Yine asgarî ücret eridi Kader mi
TÜRK-İŞ bu yıl da “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın ocak ayı raporunu yayımladı.
Yıllık mutfak enflasyonu yüzde 60,30. Açlık sınırı 22 bin 131 TL.
Dün bir bugün iki.
2025 yılına girdik.
İlk ay.
Asgari ücret daha cebimize girmedi.
Açlık sınırının altında kaldı.
Açlık sınırı ne demek?
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve yeterli beslenebilmesi için gereken para. Yani aylık gıda harcaması.
Hele bir de buna zorunlu giyim, kira, elektrik, su, yakıt, sağlık, ulaşım, eğitim… gibi harcamaları da katarsanız dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını saptıyoruz. O da 72 bin 88,14 TL’ye yükselmiş.
Otur oturduğun yerde evlenip de ne yapacaksın derseniz, yine de kurtulamıyorsunuz.
Bekâr bir çalışanın “yaşama maliyeti” de daha ilk aydan 28 bin 756,29 TL oldu.
Ölme ki, ölme!!
…
Şöyle bir arşivimi karıştırdım…
Geçen yıllardaki gazete başlıklarına baktım.
GEÇEN YIL DA ERİDİ ONDAN ÖNCEKİ YIL DA
- 26 Ocak 2024: “Maaş zamları hesaba yatmadan eridi! Yüzde 70 zam geldi. Asgari ücret ve emekli maaşlarına gelen zamlar bir gecede resmen eridi.”
- 7 Haziran 2023: “Asgari ücrete ara zam gelecek mi? Görüşmeler ne zaman?”
- 7 Şubat 2022: “Ücretler eridi, direnişler yayıldı
“Artan enflasyonla beraber asgari ücret ilk aydan eridi. Türkiye'nin pek çok yerinde işçi direnişleri başladı.”
- 26 Ekim 2021: “Asgari ücret zamlar ve dolardaki artış karşısında eridi
“Türkiye'de ekonomi politikalarıyla ilgili tartışmalar ve Türk lirasında yaşanan değer kaybı sürerken, net 2 bin 825 liralık asgari ücret 298 dolara geriledi. Öte yandan 2018'den bu yana yalnızca elektriğe yüzde 122 zam geldi.”
Aradakileri atlıyorum.
- 18 Aralık 2017: “Temel gıda ürünlerinde fiyat artışı yüzde 60'a ulaştı: Asgari ücret eridi!”
Neredeyse her yıl aynı başlıklar.
7 Ara 2018’de Aydınlık gazetesinde 2006/2018 yılları arasında yapılan bir araştırmanın haberi var:
“Asgari ücretlinin satınalma gücü son 12 yılda eridi”
…
BÖYLE GELMİŞ DÖNGÜSÜ KADER Mİ
Anlamlı olsa daha öncesine de bakacağım.
Neredeyse 50 yıldır, ama 80’lerden bu yana basın çalışanı olarak çok daha yakından Türkiye ekonomisini izliyoruz.
Böyle gelmiş…
Kısır döngü…
Çaresizlik ve çözümsüzlük…
FİLMİ BAŞA SARACAĞIZ
Bu sarmalın içinden silkinip kurtulmak mümkün mü?
Elbette.
Filmi ilkönce başa saracağız.
Türkiye şanslı bir ülke.
Doğal kaynakları ve özellikleri açısından çok zengin. Millî duyarlığı ve dürtüleri yüksek genç insan birikimine sahip.
80’lerin sonuna kadar her şeye karşın kendine yeten dünyadaki sayılı ülkelerden biriydi.
Art arda gelen Amerikancı darbeler, özellikle 12 Eylül sonrası emperyalizmin dayatmalarına boyun eğdirmek için üretimden vazgeçirildi.
ÖZEL GÜZELDİR DEDİLER
Güya güzelleşmek için özelleştirildi…
İşte bu bedelleri ödüyoruz.
Çözüm belli.
Kamucu, millî bir üretim ekonomisi inşa edeceğiz!
O KIT KAYNAKLARLA YAPTIK
Cumhuriyet Türkiye’si o kıt kaynaklarıyla daha önce yaptı.
Eskisiyle kıyaslanmaz bile!
Türkiye ekonomisini uçuracak bir güce sahibiz.
Savunma sanayii en zoru diye düşünün.
Emperyalist baskıya karşı uç beyi!
Yani orada bile…neler başarıyoruz.
NELER YAPARIZ BİR BİLSENİZ
Bildiğim, tanıdığım o kadar buluşçu, yaratıcı, üretim heyecanı dolu sanayici, çiftçi var ki…
Kapanan fabrikaların çarklarını birlikte çok daha hızlı döndürecek işçilerim… bizlere ulaştıracak esnaf, yaşlanan Batı’ya bile yetiştirecek tüccar…
Bu topraklar üretimin ve ticaretin anavatanı kaç bin yıldır.
Bilimin yurdu.
O bilim insanlarım o kürsülerinde, araştırma laboratuvarlarında kahroluyor… gece gündüz çalışıyorum…buluyorum…ama üreticiye ulaştıramıyorum diye çırpınıyor…
O TIKANIK DAMAR YOLLARI AÇILACAK
O yolları açacak bir irade gerek.
İşimiz o kadar kolay.
YOL VERİN GEÇELİM
Yol verin hep birlikte geçelim!
Para mı… yabancı bankalarda kuzu gibi yatıyor.
Kurdun çakalın bize karşı doğrulttuğu silaha yarıyor.
“Onları getir, üretimin çarklarını daha hızlı döndürelim, ona buna avuç açmayalım.” diyecek bir irade ya gelecek ya gelecek!
…
Benim o özverili çalışkan işçim, çiftçim, emekçim, asgarî ücretli canını sevdiğim vatandaşım… bu yıl da yine asgari ücret bir ayda eridi diye dizlerini artık dövmesin!
Nokta.