Zelenskiy örneği: Atlantikçi yöneticilerden kurtulma zamanı…
Trump ABD’si; NATO üyesi Kanada’ya “Gel, ABD toprağı ol” dedi. Arkasından NATO üyesi Danimarka’ya “Topraklarından Grönland Adası’nın egemenliğini bana ver” dedi -ki, Grönland, tüm Avrupa’nın 5’te 1’i büyüklüğünde bir yüzölçümüne sahiptir. Başka ne yaptı? Rusya’ya karşı savaştırılmakta olan Ukrayna’yı, -yol açtığı ekonomik zorluklara rağmen- ABD baskısı ile yıllarca desteklemek zorunda kalan İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Polonya gibi Avrupalı NATO üyelerini, ufukta görünen Rusya-Ukrayna barış masasının yakınına bile yaklaştırmadı. Tüm NATO üyelerini millî gelirlerindeki savunma harcama oranını %1’lerden %5’lere çıkarmaya -yani, ABD silahlarını satın almaya- zorlayan Trump ABD’si, şimdi de Avrupalı NATO üyelerinden aşırı oranlı gümrük vergisi almaya hazırlanıyor. Hatta, Trump ABD’si “NATO’dan ayrılırım, Avrupa’yı savunmasız bırakırım.” demeye bile başladı. Son birkaç ayda yaşanan olaylar, onlarca yıldır perdelenen bir gerçeği gün yüzüne çıkardı: “NATO, Doğu yükseldikçe dağılma eğilimi sergileyen, oldukça gevşek bir savunma ve güvenlik örgütüdür.”
Aniden satışa gelme durumu, ABD müttefiki olmasa bile ABD ortakları, -yani, vekilleri- için de geçerlidir. ABD emperyalizminin tarihi, kendi çıkarları için kullanıp attığı 100 civarında ortak devlet veya örgüt üzerinden yazılmıştır. Biz günümüze gelelim. Atlantik-Pasifik bağlantısını sağlayan kanalın gerçek sahibi olsa da, ABD’ninmiş gibi işleten Panama’ya -uydu devleti olmasına rağmen- çökeceğini 3 ay önce ilan eden ABD’yi bütün dünya konuşuyor. ABD tarafından satışa gelmenin acısı içinde kıvranan Ukrayna hakkında, bir sürü şey konuşulduğu için daha fazlasını anlatmaya zaten gerek yok… Son günlerde ABD’nin Batı Asya’daki ortaklarını (vekillerini) şoke eden bir gelişme daha yaşanıyor: Gözünü Batı Asya Denizleri’nin eşsiz jeopolitiğine dikmiş olan ABD, bir yandan vatanı Gazze olan tüm Filistinlileri -daimî olarak- ülkelerine kabul etmeleri için Ürdün ve Mısır’a baskı yaparken, diğer yandan da Gazze’de ABD egemenliğine rıza göstermesi için İsrail’i zorlamaktadır. Filistin, kahramanca direniyor; ama “görünenin aksine”, o kadar yalnız ki…
Asyalılar, Afrikalılar ve Güney Amerikalılar, birlikte hareket etmek yerine, üretim güçlerini doğal jeopolitiğini ve savunma yeteneklerini birbirleri aleyhine kullanmaktan vazgeçmek, yani Kuzey Amerikalıların ve Avrupalıların hipnozundan uyanmak için çok kutupluluğun biraz daha belirginleşmesini bekleyip duruyorlar. Cesaretli adımlar başlamazsa bu bekleyiş, sürer gider. Beklemeye ne hacet var?
Sözü uzatmadan sonuca gelirsek: Emperyalizm ile birlikte hareket eden her kim olursa olsun “kendi zararına hizmet ettiğini er ya da geç anlar.” Sözüm NATO’nun ve AB’nin peşine takılarak millî gücünü tüketen Türkiye’ye; emperyalizmin oyuncağı pozisyonundaki Batı Asya ve Doğu Afrika ülkelerine; dayanışarak birlikte kalkınmak ve zenginleşmek yerine Çin, Rusya ve İran’ı emperyalizmin hatırına çevrelemeye ve yavaşlatmaya kalkan Hint-Pasifik / Asya-Pasifik ada ve kıyı ülkeleri ve milletlerine… “Kendinize Atlantikçi lider ve yöneticiler seçmeye devam ederseniz, birer Ukrayna’ya dönüşeceksiniz. Geç olmadan emperyalizmden ve emperyalist örgütlerden kopun ve emperyalizme karşı etkili bir mücadele vermek için kollarınızı sıvayın…