Şarap keyfi ve yirmi milyon kaçak silah...
Dinlenmek isteyen Stuttgart insanı boş zamanlarında kendini doğanın kucağına
atar. Ne de olsa Karaormanlar, Alb tepeleri ve Rems ovası kapı komşusudur.
Ormanlarında, çayırlı yamaçlarında yürüyüşler yapılan, küçük lokantalarında
yörenin yemek ve şaraplarının zevkine varılan, doğası güzel, üzüm bağları ünlü
Rems ovası günübirlik geziler için idealdir. Yörede yaşayanlar çoğunlukla savaş
sonrası Doğu Avrupa ülkelerinden göç ettirilmiş Almanlardan oluşuyor. Piyetist ve
metodistlere buralarda çok sık rastlanıyor.
ET AĞIZDA DAĞILIYOR
Küçük lokantanın ıhlamur ağaçları altındaki bahçesi bugün dolu. İki garson kız
koşuşturuyor. Et, balık, patates, hamur işi, soslar dolu tabaklar gidiyor masalara.
Çoğu müşteri şarap içiyor. Masaya gelen garson kız aşçıbaşının bugün özel olarak
yapmış olduğu haşlanmış sığır bifteğini öneriyor. Yanında patatesle havuç var. Biz
tabii bu tipik Avusturya yemeğini yeğliyoruz. Et ağızda dağılıyor.
Az sonra yörenin taze çileğinin yanında kaymaklı İtalyan dondurmasını kaşıklarken
kalabalık, gürültücü bir grup bahçeye giriyor, ikisi kadın. Orta yaşlı erkeklerin
ellerinde kılıflara sokulmuş tüfekler var. Yakındaki atıcılık kulübünün üyeleri
olmalı. Uzun bir masaya oturup şaraplarını ısmarlıyorlar. Yüksek sesle atılan
kahkahaların ardı arkası kesilmiyor. Biraz öfkeyle bakanlar oluyor. Keyifleri
kaçmış gibi.
Bizi buraya davet etmiş olan tanışımız yemeğin ardından: “Haydi kalkalım”, diyor.
Kahvemizi Waldenstein kalesinin terasında içeceğiz. Neredeyse kırk yıldır Rems
ovasında yaşayan, Mercedes'ten emekli tanış, yörede bol sayıda görülen atıcılık
kulüplerinden hoşlanmadığını söylüyor. Yemek yediğimiz lokanta Winnenden’e
yakın. O küçük kentte 2009 yılında 17 yaşındaki öğrenci Tim babasının ruhsatlı
tabancasını çalmış ve nefret ettiği çoğu sınıf arkadaşı olan on altı kişiyi öldürmüştü.
Aradan geçen aylarda yörede 6500 silah sahibinin üzerine yirmi beş bin silahın
kayıtlı olduğu ortaya çıkmıştı. Resmi verilere göre tüm Almanya'da on beş bin
atıcılık kulübünün bir buçuk milyon üyesi var. Tüm ülkedeki ruhsatlı silahların
sayısı (avcıların kullandıkları dahil) tam on milyon. Dünya rekoru (!) Amerika
Birleşik Devletleri’nde. 340 milyonluk ülkede 400 milyon (tahmini) silah var!
KADEHLER HAVADA, KEYİFLER YERİNDE
Az sonra Waldenstein kalesinin kocaman terasında, Rems ovası ayaklarımızın
altında elmalı pastalarımızı yerken sohbet devam ediyor. Winnende işlenen
cinayetlerin ardından hükümet çıkardığı yasalarla silah alım ve kullanımını, atıcılık
sporu yapanların silahlarını evlerinde muhafaza etmelerini biraz olsun
zorlaştırmıştı. Ancak bu gelişme ne atıcılık kulübü üyelerini, ne de Tim'in öldürmüş
olduğu 16 gencin ana babasını memnun etmişti. “Pek bir şey değişmedi”, diyor tanış. Çünkü resmi açıklamalara göre ülkede silah lobisi çok güçlü. Unutmamak
gerek, on milyon ruhsatlı silahın yanı sıra yirmi milyon da ruhsatsız silahın evlerde
saklandığı tahmin edilen Almanya dünyada ABD ile Rusya'nın ardından silah ihraç
eden üçüncü büyük ülke! Satışlarını son beş yılda yüzde yetmiş arttıran Alman
silah endüstrisinin en büyük alıcılarından biri de Türkiye!
Resmi açıklamalara göre Alman hükümeti 2024 yılında ülkemize yaklaşık 250
milyon avroluk silah satışı yapılmasını onaylamış.
Başka bir gerçek de düşündürücü: Stockholm Uluslararası Barış Araştırma
Enstitüsü‘nün (SIPRI) 2024’deki raporunda yer alan verilere göre son yıllarda
Türkiye, silah satışını yüzde 100’ü aşan oranla artırarak dünyanın en büyük 11’inci
silah ihracatçısı konumuna geldi. İsrail 10 sırada. (https://www.voaturkce.com/a/d
%C3%BCnya-silahlaniyor-abd-ve-fransadan-rekor-satis-turkiye-11-sirada/
7523968.html)
Dönüş yolunda tanış, o gün Gundelsbach'ta şarap bayramı olduğunu söylüyor.
Şöyle bir uğramaya karar veriyoruz. Çayırlarda beyaz keçiler, hallerinden memnun
besili inekler. Bağların önüne kurulmuş masalarda binlerce insan. Kadehler havada,
keyifler yerinde. Yöresel müziğin eşliğinde şarkılar, danslar. Bir an için de olsa az
önce konuştuklarımızı unutuyoruz, keyiflenmeye çalışıyoruz.
Fakat eve dönünce keyifler yine kaçıyor. Televizyon haberlerinden Avusturya’nın
Graz kentinde Arthur A. adında 21 yaşındaki bir gencin on kişiyi öldürdüğünü
öğreniyoruz. Öldürdükleri, bitiremediği lisedeki dokuz öğrenciyle bir öğretmen.
Yanında ruhsatlı iki tabanca taşıyan Arthur A. on bir kişiyi de ağır yaralamış. Ve
son kurşunu da şakağına sıkıp intihar etmiş.