25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Nazilere koltuk sanata saldırı

Seyyit Nezir

Seyyit Nezir

Eski Yazar

A+ A-

Büyüme ihtiyacı doğrultusunda insani olan her şeyi tüketme programına hız veren kapitalizm, postmodern değerlerin gerçekte nasıl da değersizliklerle dikilmiş bir çöp anıtı olduğunu çırçıplak ortaya koydu: NATO ve Pentagon’un kışkırtmalarıyla Ukrayna’da binlerce Rus’a yönelik soykırım politikalarını daha geniş çaplı uygulama çabası içindeki Zelenski yönetimine Rusya’nın müdahalesi karşısında çareyi Nazilere koltuk çıkarak sanata saldırıda gören Batı, gerçekten acınası bir noktada... Batı’nın bu hallerini daha 200 yıl önce gören Dostoyevski, şu bu değil, üniversitede yasaklanıyor. Batı’da görevli Rus kökenli sanatçıları da kapsayan yasaklar ibretlik bir seyir halini aldı. 

YASAKLAR ÜVERCİNKA’DA

Güncel sanat olaylarını değerlendirme işlevini aksatmayan Üvercinka dergisi, Avrupa’daki sansür ve yasakları Mart sayısının kapağına taşıdı. TSB’nin “Sanatta Cadı Avı’na Son” bildirisine de yer veren dergi, Seyyit Nezir’in yazısının yanı sıra, Avrupa’nın gitgide azalan demokrat basın çalışanlarından Birgül Göker Perdisa’nın haber-yorumunda da Batı’daki yasakçı anlayışının geldiği noktayı sergiliyor. Yazılarda, NATO saflarının Ukrayna’da uyguladığı düşmanca tutum ve planların önümüzdeki sürece aktaracağı Ukrayna derslerine de dikkat çekiliyor. Alp Hamuroğlu ise, Batı’nın Doğu’ya ve insanına bakışı üzerine ilginç tarihsel saptamalar aktarıyor.

DÜNYA ŞİİR GÜNÜ YAKLAŞIRKEN

Dergide Ulaş Bingöl, postmodern şiirin ne olup ne olmadığına ışık tutarken; Halûk Cengiz, Nuri Demirci’nin şiiri üstüne oylumlu incelemesini,“Şair Anahtar Kipine Çalışıyor” başlığıyla sürdürüyor. CSKSD’nin düzenlediği ve Aydan Ay’ın sunduğu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğinde kadının mücadelesi ve edebiyat üzerine konuşmalarının yansıdığı habere, 21 Mart’taki Dünya Şiir Günü etkinliğinin hazırlık haberi eşlik ediyor. Ahmet Emin Atasoy, Ahmet Tığlı, Ali Ulaş Göner, Halit Özboyacı, Mehmet Tektemur, Nihat Kemal Ateş, Nisa Leyla, Ozan Telli, Pelin Şanlı Türgen, Süreyya Ş. Aydınhan, Süleyman Yağız, Ünsal Çankaya, Veli Erdem, Veysel Boğatepe’nin şiirlerinin yer aldığı dergide; Banu İmer, Vaat Edilmemiş Aşk öyküsüyle göz dolduruyor.

BEHRAMOĞLU’NUN KALEMİYLE HIRSCHMAN

Dünya Şiir Hareketi’nin kurucularından Amerikalı şair Jack Hirschman için Ataol Behramoğlu’nun yazdığı anı ve değerlendirme de dergide yer alıyor. Mecit Ünal, Salim Şengil’in anılarından yola çıkarak anı yazma sorumluluğunun incelikleri üstünde duruyor. Olcay Bağır, Anadolu Aleviliğinin Toplumsal Tarihi üstüne özlü yazısının yanı sıra Abdülbaki Gölpınarlı’nın Türk şiirinde Alevî - Bektaşi edebiyatı değerlendirmesine yer verirken; Ünsal Çankaya, Güne Sığmayan başlıklı denemesinde acıların, ölümlerin berisinde nice güzelliğin güne sığmayışını hüzünlü bir dille eleştiriyor.

Erol Ertuğrul’un yazısı tarikatlarla savaşan bir kaymakama çektirilen sıkıntı ve çileye dikkat çekiyor. Beyazıt Kahraman, Darvin’in evrim teorisinin günümüzde gitgide kazandığı önemi ve bilimselliğin gerçek anlamını vurguluyor.

KUTLAR’DAN AKSEL’E YÜRÜYEN SU

Dergide Osman Çutsay; Onat Kutlar’ı da anımsayarak, Asaf Güven Aksel’in “Çocuk, Buğu, Bir de Biz” kitabında 78 Kuşağı’ndan yansıttığı izleri etkili bir anlatımla sergiliyor:

“Onat’ı şaşırtan çocukları, onlar arasında da özellikle çok genç düşenleri anlattığı ‘Çocuk, Buğu, Bir de Biz’, aslında bir büyük boşluğu hatırlattığı için de önemli. Onat Kutlar’ı şaşırtan çocukların kimler olduğunu, neden kendilerini anlatamadıklarını, en önemlisi, neden edebiyatımıza layıkıyla giremediklerini sormak, bu küçük kitaptan sonra daha bir kolaylaşıyor. Yanıt bulamıyoruz, ama soruyoruz.

“Oysa buna bir yanıt bulmamız gerekirdi. O büyük canlanmayı ve birdenbire ortadan kaybolmayı anlamlandırabilmemiz için, bu genç insanları Türkçenin neden algılayamadığını, anlatamadığını, bu büyük beceriksizliği irdelememiz gerekirdi. Yapamadık.”