06 Aralık 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tıbbî kenevir yönetmeliği (2)

Cengiz Çakır

Cengiz Çakır

Gazete Yazarı

A+ A-

12 Eylül 2024 tarihinde bu köşede yayınlanan yazıda yönetmeliğin gerçek kişileri ilgilendiren yönleri ele alınmıştı. Yönetmelikte kenevir üretimi yapacak tüzel kişiler ile bilimsel araştırma amacıyla yapılacak kenevir yetiştiriciliğine ilişkin kurallar da belirlenmektedir.

KENEVİRİN ÖNEMİ

1961-65 yıllarında Ziraat Fakültesi öğrencisiydim. Tarla Bitkileri bölümünden Lif Bitkileri dersi de almıştık. Pamuktan sonra en önemli lif bitkileri, keten ve kenevir (kendir) olarak sıralanmaktaydı. Yetiştirme biçimleri birbirine benzeyen bu iki ürün, su ve besin maddesi isteği az olduğu için toprağı yormaz. Bu nedenle keten ve kenevir, hemen her ürünle bağdaşabilen iyi bir ekim nöbetlemesi (münavebe) bitkisidir.

Keten, kenevir, haşhaş, tütün, susam, mercimek, nohut gibi ürünler yoksul çiftçilerin en zayıf topraklarda el emeğini kullanarak yetiştirerek geçinip, karnını doyurduğu ürünlerdi. Bunları neredeyse unuttuk.

Kavurga ve hedik gibi sözcüklerin anlamını bilen kaç kişi kaldı bilemem. Buğday veya mısırın tuzlu suda haşlanmış şekline hedik denir. Bizim çocukluk dönemimizde buğday, mısır gibi tahıllar ve yer fıstığı, ayçiçeği gibi yağlı tohumlar, tavada kavrularak çerez olarak kullanılırdı. Yüksek miktarda yağ ve protein içeren “kendir tohumu kavurgası” severek yediğimiz bir çerezdi.

İltihaplı dokuların yakı olarak ezilmiş keten tohumu sarılarak tedavi edildiğini bilirim. Son derece dayanıklı olan ketenden yelken bezi dokunduğu gibi, türkülerimizde bile sözü geçen keten gömlek de olur.

Kenevir iki evcikli bir bitkidir. Yani erkek ve dişi bitkiler ayrıdır. Tohumların erkek ve dişi olduğu ayırt edilemediği için tarlada karışık olarak çıkarlar. Narin dokumalar için daha erken olgunlaşan erkek kenevir bitkilerinin tek tek elle köklenerek hasat edilmesi gerekir.

Tohum verecek dişi bitkiler daha sonra olgunlaşır ve lifleri daha kaba olur. Hasat edilen bitkiler bir akarsu kıyısında demetler halinde havuzlanarak 10-15 gün bekletilir. Daha sonra kurutularak tokmakla dövülmek suretiyle lifleri ayrılır. Kalan kısımlar yakacak olarak kullanılır. Tohumundan yağ elde edilir ve küspesi hayvan yemi olur. Aile işgücüne dayanan ve onu iyi değerlendiren ürünlerdir bunlar.

1977 yılında Şanlıurfa’da 1985 yılında Samsun’da yapmış olduğumuz araştırmalarda kendir yetiştiriciliği yapıldığını saptamıştık. Samsundaki araştırmada dekara 170 kg lif verimi olan kenevir çeltikten sonra dekara en fazla brüt marj sağlayan ürün olmuştur. Kenevirin dekara brüt marjı buğdaydan 4 kat fazla olmuştur. Brüt üretim değerinin %62’si lif, %38’i tohum üretiminden kaynaklanmaktadır. (Bkz.1)

Bu yazı İzmir’e bağlı Tire ilçesinin eski bir köyünde yazılmıştır. Tire, tarih boyunca urgan ve keçe yapımı ile ünlü bir yerdir. Tire çarşısında hamak bağlamak için kendir ipi aradım, sonuçta sentetik elyaftan yapılmış ip almak zorunda kaldım. Oysa en iyi gemi halatları kenevir liflerinden yapılır. Sentetik olanlar ani darbelerde yeterince esneklik gösteremez ve koparlar. Pamuk toplanan şilteler, balyalar, dayanıklı çuvallar, paspaslar telisten yapılır. Sicim, ip ve urganın hammaddesi de kenevir lifleridir.

ENGELLER

Yönetmeliğe göre kenevir yetiştiriciliğinin iklim kontrollü kapalı tesislerde yapılması zorunludur. Etrafı çevrili, sürekli kameralarla gözlenen bir yer olması gerekir. Üreticinin borçsuz olması, kendisinin ve tüm çalışacakların adli sicilinin temiz olması gibi şartlar ileri sürülmektedir. Önceden alıcı firmalarla yapılmış anlaşma şartı da vardır.

Arazi bedeli hariç, tam otomasyonlu bir seranın maliyeti metre kare başına 70 Avrodan aşağı değildir. Bir dekarının maliyeti 70 bin Avro, güncel kur üzerinden 2,75 milyon liradır. Kenevir, bir tarla bitkisidir, daha geniş alan ister.

SONUÇ

Kendileri çeşitli sentetik uyuşturucuları dünyaya boca eden iki yüzlü Batılıların uyuşturucu kaçakçılığı yapıldığı iddiası yurdumuzun temel ürünlerinden olan haşhaş ve kenevirin sıkı denetim altına alınmasına yol açmıştır. Oysa kendileri esrar tüketimini ve bulundurmayı serbest bırakmışlardır. Hatta ABD’de organik üretilmiş esrar satılmaktadır.

Sıradan bir köylü veya çiftçinin bu yatırımları yapması ve yükümlülükleri yerine getirmesi beklenemez. Ülkemize has bir bitkiyi güvenlik adına seraya hapsederseniz tarıma hiçbir katkısı olmaz. Artıklar da tutanakla imha edileceğine göre yakacak bile olmaz. Anlaşılan bu yönetmelik önceden haberdar olan şirketler için çıkarılmıştır. Kısacası dağ fare doğurmuştur.

1. Ali Aras (Proje Lideri) 1985, Samsun Altınkaya Barajı Kamulaştırma Alanında Kapitalizasyon Faiz Oranının Saptanması Üzerine Bir Araştırma, Yayınlanmamış Araştırma Raporu.

Kenevir bitki İzmir Şanlıurfa Samsun