25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Namlunun ucundaki kanarya

Atilla Özalp

Atilla Özalp

Gazete Yazarı

A+ A-

2010-2011 sezonunda 4 gol averajla Fenerbahçe takımı şampiyon olunca sözde şike suçlamasıyla 2017 temmuz ayında FIFA nezdinde Uluslararası Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) başvuran Trabzonspor, şampiyonluğun kendisine verilmesini istemişti. Davayı inceleyen CAS, 2019 yılının temmuz ayında Trabzonspor’un başvurusunu reddedip Fenerbahçe takımının şampiyonluğunu onaylayınca Trabzonspor şampiyonluğa itiraz ettiği dosyayı bu kez İsviçre Federal Mahkemesi’ne taşıdı ama bir kez daha ret yanıtı geldi. Üstelik mahkeme bu kez yaptığı yersiz suçlamalarından dolayı Trabzonspor’un Fenerbahçe Kulübü’ne 17 bin İsviçre frankı tazminat ödemesi gerektiği hükmüne vardı. Trabzonspor 2010-2011 sezonuna neden bu kadar takılı kaldı bir bakalım... 

FENERBAHÇE FETÖ’YE KARŞI MÜCADELE ETTİ

2010-2011 sezonu her ne kadar şampiyonluğu getirse de Fenerbahçe takımı için zor günlerin başlangıcı oldu. FETÖ henüz daha tescilli bölücü değilken ve bölücü başı el üstünde tutulurken bu oluşuma karşı dik duran belki de tek sivil toplum kuruluşu Fenerbahçe Kulübü idi. Bu yüzden de hedef tahtasına oturtuldu. O zamanki başkan Aziz Yıldırım başta olmak üzere tüm yöneticiler ve taraftarlar bu hain yapılanmaya karşı çıktılar. Sonunda gerçekler bir bir ortaya çıkınca da Fenerbahçe üzerine açılan tüm davalar düştü ve CAS tarafından yapılan açıklamayla şampiyonluk FIFA tarafından da onaylandı. 

2010-2011 sezonunda Fenerbahçe takımı bu sezon da olduğu gibi arka arkaya galip gelip averajla şampiyon olunca sözde şike ile suçlanırken, aynı istikrarlı performansı bu sene sergileyen Trabzonspor açık ara farkla şampiyon olunca hiçbir şekilde suçlanmadı.  Herhalde şu gözden kaçtı; hadi diyelim ki malum sezonda Fenerbahçe tüm takımları bağladı, maçların sonucuna etki etti ve yendi. Peki Fenerbahçe’ye yenilen Trabzonspor da Fenerbahçe’ye şike yaparak mı maçı bıraktı? Yenseydi, hatta berabere kalsaydı da, şampiyonluk averajla gitmeseydi. Komik bir durum bu. Fenerbahçe her maçın sonucuna etki etmekle suçlanıyor ama nedense sonuçlara itiraz eden Trabzonspor da Fenerbahçe takımına yeniliyor.

ŞAMPİYONLUĞUN KEYFİNİ YAŞAMAK VARKEN…

Fenerbahçe bu sezon da, son 11 maçın 10 tanesini kazanıp birinde berabere kaldı. Ama hiç kimse şike var demedi. Çünkü sonuçta Trabzonspor  gümbür gümbür şampiyon oldu. Eğer puan farkı olmasaydı şike söylentileri havada uçardı. Ama yine de Fenerbahçe takımına karşı öylesine bir nefret var ki şampiyonluğun zevkini çıkartmak yerine açılan pankartla Fenerbahçe simgesi olan kanarya namlunun ucuna konuluyor, başvuruları her defasında reddedilmesine rağmen, hala 2010-2011 şampiyonu Trabzonspor çağrısı yapılıyor. Oysa artık bu takıntıdan vazgeçip, nefret tohumları ekmek yerine şampiyonluğun tadına varsalar çok daha iyi olmaz mı?