Onlara ölüler demeyin
Anneler Günü’ydü.
üç gün öncesi.
Birileri belirlemiş,
her yıl Mayıs ayının ikinci pazarı diye.
Beni tanıyanlar bilir
böylesi sembolik,
tüketimi artıran günleri pek de abartmam.
Annesini kaybetmiş olanı var.
Evladı olmayanı.
Nereye saklanacağını bilemez hiçbirisi.
Bazılarına da bir fırsattır
görevini yapmış olma duygusu ile,
adeta vicdanını temizlediği.
Hoş, vicdan
sahiden temizlenir mi bilinmez
ama öyle sanmak ister
ruhlarını kaybetmiş olanlar.
Bazen de kadının şımarıklığı olur eşine.
Ne yapsa beğenmediği adamın
acemi telaşlarını görmezden gelerek.
Görmemişlik ile şükürsüzlük arasında
iyice şımarmış anneler de vardır.
Yüreği ile değil de
aklıyla bir ünvan almış gibi olan.
Ama bir de
bazı analar vardır ki
işte esas onlardır
elleri öpülesi analar.
Evladı ona hiç gelemeyecek olan.
O gitse evladına,
buz gibi mermerlerde
sesini artık hiç duyamadığı.
Şehit anaları deniyor onlara.
Vakur dururlar,
yüreklerini dağlayan kor acıya rağmen.
Bir Allahları vardır sığındıkları.
Bir de vakti geldiğince
evladıyla buluşacağına olan umutları.
AĞLAMASIN ARTIK ANALAR
Terör ile mücadelede
şehit düşen evlatların anaları ağlıyor
neredeyse bir yarım yüzyıldır.
Çoğu da gencecik.
Kiminin ismi Aybüke öğretmen.
Kiminin ismi Bülent,
kiminin ismi Önder.
Kiminin Gaffar Okkan
kiminin Muhammed
kimi Selim
kiminin ismi Fethi Sekin.
Her biri bu vatanın fedakar yiğit aslanı.
Yiğitler siper olurken vatana
kardeşi kardeşe düşürenler
öyle kalleşti ki
kaçırdılar dağlara
bazı yoksul çocukları.
Yıkadılar beyinlerini.
Zulmettiler, esir düşürdüler
öldürsün diye diğer kardeşlerini.
Ağladı analar.
Kimi beyaz mermer başında
kimi elinde fotoğraf
belki döner gelir diye
bekler oldu
Diyarbakır sokaklarında;
geçse de aylar
yıllar.
KALMASIN EVLATLAR BABASIZ
İşte bu sene
sanki bir başkaydı Anneler Günü.
Çünkü terör örgütü pes etmiş
koşulsuz şartsız kendini fesh ediyordu.
Henüz 15 yaşındaydı
o güzel yüzlü yiğit Eren Bülbül
şehit olduğunda.
Sesleniyor annesi
oğlunun mezarı başında,
ağlamasın başka analar diyor
terörsüz Türkiye sürecine desteğini izah ederken.
Bir başka şehidimizin kızı
kalmasın evlatlar babasız diye
ben babamın nazlı kızı
Gülay Demir
gelecekse kalıcı barış
ben de helal ediyorum diyordu.
Bu öylesi büyük acıydı çünkü.
Fesih kararı samimiyetle uygulanmalı.
Kimse artık daha fazla gölge etmemeli kardeşliğe.
Yüzyıllardır ele ele yaşar burada Türk Kürt.
Anla artık emperyalizm
diz çöktüremezsin
sen bu asil millete.
Yok eğer rahat durmazsan
Yine tependedir bizim yiğit aslanlar.
Dün olduğu gibi
yarın da.
Şehit düşen babası
son yolculuğuna uğurlanırken
babasının fotoğrafını yakasına takıp,
iğne batmasın dikkat et diye tembih eden subay ablasına
“ama iğne babama batıyor”
diyen Alya
henüz dört yaşında.
Besbelli
sevgi dolu fedakar yüreği
korkusuz cesur hali
benzemiş o güzel babası
şehit Önder Özen’e.
İyi baksın herkes bu millete.
Benzemeyiz çünkü biz kimseye.
Hem bilmezsiniz siz.
Ölüler demeyiz biz onlara
Çünkü ölmezdir şehitler.