Sibernetik kulüp

Fenerbahçe yönetimi ile ilgili istifa çağrıları Türkiye’de siyasi konuları bile gölgede bıraktı. Gerçi bunun siyasetin dışında bir konu olduğunu söylemek de doğru değil.

Bundan tam 37 yıl önce, 21 Mayıs 1988 tarihli Cumhuriyet gazetesinin spor sayfasında geniş bir söyleşi yayımlandı. Abdülkadir Yücelman’ın yaptığı söyleşinin başlığı, “F.Bahçe’yi sibernetik bir kulüp yapacağız” şeklinde. Yücelman’ın “yönetimin arkasındaki gizli lider” diye tanıttığı kişi Dr. Memduh Eren.

Ekşi Sözlük’te Dr. Mehduh Eren için şunlar yazıyor:

“Gerçek bir ekol... 1923 doğumlu, Fenerbahçeli futbolcu, psikiatr, devrimci; 12 Mart 1971 mağdurlarından, bomba olayı davasının Talat Turthan’la birlikte baş sanığı, kendisine yapılan işkenceleri bir doktor olarak takip edip, sorgucuların ilaçla birlikte uyguladıkları itiraf (!) alma tekniklerini mahkemede kanıtlayan kişi... bir aktivist... 27 Mayıs 1960’ın gençlik lideri... Hastalarının yüzde 90’ına parasız bakan hekim... ‘yürüyen bir dangalak oturan 100 entelektüelden daha iyidir’ sözünü şiar edinmiş devrimci... insan gibi insan …”

SULTANLIK

O yıllarda Fenerbahçe başkanının seçimlerini “Şambaba” diye anılan Semih Bayülken’in belirlediği düşünülürdü. Eren, Fenerbahçe’de kurumlaşmanın dışına çıkıldığını ve “süratle bir düzen değişikliğine” ihtiyaç olduğunu söylüyor. Hatta kulübün “vurgun peşinde bir ekip haline geldiğini, bir sultanlık tarafından yönetildiğini” ifade ediyor. Zira ortada üye listesi bile yok, liste Bayülken tarafından saklanıyor. Önce 450 kişilik liste buluyorlar, sonra bu sayı bin 200’e kadar çıkıyor. Eren, gerisini şöyle anlatıyor:

“Ve ondan sonra bağlantılar kurduk hepsi ile teker teker. Bu temaslarımızda Fenerbahçe’ye küsmüş, bir şey olamayacağına kanaat getirmiş, kulüple ilgisini kesmiş, gerçek Fenerbahçelilerle karşılaştık. Divan toplantısı 40, 50 kişi ile yapılırdı; biz bu rakamı hemen 150’ye çıkardık. Sürekli biçimde Fenerbahçe’nin kurtulacağını anlattık bu gerçek Fenerlilere. Meğer Semih hepsinin gözünü öyle korkutmuş ki”

2000’LERİN FENERBAHÇESİ

Eren, 2000’li yılların Fenerbahçe’sinin “sibernetik” bir kurum olacağını söylüyor. Hedeflerini canlı organizmalardaki haberleşme ve denetim mekanizmasını insan yapısı sistemlerle karşılaştıran bilim dalının adıyla tarif ediyor. “Fenerbahçe’yi seven ve Fenerbahçe’nin üyesi olmak isteyen, kongrelerinde oy sahibi olmak isteyen her Fenerbahçeliye kapılarımız açılacaktır. Büyük Fenerbahçe böyle kurulur”. Eren’e göre, bu hem önemli bir gelir kaynağı, hem de demokratikleşmenin bir yolu.

Fenerbahçe’nin oy kullanabilen üye sayısı Haziran 2024’te 46 bin 410 idi. Kongreler 50 bin 530 kişilik statta yapılıyor. 25 yıllık üyelikle ulaşılan Yüksek Divan Kurulu’nun üye sayısı 5 bini aşmış durumda. Günümüzün sayıları, bütçeleri 40 yıl öncesi ile kıyaslanamaz. Sporcu, çalışan sayısı bile o zamanın üye sayısının kat kat üstünde. Ancak kulüp yapısındaki sorunlarda fazla değişiklik olmamış gibi görünüyor.