyordu. Halbuki kendisinin behemehal tevkif edilip adliyeye teslimi de elzemdi. Gazi, İsmail Hakkı Bey’e (Tekçe), Topal Osman'ı mutlaka elde etmesi için emir verdi. İsmail Hakkı Bey de kıtasını alarak Ağa’nın tahassun ettiği evin etrafını sardı. Osman Ağa'ya teslim olmasını teklif etti. Osman, teslim teklifini kabul etmedi, müsademe başladı. Yarım saat kadar süren müsademe neticesinde Osman Ağa yaralanarak elde edilmiş ve yirmi dakika sonra da nakledilirken aldığı yaranın tesiriyle, sedye içinde ölmüştü.

“Bu müsademe esnasında Giresunlulardan mürekkep Giresun müfrezesinden on iki ölü, müteaddit yaralı, askeri kıtaattan da bir ölü ile bir iki yaralı vardı.

Bu hadisede asıl acıklı olan noktalardan biri şuydu: Giresun Müfrezesinden ölen ve yaralı olanların kısmı azamı, askeri kıtanın isyan ederek köşke hücum ettiklerini zannetmişler, silahlarını kaparak köşk civarına koşmuşlar, orada köşkü muhafaza düşüncesiyle müsademeye iştirak etmişler. “Müfrezenin efradından diğerlerinin de aynı düşünce ile müsademe etmiş olduklarını sonradan sağ kalanlardan anlamıştık. Bu vaziyeti duyunca Gazi çok müteessir olmuştu.” (Kılıç Ali, İstiklâl Mahkemesi Hatıraları, s.92-93.)

ÇERKEZ ETHEM’İ VURACAKTI

Kılıç Ali Bey, Çerkez Ethem isyanı öncesi yapılan görüşmeler sırasında yaşadığı bir olayı ise şöyle aktarır: “Trende Mustafa Kemal'in müfrezelerinden birinin komutanı olan Topal Osman da vardı. Topal Osman, Mustafa Kemal Paşa'ya o kadar bağlıydı ki, Ethem'in şımarıklıklarına dayanamıyor, her an bir olay çıkarmak istiyordu. Onun Mustafa Kemal'le birlikte gelmek istemeyişini büyük nezaketsizlik ve münasebetsizlik sayıyordu. Beni ve Recep Zühtü'yü bir kenara çekerek şöyle dedi: 'Uygun görürseniz ben bu Ethem'i bu gece yok edeceğim!'

“Ederdi de. Pervasız bir adamdı. Fakat biz karşı çıktık. Böyle bir harekete asla kalkışmamasını, kalkıştığı takdirde Mustafa Kemal'in üzüleceğini ve sinirleneceğini söyledik. Sözümüzü dinledi.” (Hulusi Turgut, s.137.)

Bahçeli'nin iade-i itibar istediği Topal Osman kimdir? - Resim : 5
Topal Osman Birliği Sakarya'da

‘RUHEN ŞİDDETLİ BİR ADAMDI’

Kendisi de Kemal Paşa’ya canını siper eden Kılıç Ali Bey, Topal Osman’ı şöyle karakterize eder: “Osman Ağa, okuryazar değildi. Milli duygularla dolu, halim selim görünen, fakat ruhen şiddetli bir adamdı. Duygularını hiç belli etmez, aklına her geleni yapar ve yapabilir karakterdeydi. Giresun Alayı oluşturulduğu zaman ona 'askeri kaymakam' payesi verilmişti. Askeri üniformayı giyerek elinde baston, arkasında müfreze, etrafında bir-iki adam olduğu halde çarşı pazar dolaşmaktan çok zevk alırdı. Samanpazarı'nda kiraladığı evin üst katında güvendiği iki adamıyla birlikte otururdu. Gazi'nin korunmasıyla görevli Laz müfrezesi ise Çankaya civarında, Ayrancı'da Papazın Bağı denilen bağdaki köşkte bulunurdu.” (Hulusi Turgut, s.189.)

‘DÜŞMANLAR ONDAN KORKARDI’

Atatürk’ün Başyaveri Salih Bozok ise onu şöyle anlatır: “Daha, Balkan Savaşı’nda aldığı yara sonucu topal kalan, Milli Mücadele tarihinde Pontusçularla, doğuda isyan eden Kürtlerin tedibinde, sonra da Yunanlara karşı kahramanca savaşarak kendisine şanlı bir ad kazandıran, fakat bunu bir mebusu öldürtme vakasıyla gölgeleyen bu Osman Ağa’yı birkaç zaman sonra yakinen göreceğimi ve tanıyacağımı o gün nasıl düşünebilirdim?

“Bir yaylı araba temini için, iki gün kaldığımız İnebolu’da Osman Ağa’nın cesaretini simgeleyen birçok anı dinledik. Memleket hainlerinin bir numaralı düşmanı olan bu Ağa, eline geçen her fırsatta onları tesirsiz hale getirmekten geri kalmazmış.

“Bir gün Karadeniz’de, bir vapur seyahatimde rast geldiği iki Taşnak komitecisi (Ermeni) onu karşıdan gördükleri zaman, korkularından kendilerini denize atmışlar. Gene o günlerde, Giresun’a uğrayan bir Yunan vapurunu istirdat ederek karaya oturtmuş. Bir başka gün bir İtalyan yolcu vapurundaki kaptanın yanında bir Türk kadınının sevgili olarak bulunduğunu haber vermeleri üzerine gazaba gelmiş ve İtalyan kaptana, Türk kadınım derhal karaya çıkarmasını, aksi takdirde kendisi için iyi olmayacağı mesajını göndermiş.” (Salih Bozok, s.65.)

Bahçeli'nin iade-i itibar istediği Topal Osman kimdir? - Resim : 6
Gazi Paşa Muhafız Alayı Muzaffer Kılıç ve Karadeniz Uşakları

‘ATATÜRK’E ‘BİZİM BABA’ DERLERDİ’

Cemil Bozok ise Topal Osman’ı ilk gördüğündeki izlenimini şöyle anlatır: “Daha İnebolu’ya çıktığımızda birkaç hikayesini dinlediğim Osman Ağa'yı ilk kez görüyordum. Orta boylu idi. Sıfır numara tıraşlı başındaki yüz ifadesi insana korku veriyordu, ağır, ağır konuşuyordu. Anlatılan hoş laflara da tatlı, tatlı gülerdi.

“Laz Muhafızlar, Paşa'yı çok seviyorlardı. Ona sadakatle hizmet etmekte birbirleriyle adeta yarış ediyorlardı. Paşa'ya 'Bizim Baba' derlerdi. M. Kemal Paşa da babam da onları çok hoş tutarlardı. Zaman zaman kendilerine has, kıvrak oyunlarıyla Paşa'yı eğlendirirlerdi.” (Bozok, s.101.)

PONTUSÇULARA TEPKİ

Topal Osman’ın, Giresun’da Taşkışla’ya Pontus bayrağı asılma olayına tepkisini adamlarından Bilal Kaptan şöyle anlatır: “Osman Ağa’nın ağır ve dolgun sesi işitildi: Çekin, alın şu paçavrayı aşağı. Burası Türk vatanı, o bayrağın burada ne işi var, diye seslendi. Ve yerine kanımızdan yapılan Türk bayrağımızı o kendi hırçın edasıyla dalgalana dalgalana göklere çıkar gibi gönderine yükseldi. Rumların hepsi silahlı olduğu halde hiçbirisi dışarı çıkamadı. Çeteler oradan ayrılırken seyrek olarak silah sesleriyle şehirden yine yollarına devam ettiler.” (Giresun Uşakları Konuşuyor, s.60.)

Kaynaklar:

1- Cemal Şener, Topal Osman Olayı, Ant Yayınları, İstanbul, 1992.

2- Kılıç Ali, İstiklâl Mahkemesi Hatıraları, Sel Yayınları, İstanbul, 1955, s.92-93.

3- Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıları, 9. Baskı, Derleyen: Hulusi Turgut, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2007, s.137.

4- Murat Yüksel, Ali Bey ve Topal Osman Ağa, Yunus Dergisi Yayınları, Trabzon, 1993.

5- Osman Ağa ve Giresun Uşakları Konuşuyor, Hazırlayan: Mehmet Şakir Sarıbayraktaroğlu, Gül Matbaası, İstanbul, 1975.

6- Suat Yalaz, Topal Osman Ağa, Giresun Vakfı Yayınları.

7- Salih Bozok-Cemil S. Bozok, Hep Atatürk’ün Yanında, Çağdaş Yayınları, İstanbul, 1985.

Atatürk Devlet Bahçeli MHP Giresun Samsun