Yandex
13 Mayıs 2025 Salı
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yeniden Büyük ABD Projesi’nin yolu üzerindeyiz

Şule Perinçek

Şule Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Dünyada bir yeni saflaşma yaşanıyor.

Bu bizim bölgemize de ister istemez yansıyor.

Neden?

ABD’nin odak bölgesindeyiz.

Trump yönetiminin “Yeniden Büyük ABD” yaratma projesinde tam da yol üstündeyiz.

Yeniden Büyük ABD Projesi’nin yolu üzerindeyiz - Resim : 1

YA BİZ BÜYÜK OLACAĞIZ YA DA ABD’YE EVET EFENDİM DİYECEĞİZ

Ya biz “büyük” olacağız ya da ABD’ye “evet efendim… sepet efendim…” diyeceğiz, gelen geçenin esen yelinden etkileneceğiz…

Buyurun yeni bir cepheleşme daha… hem içimizde hatta içimizin içinde yani siyasi partilerin içinde… Hem de uluslararası ilişkilerde…

En somut ve son ayrım PKK’ya silah bıraktırma meselesinde.

Ya silah bıraksın, Türkiye’yle, Suriye’yle, İran’la, Irak’la bütünleşsin diyeceksin; Öcalan’ın çağrısındaki gibi Türk devletiyle, milletiyle yepyeni bir düzleme sıçra…

Yeniden Büyük ABD Projesi’nin yolu üzerindeyiz - Resim : 2

KIBRIS’IN ARDINDAN DİZLERİMİZİ DÖVMEYELİM

Bu, ardından uluslararası ilişkilerinin de kararlı biçimde şekillendirecektir.

Kime şemsiye tutacağımızı bileceğiz.

İşte o zaman “aa ne oldu bizim Türk kardeş Cumhuriyetlerimize”diye şaşırmayacaksın.

Kıbrıs’ımızın arkasından dizlerini dövmeyecek… aynı cephede el ele tutuşup dünya âleme göğsünü gere gere tanıtacaksın.

Ya da dünyada şöyle konuşanlara boyun eğeceksin:

“Devam aslanlarım silahlı mücadeleye, benim kara gücümsün, federe devleti hedefle… iyi hoş da bir garantisi var mı…ona da bakarız… karar zamanı gelince…şimdilik böyle yürüt… benim elimde kal…o kadar yıl boşuna mı uğraştın… yiğitlik budur gibi yağ bal… göz boyama…”

Yeniden Büyük ABD Projesi’nin yolu üzerindeyiz - Resim : 3

YENİ BİR EŞ-BAŞKANLIK MI

Sayın Özgür Özel’in Financial Times’a diyor ki :

“Kriz yönetimi ve direniş bizim işimiz…”

Sokak gösterileriyle “otoriter popülist bir lideri” geriletmeyi hedefliyor.

Büyük bir buluş değil.

Daha önceden zaten Biden bu projeyi dillendirmişti. Hem de adını vererek.

Klasik devletin otoritesini sarsma, istikrarsızlaştırma… hikayesi…

Bu da yeni bir eş-başkanlık mı ola…!

Aman ağzımızı hayıra açalım…

Yetti artık.

Yeniden Büyük ABD Projesi’nin yolu üzerindeyiz - Resim : 4

Peki kim bu sokak eylemcileri?

Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün yaptığı “Kim bu gençler? İmamoğlu Protestoları Katılımcı Analizi Ankara Örneği” adlı bir araştırmanın sonuçlarına göre eylemcilerin yüzde 94’ü 35 yaşından küçük. Dörtte üçü ya üniversite öğrencisi ya da mezunu. Yarısından fazlası Türkiye’de çözülmesi gereken en önemli sorunun adalet olduğunu düşünüyor.

24-25-26 Mart tarihleri arasında Ankara Kızılay Meydanı’nda toplanan 208 eylemci ile yüz yüze görüşülerek hazırlandığı belirtilen araştırma çok kısıtlı. Hem sayı az hem de yalnızca Ankara olması da çok sınırlıyor.

Ankara bileşim açısından İstanbul gibi de değil, çok daha birbirine yakın bir nüfus yapısı var.

Yine de sonuçlar ilginç.

YÜZDE 70’İ 24 YAŞINDAN KÜÇÜK

- Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2024 senesi itibarıyla toplum içerisinde 18-24 yaş aralığında olanların oranı yüzde 10,3. Göstericilerin içerisinde 18-24 yaş aralığında olanların oranı yüzde 70,2

- Ülkede 25-34 yaş aralığında olanların oranı yüzde 14,9.

Sokak gösterilerine katılanların içerisinde aynı yaş grubunun oranı yüzde 24 olarak ölçülmüş.

- Ankara sokak gösterilerinde 35 yaş altı katılımcı oranı araştırmada 94,2 çıkmış.

- 76,5’i ya üniversite öğrencisi ya da mezunu

- 61’i öğrenci

- 98’inin ana dili Türkçe

YÜZDE 56 ATATÜRKÇÜ

- 31’i ekonomik durumu hiç tatmin edici bulmuyor

- Ekonomiyi en önemli sorun olarak görenlerin oranı ise yüzde 13,9.

- Yüzde 63,5’i mevcut iktidar ile yakın gelecekte ekonominin çok daha kötü olacağına inanıyor.

- Yüzde 40’ı imkânı olsa dahi yurt dışına yerleşme fikrini reddediyor, evet diyenlerin oranı yüzde 37.

- Yüzde 55,6’sı kendisini Atatürkçü, yüzde 16,9’u milliyetçi, yüzde 10,1’i sosyalist, yüzde 9,7’si demokrat olarak tanımlıyor.

- 2023 seçimlerinde yüzde 46,9’u CHP’ye oy vermiş.

GELECEK KAYGISI

- Onları eylemlere katılmaya motive eden en önemli iki unsur sorulmuş. “Gelecek kaygısı’’ yüzde 60,6 ile en çok tercih edilen seçenek. Ardından 52,9’la “hükümetin anti-demokratik uygulamaları’’ seçeneği geliyor. Üçüncü de yüzde 31,7 “mevcut siyasi sistemin taleplerime cevap vermemesi.”

“Ekrem İmamoğlu’nun şahsında muhalefete yönelik tutum’’ seçeneğini katılımcıların yalnızca yüzde 11,1’i işaretlemiş.

SORUNLAR NASIL ÇÖZÜLECEK

- “Söz konusu protestoların yukarıda belirttiğiniz sorunları çözeceğine inanıyor musunuz?” sorusuna yüzde 34,1’i “muhalif siyasi figürlerin tutumuna bağlı’’ derken %29,3 “protestocuların tutumuna bağlı’’ demiş.

Protestoların sorunları çözeceğine inanların oranı yüzde 19,2, inanmayanların oranı yüzde 17.3.

HALK OLARAK BİZE BAĞLI

- “Sizce Türkiye gelecekte daha iyi bir ülke olacak mı?” sorusuna “hayır’’ diyenlerin oranı yüzde 13,5.

“Halk olarak bizim tutumumuza bağlı’’ diyenlerin oranı ise yüzde 58,9, “Evet” diyenlerin oranı da yüzde 27,5.

Harvard Beyaz Saray’a bayrak açtı

ABD içinde de ilginç bir cepheleşme var. Harvard, ülkenin en eski üniversitelerinden en önemlisi. Başkan yetiştirmeye alışmış oysa şimdi Trump iktidarıyla büyük çelişkiler yaşıyor. İktidarının gücünü toplumun seçkinci yapılarını yıkmak için kullanmak isteyen Beyaz Saray'la rekabet ettiği ileri sürülüyor.

Trump yönetimi 13 Nisan Pazartesi günü Harvard Üniversitesi'nin, yönetimden gelen politika taleplerine uymayacağını açıklamasının ardından üniversiteye verilen 2,2 milyar dolarlık çok yıllık hibe ve 60 milyon dolarlık çok yıllık sözleşme bedelinin dondurulacağını duyurdu. Salı günü Harvard Üniversitesi'nden özür dilemesi istendi ve federal fonlamanın amacı sorgulandı.

ABD İÇİNDE GERÇEKÇİ

Bu seçkin çevreler Amerikalıların çoğunluğuna kapalıdır. Onlar da bu diplomalıların züppelikleriyle sık sık alay ederler.

Milyonlarca ABD’linin Trump gibi düşündüğü söyleniyor. Anketler özellikle Cumhuriyetçiler arasında yüksek öğrenim kurumlarına olan güvensizliğin arttığını gösteriyor.

2015'te Cumhuriyetçilerin yüzde 56'sı çok veya oldukça fazla güven duyuyordu ve yüzde 11'i çok az veya hiç güvenmiyordu. Şimdi, yüzde 20'si güveniyor ve yüzde 50'si çok az veya hiç güvenmiyor.

Yüksek öğrenime olan güvenin azaldığını düşünen tek grup Cumhuriyetçiler değil; bağımsızların yüzde 35'i (2015'te yüzde 48'di) ve Demokratların yüzde 56'sı (2015'te yüzde 68'di) yüksek öğrenime güveniyor.

ÜNİVERSİTELER ÇOK LİBERAL VE BEYİN YIKIYOR

Yüksek öğrenime güvenmeyen Amerikalıların yüzde 41'i, üniversitelerin "çok liberal" olduğunu, öğrencileri "indoktrinasyona" veya "beyin yıkamaya" çalıştığını veya öğrencilerin kendi başlarına düşünmelerine izin vermediğini, görüşlerinin nedenleri olarak belirtiyor.

Neredeyse aynı yüzde, yüzde 37, yüksek öğrenimi ilgili becerileri öğretmediği, üniversite derecelerinin pek bir şey ifade etmediği veya mezunların iş bulamaması nedeniyle eleştiriyor. Yüzde 28’i üniversite eğitiminin fiyatı veya yüksek öğrenci borç seviyeleri gibi maliyet endişelerinden bahsediyor.

ABD