Yandex
17 Haziran 2025 Salı
İstanbul 28°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Onlara ölüler demeyin

Güneş Batum

Güneş Batum

Site Yazarı

A+ A-

Anneler Günü’ydü.

üç gün öncesi.

Birileri belirlemiş,

her yıl Mayıs ayının ikinci pazarı diye.

Beni tanıyanlar bilir

böylesi sembolik,

tüketimi artıran günleri pek de abartmam.

Annesini kaybetmiş olanı var.

Evladı olmayanı.

Nereye saklanacağını bilemez hiçbirisi.

Bazılarına da bir fırsattır

görevini yapmış olma duygusu ile,

adeta vicdanını temizlediği.

Hoş, vicdan

sahiden temizlenir mi bilinmez

ama öyle sanmak ister

ruhlarını kaybetmiş olanlar.

Bazen de kadının şımarıklığı olur eşine.

Ne yapsa beğenmediği adamın

acemi telaşlarını görmezden gelerek.

Görmemişlik ile şükürsüzlük arasında

iyice şımarmış anneler de vardır.

Yüreği ile değil de

aklıyla bir ünvan almış gibi olan.

Ama bir de

bazı analar vardır ki

işte esas onlardır

elleri öpülesi analar.

Evladı ona hiç gelemeyecek olan.

O gitse evladına,

buz gibi mermerlerde

sesini artık hiç duyamadığı.

Şehit anaları deniyor onlara.

Vakur dururlar,

yüreklerini dağlayan kor acıya rağmen.

Bir Allahları vardır sığındıkları.

Bir de vakti geldiğince

evladıyla buluşacağına olan umutları.

AĞLAMASIN ARTIK ANALAR

Terör ile mücadelede

şehit düşen evlatların anaları ağlıyor

neredeyse bir yarım yüzyıldır.

Çoğu da gencecik.

Kiminin ismi Aybüke öğretmen.

Kiminin ismi Bülent,

kiminin ismi Önder.

Kiminin Gaffar Okkan

kiminin Muhammed

kimi Selim

kiminin ismi Fethi Sekin.

Her biri bu vatanın fedakar yiğit aslanı.

Yiğitler siper olurken vatana

kardeşi kardeşe düşürenler

öyle kalleşti ki

kaçırdılar dağlara

bazı yoksul çocukları.

Yıkadılar beyinlerini.

Zulmettiler, esir düşürdüler

öldürsün diye diğer kardeşlerini.

Ağladı analar.

Kimi beyaz mermer başında

kimi elinde fotoğraf

belki döner gelir diye

bekler oldu

Diyarbakır sokaklarında;

geçse de aylar

yıllar.

KALMASIN EVLATLAR BABASIZ

İşte bu sene

sanki bir başkaydı Anneler Günü.

Çünkü terör örgütü pes etmiş

koşulsuz şartsız kendini fesh ediyordu.

Henüz 15 yaşındaydı

o güzel yüzlü yiğit Eren Bülbül

şehit olduğunda.

Sesleniyor annesi

oğlunun mezarı başında,

ağlamasın başka analar diyor

terörsüz Türkiye sürecine desteğini izah ederken.

Bir başka şehidimizin kızı

kalmasın evlatlar babasız diye

ben babamın nazlı kızı

Gülay Demir

gelecekse kalıcı barış

ben de helal ediyorum diyordu.

Bu öylesi büyük acıydı çünkü.

Fesih kararı samimiyetle uygulanmalı.

Kimse artık daha fazla gölge etmemeli kardeşliğe.

Yüzyıllardır ele ele yaşar burada Türk Kürt.

Anla artık emperyalizm

diz çöktüremezsin

sen bu asil millete.

Yok eğer rahat durmazsan

Yine tependedir bizim yiğit aslanlar.

Dün olduğu gibi

yarın da.

Şehit düşen babası

son yolculuğuna uğurlanırken

babasının fotoğrafını yakasına takıp,

iğne batmasın dikkat et diye tembih eden subay ablasına

“ama iğne babama batıyor”

diyen Alya

henüz dört yaşında.

Besbelli

sevgi dolu fedakar yüreği

korkusuz cesur hali

benzemiş o güzel babası

şehit Önder Özen’e.

İyi baksın herkes bu millete.

Benzemeyiz çünkü biz kimseye.

Hem bilmezsiniz siz.

Ölüler demeyiz biz onlara

Çünkü ölmezdir şehitler.

Fethi Sekin Gaffar Okkan Eren Bülbül
Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları