Yandex
16 Kasım 2025 Pazar
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yeni bir para düzeni mümkün-5: Türkiye’nin rolü ve geleceğe bakış

Ali Alsaç

Ali Alsaç

Gazete Yazarı

A+ A-

Atlantik emperyalizminin dayattığı tekelci düzene karşı en önde mücadele eden ve dolayısıyla bu yeni sistemi en çok arzulayan ülkeler; Türkiye, Rusya, Çin ve İran’dır. Bu dörtlü, coğrafi, ekonomik ve stratejik olarak yeni bir finansal mimarinin mihenk taşlarını oluşturma potansiyeline sahiptir. Ancak bu dönüşüm yalnızca onlarla sınırlı değil. Güney Amerika’nın devrimci hükümetleri, Afrika’nın yükselen güçleri ve Asya’nın dinamik ekonomileri de bu değişimi destekliyor. Bu, Batı-dışı dünyanın tamamını sarsan bir uyanışıdır. Küresel sistem, artık “doların imparatorluğu” olmaktan çıkıyor. Dijital çağ, yeni bir parasal çok kutupluluk dönemini başlatıyor. Fiziksel paranın yerini dijital varlıklar, tek merkezli sistemlerin yerini ise bölgesel-çok taraflı ağlar alıyor. Türkiye perspektifinden bakıldığında, e-CNY’nin ASEAN+Batı Asya hatlarını saniyeler mertebesinde sonuçlandırması; FAST/TROY benzeri yerel ödemelerle CIPS/e-CNY köprüleri kurulduğunda düşük maliyet, düşük risk ve yaptırım-rezilyansı sağlayabilecek bir zemin anlamına geliyor. İnsanlık, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Bretton Woods ile şekillenen finansal düzenden çok daha köklü bir geçişin eşiğinde. Dijitalleşme, bu geçişin hem tetikleyicisi hem de aracı. Mesele, bu dijital dönüşümün kontrolünün kimin elinde olacağı.

Ya bu güç, mevcut tekelin elinde, daha sofistike bir gözetim ve kontrol aracına dönüşecek... Ya da bizler, bağımsızlığını korumak isteyen ülkeler olarak, bu teknolojiyi insanlığın ortak faydası için kullanacak, işbirliğini dayanışmaya dönüştürecek yeni bir para düzeninin mimarları olacağız.

Tercih, artık bizim elimizde.

Gelecek, yalnızca teknolojik değil, ahlaki ve siyasi bir seçimle şekillenecek.

Devrim yapacağız! Türkiye’nin insanlığın bu büyük yürüyüşündeki payı devrim yapmaktır.

YÖN VE EYLEM

Eleştiri ve tespitlerimiz kadar, yapıcı çözüm önerileri de sunmak zorundayız. Yeni bir para düzeni kendiliğinden oluşmayacak; onu inşa etmek için stratejik, kademeli ve kolektif eylemler gerekiyor. İşte atılması gereken somut adımlar:

1. KRİTİK ALTYAPILARIN HIZLA TAMAMLANMASI

•BRICS Ödeme Sistemi Acilen Hayata Geçirilmeli: BRICS ülkeleri, SWIFT’e alternatif olarak tasarlanan kendi bağımsız ödeme sistemini en kısa sürede devreye almalı ve diğer dost ülkelere de açmalıdır. Bu sistem, teknik olarak güvenli, siyasi olarak tarafsız ve işlem maliyetleri düşük bir yapıda olmalıdır.

•Merkez Bankası Dijital Paraları (CBDC’ler) Arasında Doğrudan Bağlantılar Kurulmalı: Çin (Dijital Yuan), Rusya (Dijital Ruble) ve diğerlerinin geliştirdiği CBDC’ler, birbirleriyle doğrudan entegre edilmeli. Bu, dolar kullanmadan anında ve düşük maliyetli çapraz sınır ödemelerinin önünü açacaktır.

2. YEREL PARA BİRİMLERİNDE TİCARETİN KURUMSALLAŞTIRILMASI

•Takas (Barter) Merkezleri ve Yerel Para Havuzları Oluşturulmalı: Türkiye, Rusya, Çin, İran ve diğer müttefik ülkeler arasında, dolar veya euroya ihtiyaç duyulmadan mal ve hizmet takasını kolaylaştıracak kurumsal yapılar hayata geçirilmelidir. Bu, yaptırım riskini en aza indirgeyecek güçlü bir kalkan görevi görecektir.

•Ulusal Para Cüzdanları Geliştirilmeli: Vatandaşların ve şirketlerin bu yeni dijital para sistemlerini ve yerel para takaslarını kolayca kullanabilmesi için kullanıcı dostu dijital cüzdan uygulamaları teşvik edilmelidir.

3. SİYASİ VE DİPLOMATİK HAMLELER

•Küresel Güney’de Finansal Diplomasi Güçlendirilmeli: Türkiye, bu yeni finansal mimarinin avantajlarını Afrika, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika ülkelerine anlatmak için aktif bir diplomatik kampanya yürütmelidir. Bu, sistemi küresel bir çapta meşrulaştıracak ve güçlendirecektir.

•Yeni Sistemin Hukuki Çerçevesi Oluşturulmalı: Katılımcı ülkeler, yeni ödeme sisteminin işleyişi, anlaşmazlık çözüm mekanizmaları ve siyasi tarafsızlığını garanti altına alan uluslararası bir anlaşma imzalamalıdır.

4. UZUN VADELİ STRATEJİ: YENİ BİR REZERV VARLIK MİMARİSİ

•“BRICS Sepeti”ne Doğru: İlk aşamada yerel para birimlerinde ticareti derinleştirmek, nihai hedef olarak altın, petrol, nadir toprak metalleri gibi stratejik emtialarla da desteklenebilecek bir “sepet para birimi” veya hesap birimi geliştirmenin önünü açacaktır. Bu, nihayetinde doların rezerv para statüsüne meydan okuyacak en güçlü silahtır.

Bu eylem planı, bir hayali değil, fiili bir jeopolitik ve ekonomik gerçekliği inşa etmenin yol haritasıdır. Bağımsız ülkelerin, kimsenin boyunduruğu altına girmeden ticaret yapabildiği, çok kutuplu ve adil bir küresel finansal düzen kurabilir miyiz diye sorduk aslında başlıkta. Yanıtı da beraberinde verdik;

Devrim yapacağız!

Zamanı gelen bir fikri hiçbir güç engelleyemez.

Umutlu, sağlıklı, üreticiliğimizin zirvesinde günler dilerim.

para emperyalizm Türkiye