Yandex
09 Kasım 2025 Pazar
İstanbul 22°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Nobel: Patrona değil çırağa

Nadir Temeloğlu

Nadir Temeloğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Gazetelerin gündemi barış.

Birincisi, Gazze’deki süreç. Herkes barış olacak mı, İsrail ateşkesi bozacak mı diye tartışıyor. İkincisi, Nobel Barış Ödülü’nün sahibinin belli olması.
Ödül bu yıl tüm ısrarına rağmen Trump’a gitmedi. Venezuelalı muhalif Marina Corina Machado’ya verildi.
Machado İsrail’in Gazze’deki soykırımına destek veren biri. Ayrıca Netenyahu’ya mektup yazarak Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu devirmek için yardım isteyen bir kimse. Aynı şekilde ABD’den de… Kaldı ki yakın zamanda ABD savaş gemileri, Venezulea’ya gönderilmişti.
Zaten ABD Başkanı Donald Trump şu açıklamayı yaptı: “Nobel ödülünü alan kişi bugün beni aradı ve ‘Bu ödülü sizin onurunuza kabul ediyorum çünkü gerçekten siz hak ediyorsunuz.’ dedi. Çok nazik bir hareketti.
Bu yılın özetini şöyle yapabiliriz: Nobel patrona değil çırağa gitti.

KİM NE DEDİ

Hürriyet gazetesi ödülün sahibini bulmasını sağ alt köşeden vermiş. “Donald Trump’a ithaf etti” başlığını atmış.
Türkiye gazetesi de sağ alt köşeyi tercih edenlerden: “Nobel, Trump’a değil Maria’ya.”
Yeni Şafak, “Nobel Trump hayranına” diyerek konuyu sürmanşetten vermiş. Trump’ın Machado’yu kutladığı aktarılmış.
Nefes orta sıralardan, “Nobel’i Trump istedi ama Machado aldı” ifadesiyle sunmuş.
Cumhuriyet, farklı görmüş, Trump’ın kızdığını belirtmiş: “Beyaz Saray Nobel’e kızdı”.
Karar, logosunun yanından “Ödülünü Trump’a ithaf etti” sözcükleriyle vermiş.
Akşam sürmanşetten şunu demiş: “Nobel Trump’a değil Trump’çıya!
Milliyet haberi, “Trump’ın hayalini suya düşüren kadın” başlığıyla sunmuş.
Sabah, Sözcü, Türkgün, Yeni Akit gibi gazetelerse konuyu birinci sayfalarından görmemiş.

İŞLEVİNE UYGUN

Nobel Barış Ödülü bu yıl işlevine uygun olarak verildi, şaşırtmadı.
17 Ağustos 2025’te Nobel’in işlevini şöyle yazmıştık:
“Adına ödül verilen Nobel, dinamitin mucidiydi. Nobel ödülleri de Atlantik dışındaki ülkeleri dinamitleme ödülleridir. Bir diğer deyişle, emperyalizmin ödüllendirme sistemidir. Elbette fizik, kimya, fizyoloji, tıp alanlarında daha nesnel ödüller görebiliyoruz fakat ekonomi, edebiyat ve barış alanları doğrudan siyasî tercihlerle belirleniyor. Nobel gibi ödüller, gelişen ve ezilen dünyaya karşı bir silah gibi kullanılıyor. Eğer kendi ülkenizin Batılı sistemde devam etmesini istiyorsanız, mutlaka ödüllendiriliyorsunuz. Örneğin Orhan Pamuk ve Daron Acemoğlu…
Nobel Barış Ödülü’nün son verildiği kişiler de bu tabloyu doğruluyor… İran, Ukrayna, Rusya, Belarus, Filipinler… Küreselcilerin hizmetinde kim varsa ödüller onlara gidiyor. Kendi ülkenizi eleştirmek ve aşağılamak öncelikli… (…)
Trump ister zorla alsın, ister gönüllü verilsin Nobel’in artık dünyada bir itibarı kalmamıştır.
Nobel barışla değil, savaşla var olan dünyanın eseridir.
Emperyalizmle birlikte onun havuç sistemi de çöpe atılacaktır.
Gerçek barışın mümkün olduğu dünyada, Nobel’e ihtiyaç yoktur.
Gerçek barış, emperyalizmin tasfiyesi ile mümkündür. Bu da ezilen ve gelişen dünyanın siyasî ve askerî başarılarıyla doğru orantılıdır.
Nobel’siz dünya, namlunun ucundadır.”

Bugün barış diye ödül verdikleri, ellerinde emperyalist namluları tutanlardır. Gerçek barışın namlunun ucunda olduğunu Filistin ve Venezuela halkı başta olmak üzere, tüm ezilen dünya ülkeleri bize göstermektedir.