Yandex
15 Kasım 2025 Cumartesi
İstanbul 16°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye ve Mısır, rekabetten işbirliğine

Fikret Akfırat

Fikret Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye ve Mısır ordularının, 22-26 Eylül günlerinde ortak tatbikat düzenlemesi, Doğu Akdeniz’deki güç dengelerinin değişmekte olduğunun açık bir göstergesi. İki ülkenin deniz ve hava kuvvetlerinin katılımıyla Muğla Aksaz’da yapılan özel tatbikatın adı Bahr el Sadaka, yani Dostluk Denizi. Muhammed Mursi’nin Cumhurbaşkanlığı sırasında Mısır’da 2012’de yapılan iki ülkenin ortak tatbikatının ardından 13 yıl geçti. Bu süre içinde hem Doğu Akdeniz hem de dünya genelinde önemli stratejik değişiklikler ortaya çıktı. En önemlisi son 2 yıldır İsrail yayılmacılığıyla mücadele eden bölge ülkelerinin, güvenlik konusunda giderek birbirlerine daha fazla yakınlaşması oldu.

Türkiye ile Mısır arasındaki stratejik ortaklığa doğru gelişen ilişkiler kapsamında iki ülkenin ortak insansız hava aracı üretimi ve Türkiye’nin beşinci nesil savaş uçağı Kaan’ın ortak üretimi gibi geniş çaplı savunma sanayi işbirlikleri de konuşuluyor.

NESNEL ÇIKARLARIN DAYATTIĞI STRATEJİ

ABD’nin hedefi, Türkiye’ye karşı İsrail, Kıbrıs, Güney Kıbrıs eksenine Mısır’ı katmaktı. Washington, kimi zaman havuç kimi zaman sopa ile Mısır’ı bu cephenin parçası haline getirmek için çaba harcadı. Mısır ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de nüfuz üstünlüğü kurmak için giriştiği rekabet, uzunca bir süre iki ülkenin ortak çıkarlar temelinde buluşmasını önlemek için Washington’a imkan sağladı. Fakat, hem Ankara’nın hem Kahire’nin rekabet yerine işbirliğini önceleyen politikalara yönelmesiyle iki ülke arasında stratejik ortaklığa doğru gidişin zemini oluştu. Sisi yönetiminin, ABD ve AB’ye mahkum ve mecbur olmak dışında politikalara yönelmesi kaçınılmazdı. Bir yandan Rusya ve Çin ile ilişkilerini geliştiren Kahire yönetiminin, ABD önderliğindeki İsrail-Yunanistan-GKRY ekseninden uzaklaşması, buna karşılık Türkiye ile yakınlaşması nesnel çıkarlarının gereği olarak gündeme geldi. Bunda, ABD ve AB’nin dayattığı Seville haritası yerine Türkiye’nin Mavi Vatan doktriniyle gündeme getirdiği Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları paylaşımında Mısır’ın daha kazançlı olması da önemli bir rol oynadı. Ankara’nın da Kahire’ye karşı yaklaşımını değiştirmek dışında bir seçeneği yoktu. Çünkü, önceki politika Türkiye’ye karşı ABD-İsrail ekseninin işine yarıyordu.

BATI’DA ALARM ZİLLERİ ÇALDIRAN GELİŞMELER

Öte yandan Mısır’ın, Türkiye’nin yanı sıra İran ile de işbirliğini geliştirmesi Batı’da dikkatle takip ediliyor. Atlantik mecralarında, çeşitli nedenlerle henüz çok güçlü bir olasılık olarak görülmese bile, Batı Asya’da Türkiye-Mısır-İran arasında üçlü bir askeri bloğun oluşup oluşmayacağı yönünde tartışmalar yapılıyor. Bu konuda Mısır’ın İslam ülkeleri askeri örgütünün kurulması önerisi ve İran’ın bu öneriye destek vermesi örnek gösteriliyor.

Yine şu sıralarda gündemin gerisine düşse de Suudi Arabistan ve İran arasındaki ilişkilerde yakınlaşmanın arka planda devam ettiğini de vurgulayalım. 15 Eylül’de Katar’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Arap Birliği Ortak Zirvesi’nde İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman görüştü. İran resmi medyasında, görüşmede Pezeşkiyan’ın Muhammed bin Selman’a, “İslam ülkeleri birleşirse Siyonist rejim hiçbir Müslüman ülkeye saldırmaya cesaret edemez” dediği ve Suudi Arabistan’ın böyle bir birliğin sağlanmasında önemli rol oynayabileceğini vurguladığı belirtildi. Bu görüşmeden bir gün sonra İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi sekreteri Ali Laricani, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve diğer üst düzey Suudi yetkililerle görüşmek üzere Riyad’a gitti.

YENİ DÜNYANIN GERÇEĞİ

Türkiye ile Mısır arasında rekabetten işbirliğine, giderek stratejik ortaklığa evrilen yakınlaşma ve yukarıda sıralanan diğer gelişmeler, günümüz dünyasındaki önemli bir stratejik yönelimin örneğini temsil ediyor. Çok kutuplulaşan uluslararası ortamda, gelişen dünya ülkeleri, kendi aralarında rekabet yerine kalkınma ve güvenlik temelli işbirliklerine yöneliyor.

Türkiye Mısır