Şara'nın derdi Esad mı?
Bizim Türk basını magazini pek sever.
Nerede önemli siyasi bir konu olsa, işin magazin yönünü daha çok konuşur. Trump “meşruiyet verdim” der ama bu değil ABD Başkanı’nın Erdoğan’ın koltuğunu tutması yağlanır ballanır, Mısır’da Trump şovu saatlerce anlatılır… Önceki gün de Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Moskova’ya gitti. Putin’le görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır’daki Trump şovuna katılımı Türkiye’ye yönelik tehditleri hafifletmezken, Şara’nın çözüm için bölgesel ittifak arayışına girmesi dikkat çekti. Fakat böylesi önemli bir zamanda önemli bir görüşme yapılırken, Türk basını bu görüşmeyi hangi başlıklar verdi? Elbette konuyu “Esad” üzerinden magazine indirgeyerek…
ULUSLARARASI AJANSLARDAN
ALINAN HABERCİLİK
Hürriyet gazetesi buluşmayı, “Suriye’ye gel Esad’ı bize ver.” başlığıyla görmüş. Altında “Esad gökdelende sıkıştı kaldı.” diyor.
Yeni Şafak da “Şara Rusya’ya mecbur mu kaldı.” sorusunu soruyor başlıktan. Başlıkaltı ise şöyle: “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Esad rejiminin en büyük hamisi Rusya ile Moskova’da bir araya geldi. Tarihi görüşme, İsrail saldırılarına karşı İslam dünyasından yeterli savunma desteği görmeyen Suriye yönetimi ‘güvenlik garantileri’ ararken gerçekleşti. İki liderin Rusya’nın yeniden Lazkiye ve Tartus’taki üslerine dönmesini ele aldığı belirtiliyor.” Altta da, “Esed on binlerce kişiyi çöle gömmüş.” haberiyle de Hürriyet benzeri bir Esad karşıtı habere imza atması dikkat çekiyor.
Türkiye gazetesi de, “Suriye Putin’den Esad’ı istedi.” başlığıyla haberi birinci sayfasından görmüş. Akşam’da da aynı başlık var. İki gazete görüşmeyi, biraz aşağılardan vermiş.
Cumhuriyet de konuyu buradan görenlerden ama daha temkinli: “Putin’le Esad pazarlığı iddiası.” İsteyeceği iddiasını uluslararası ajansların öne sürdüğü belirtiliyor.
ŞARA’NIN VE GAZETELERİN
AJANDA FARKLILIĞI
Uluslararası ajans gazeteciliği bir tür böyle yansıyor. Oralardan kopyala yapıştır yapınca, konuyu Esad’a indirgiyorlar.
Türkiye’den bakmadıkları için Türkiye’nin öncelikleri olmuyor.
Kaldı ki, Şara da açıklamalarında bu konuya hiç değinmedi.
Yeni Şafak biraz ucundan değinse de, Suriye esas olarak bölünme tehditleriyle karşı karşıya.
ABD ve İsrail bastırıyor.
Şara, ABD-İsrail tehdidine karşı Rusya'ya gidiyor, çözüm arıyor Türk basını Esad'ı öne çıkarıyor.
Bu durum, Suriye'nin önceliğinin Fırat’ın doğusuna kaydığını da gösteriyor.
Aynı zamanda Astana sürecine de işaret ediyor. Yani uluslararası müdahalelere karşı, bölgesel güçlerle işbirliği ve çözüm yöntemini.
Öte yandan Suriye lideri Şara, önceki günlerde CBS'ye verdiği demeçte, ülkesinin Moskova ve Pekin ile stratejik çıkarlar temelinde sakin ilişkiler kurduğunu söylemişti.
Sizce bu koşullarda Şara’nın derdi Esad mı yoksa ülkesinin bölünmesini engellemek, ekonomik yaptırımları kaldırmak, Suriye’yi bütünleştirmek ve kalkındırmak mı?
Buradan bakınca bile Esad meselesinin Şara’nın ajandasında en altta olduğunu söyleyebiliriz. Ama maalesef bölgesel çözümleri göstermek yerine Türk basını Esad üzerinden magazinciliği en başa yazdığı da bir gerçek.
Bu tavırlar ne Türkiye’nin ne de Suriye’nin yüzleşmek zorunda olduğu sorunlara çözüm üretiyor. Aksine geçmişin tozlu sayfalarında debelenmekten başka bir anlam ifade etmiyor.