Yabancı olduk şimdi
Aylarca o mu seçilir bu mu derken,
Trump yeniden Amerikan başkanı oldu.
Dünyayı kan ve göz yaşına boğan,
her türlü sapkınlığı onaylayan,
adeta kötülüğün simgesi Biden ve ekibi,
ülkemiz için de müttefik değil düşman gibiydi.
Günden güne yoksullaşan, yalnızlaşan ve en çok da ailesine sahip çıkmak isteyen Amerikan halkı,
bu kötülük abidelerine nihayet dur diyerek büyük bir farkla Trump’a kazandırdı.
Ulusalcı söylemlerine bakıp da dünya biraz nefes alacak diye umut edenler var.
Kim bilir belki de dünya sahiden biraz nefes alır diyerek,
biz de şimdilik iyimser tarafta kalalım.
Haksız yere katledilen binlerce masum Filistinli geliyor akıllara.
Bir yerlerden bakıyorlar sanki bize,
biz bakamazken onların gözlerine.
Nasıl ödenecek bu vebal bilinmez,
ölmesin artık hiç bir masum.
Dursun bu kan ve gözyaşı.
Bu duygu ve bir umut oturdum ekran başına, ne diyecek Trump diye.
HER ŞEY BİR ALGI
Başkanlık merasimini bile dünyaya reklam ve güç algısı olarak bir gösteri şeklinde izlettiren Amerika,
seçilen her başkanını İncil üzerine yemin,
din adamlarına da,
arka arkaya dualar ettiriyordu,
her zamanki gibi.
Herkes de pür dikkat huşu içinde dinliyor.
Büyük bir ciddiyet ve saygı ile.
Bir an düşündüm de,
bizde bir benzeri olsaydı acaba ne olurdu?
Üstelik Gazi Mustafa Kemal Atatürk meclisi Fatiha ve dualarla açmamış mıydı?
Amerikan Doları geldi aklıma.
Belki bir çoğunuz biliyordur,
bilenler için bir hatırlatma ama bilmeyenler için yazalım,
“In God We Trust”
Yani ne yazıyor üzerinde?
“Tanrıya İnanıyoruz”.
Mahkemelerinde İncil üzerine yemin edilmezse ifadenin geçersiz olduğu Amerika’da
göreve başlayan Trump yanında ailesi,
güzel eşi Melania’nın tuttuğu
İncil üzerine yemin etmekle kalmıyor,
ardı ardına Tanrıya inandığını da söylüyordu.
Konuşması bitiğinde ise,
rakipleri dahil herkes ayağa kalkıp alkışlıyor ve
ne salonu terk eden oluyor,
ne de suratını ekşiten.
BİZ OLMAK
Şunun şurasında bir iki yüzyıl önce kurulan bir ülke,
tüm dünyaya “biz Amerika’yız” görüntüsünü veriyorken,
binlerce yıllık bir medeniyete sahip bizler nasıl oluyordu da
böyle ayrışabilmiştik?
Biz bize yabancı,
birbirine tahammül edemez olmuş,
bakıyor ama görmüyor,
işitiyor ama duymuyorduk.
Batıya özene özene özümüzü kaybetmiştik.
Oysa ki biz, Batının gıpta ettiği bir medeniyete sahiptik.
Bir şarkı geliyor aklıma:
Yabancı olduk şimdi
Yazık birbirimize
İstersen gel dönelim
Eski günlerimize
Not: Bu yazıyı tamamlayıp, editörüme gönderdiğim esnada
Bolu Kartalkaya’dan gelen acı bir haberle sarsıldık.
Bu konuyu Cumartesi günü Ulusal Kanal’da yayınlanacak programımda önemli bir akademisyen ile konuşacağız.
Önümüzdeki günlerde ise bir yazı kaleme alacağım.