Yandex
10 Temmuz 2025 Perşembe
İstanbul 26°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Öncelikle merhaba… Bir gazeteci hiçbir zaman kendi hayatını yaşamaz…

Ahmet Coşkunaydın

Ahmet Coşkunaydın

Site Yazarı

A+ A-

Değerli okurlarım bu yazı Aydınlık Gazetesinde sizlerle ilk buluşmam.

Burada sizlerle dertleşeceğiz, sorunlarımızı birbirimize aktarıp çözümler üreteceğiz. Başta ekonomi olmak üzere uluslararası konulara, uluslararası ilişkilere değinip, fikirlerimizi paylaşacağız.

İlk yazımda alışıldık şekilde olduğu ve ifade edildiği gibi değil, gerçekten heyecanlıyım. Bu heyecanı ilk kez nerdeyse 45 yıl önce duymuştum.

Yaşayan efsane Hürriyet Gazetesinin ve Günaydın Gazetesinin sahibi, Haldun Simavi’nin genç bir gazeteciye ‘Ahmet, dünya petrol kavgasını anlatan bir köşe yazısı yaz!’ dediğinde, işte bugünkü heyecanı duymuştum.

Yazım nasıl olacak, hislerimi aktarabilecek, doğru tanım ve teşhislerde bulunabilecek miydim? Bunlar uykularımı kaçıran sorulardı.

Aradan geçen yıllar birikimlerimi artırdı, yaşayıp gördüklerim, deneyimlerim, gezilerim, aldığım eğitimlerin birikimleri, şimdiki ben olarak, sizlerle buluşturdu.

Artık toplumun her kesiminden, sokaktaki simitçiden, bir holding yöneticisine ya da bir araştırmacıdan, bir öğretim üyesine kadar değişen katmanlardan konuklarımız veya benim de aracı olacağım görüşler yer alacak. Bunlara en büyük katkılar da siz değerli okurlarımızdan gelecek. Çünkü burası hepimizin söz, fikir ve görüş alanı.

Şimdi yazımın başlığına dönersem, ‘Bir gazeteci hiçbir zaman kendi hayatını yaşamaz!’ ile neyi kast ettiğimi kısaca hem de kendimden örnek vererek aktarmaya çalışayım.

Ben evimden dışarı adım attığımda artık kendim değilim. Etrafımdaki hangi olay toplumu ilgilendirir, ne haber olur, neye toplum ilgi duyar, çevrede gördüğüm aksaklılar neler... Hep bu sorular ve cevaplarıyla ilgilenirim.

Yabancı ülkelerde de yine, orada gördüklerim toplumumuzu ne kadar ilgilendirir, neler ilginçtir, oralardan ülkeme neler aktarabilirim... gibi sorulara yanıt ararım.

İşte bu sorumluluk ile birlikte olacağız.

Aydınlık