Yandex
09 Kasım 2025 Pazar
İstanbul 21°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Saldıranların silahları ile savunanların silahları bir mi?

Nadir Temeloğlu

Nadir Temeloğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Emrah Gülsunar adlı bir akademisyen var. Daha önce Kemal Kılıçdaroğlu hakkında CHP yönetimine seslenen Gülsunar, “Bu iş artık aklıselime davet ile olmaz. Bu iş artık sopa ile olur. CHP’nin bazı önlemleri alması gerekir. Çünkü bu artık bir darbedir. Acımayın, acınacak hale gelirsiniz!” demişti. Yakın zamanda da “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “suç işlemeye tahrik” içerikli paylaşımlar nedeniyle gözaltına alınmıştı.

Ekrem İmamoğlu destekçisi de olan Gülsunar dün bir anket yaptı. “Diktatöryal bir yönetimi devirebilmek için dışarıdan yardım istemek” konulu ankette “Meşrudur” ve “Değildir” seçenekleri koydu. Tepkiler üzerine şu paylaşımı yaptı: “Ben bu anketi Nobel ödülü tartışmaları bağlamında Venezuela ile ilgili olarak attım, Türkiye ile ilgili olarak değil. Zaten tivit nesnel bir soru soruyor, tivitin içinde benim fikrim geçmiyor.”

Saldıranların silahları ile savunanların silahları bir mi? - Resim : 1

Gülsunar bununla gündem olsa da, aslında dış müdahale isteyen ve Nobel Barış Ödülü verilen Venezuelalı muhalif Maria Corina Machado hakkındaki sözleri daha önemli. Önceki gün Ekrem İmamoğlu, Maduro’yu devirmek için ABD-İsrail’den destek isteyen Machado’ya övgüler dizmişti. İmamoğlu’nun sözlerini alıntılayan Gülsunar, şu fikri öne sürdü:

“Bu tivit dünden beri eleştiriliyor, temel olarak Machado için ‘ABD'den yardım istiyor’ deniyor. Peki, Machado ABD'den yardım istiyor da Maduro kendi dikta rejimini sürdürebilmek için Rusya'dan ve Çin'den yardım istemiyor mu? Bu dış yardım değil mi? Dış yardım sadece ABD'den alınınca mı gayrımeşru oluyor?

“İki taraf da zaten dış yardım alıyor ama içlerinden sadece biri demokrasiyi savunuyor.”

Gülsunar, bu sözleriyle emperyalizmi ve emperyalizmle mücadeleyi aynı kefeye koyuyor. Arada bir fark yok. Bir çelişki de yok.

Son dönemde, Gülsunar’ın benzeri fikirlerine çokça rastlıyoruz. Barış ve demokrasi adı altına ezilen ve gelişmekte olan dünyanın emperyalizme karşı mücadelesi sulandırılıyor.

Saldıranların silahları ile savunanların silahları bir mi? - Resim : 2

EN İNSANCIL SAVAŞ

Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarında da “savaşa hayır”, “barış” diyenleri gördük.
Türkiye’nin terörle mücadelesinde de, Rusya’nın NATO’nun genişlemesine karşı Ukrayna’ya yönelik özel askerî operasyonunda da, Gazze’de HAMAS’ın Aksa Tufanı harekâtında da hep “savaşa hayır”, “savaş kötüdür”, “savaş insanlık karşıtıdır” diyenler kendilerini öne attı. Savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu, insana ve doğaya zarar verdiğini anlattılar ve barış talep ettiler.
Şimdi de emperyalistlere karşı kendi milletlerini savunan silahları bir tutup, kendini savunma hakkını ezilen dünyanın elinden alıyorlar.
Çanakkale’de Mehmetçiğin elinde Alman silahları vardı. İtilaf Devletleri’nin silahlarıyla kendini savunan Mehmetçiğin silahları bir oluyor bunlara göre.
Sakarya’da, Büyük Taarruz’da Sovyetlerden sağladığımız silahlarla hücum ettik. Mehmetçiğin süngüsü ile 9 Eylül’de denize dökülenlerin silahı arasında fark yok.
Roma’nın zulmüne başkaldıran Spartaküs, o silahları Roma’dan ele geçiriyordu. Bakınız silah aynı silah. Öyleyse Spartaküs ve Roma aynı kefede mi?
Emperyalizme karşı mücadelede dayanışma ve cephe kardeşliği esastır. Birçok ülke kendini savunmak için dışarıdan silah alıyor. Çünkü saldırganla savunan aynı şartlara sahip değil. Bağımsızlık ve özgürlük için alınan silahları karalamak, emperyalizme hizmettir.
Dünyada haklı savaşlar ve haksız savaşlar var.
Emperyalizme direnme ve başı dik, özgür yaşama arzusu en haklı savaştır ve en insancıl tavırdır.
Birinci Dünya Savaşı’na katılmamız en insancıl eylemdir.
Kurtuluş Savaşı vermemiz en insancıl davranıştır.
Spartaküs tüm insanlık adına o mücadeleyi verdi.
Hazreti Muhammed, Mekke’nin zalimlerine karşı bir insanlık ve medeniyet savaşına önderlik etti.
1640-1648 İngiliz Devrimi, 1776 Amerikan Devrimi ve 1789 Fransız Devrimi’nde zulme karşı insanlık öne çıktı ve demokrasinin taşlarını ezilenlerin silahları döşedi.
Leninler, Maolar, Nkrumahlar, Lumumbalar, Nasırlar, Ho Şi Minhler, Castrolar, Chavezler… 12 Gün Savaşı’nda İsrail’le savaşan İranlılar, iki yıldır İsrail’e boyun eğmeyen Gazzeliler… İnsanlığın en ön cephesinde yer almadılar mı?
İkinci Dünya Savaşında Hitler ve Mussolini faşizmine milyonlarca insan karşı savaştı. O savaş ve birbirine silah verenler de kötü müydü? Teslim olsalar, merhamet ve sevgi mi kazanacaktı?

DIŞ MÜDAHALENİN YOLUNU YAPANLAR

Haklı ile haksız savaşı, emperyalist silahlarla emperyalizme karşı kullanılan silahları bir tutanların tek amacı var: ABD emperyalizminin, İsrail siyonizminin zulmüne ve terörüne evet demek. Emperyalist saldırganlığı meşrulaştırmak. Dün Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de olduğu gibi Venezuela ve Türkiye'de dış müdahalenin yolunu açmak…
Savaş, başka çare kalmadı mı, insanlık için tek çaredir.
Emperyalizme direnenlerin elinde o silahlar, dünyanın en meşru araçlarıdır.
Emperyalizme ve siyonizme karşı silaha sarılmak, insanlığa sarılmaktır.
Haksız savaşa karşı haklı savaş vermek en insancıl eylemdir.

Medyanın Halleri Ekrem İmamoğlu Nicolas Maduro