Zeytin ağaçları taşınamaz
Doktora tezim Ödemiş ova köylerindeki tarım işletmeleri ile ilgilidir. Tezle ilgili arazi çalışması yaparken zeytinle ilgili ilginç bir hikâye anlatılmıştı. Büyük olasılıkla Balkan Savaşları sonrasında anayurda yönelen göç dalgasında gelenlerden bir kısmı Ödemiş’teki köylere yerleştirilmiş. Kış mevsimi gelip havalar soğuyunca yakacak odun lâzım. Köye yeni yerleşenlerden biri almış baltayı eline, zeytin ağacını kesip odun etmeye girişmiş. Bunu gören komşularından biri onu uyarmış, bu ağaç çok değerlidir, sakın kesme onu deyince duraklamış. Nesi var bu ağacın? Niye kesilmesini istemiyorsun? diye sormuş. Komşu bu ağacın meyvesi olur, ondan yağ çıkarılır, çok iyi bir yağdır diye anlatırken, odun eden adam hayretle, “Abe, bu ağaç inek midir ki yağı olsun?” demiş.
Burada, Aşık Seyrani’nin “Yelken açıp gezmeyen, yel kadrini ne bilsin?” dizesi akla geliyor.
7554 SAYILI YASA
Maden Kanununa eklenen geçici 45. maddeyle Muğla ili sınırları içinde 37 bin hektarlık bir alanda açık kömür madenciliği yapılmasına izin verilmiştir. Söz konusu alan bu yıl orman yangınlarında hasar gören toplam alanın yarısından fazladır. Madenciler açısından engel görülen Zeytincilik Kanununun koruyucu hükümleri etkisiz hale getirilmiştir. Bu bölgede Muğla ilinde olanın yüzde 4’üne, Türkiye genelindeki zeytin ağacı sayısının binde 4’üne karşılık gelen 80 bin zeytin ağacı olduğu belirtilmektedir. Elbette başka tarım alanları, mera alanları ve ormanlık alanlardaki canlılar da ortadan kalkacaktır.
ZEYTİN AĞACI
Çok uzun ömürlü bir ağaç olduğundan ölmez ağaç olarak adlandırılmıştır. “Zeytin yerleşikliğin, emek ve sabrın ürünüdür. Kendini geçindirecek kadar bağı, bahçesi, zeytinliği olan kişi özgürdür, huzurludur.” Eski çağlardan beri barışın simgesi olmuştur. (Bkz.1)
Zeytin ağacı Akdeniz ikliminde ve deniz düzeyinden 600 metre yüksekliğe kadar olan yerlerde yetişir. İklim açısından çok özel koşullar istese de toprak yönünden seçici değildir. Keçilerin bile zor tırmandığı kayalık yerlerde bile kök salar, kökleri çatlaklara nüfuz ederek suyu bulur.
Ağaçların toprak üstünde kalan kısmında, dalların ve yaprakların oluşturduğu küme taç olarak adlandırılır. Dalların birbirine girmemesi için zeytin ağaçları en az 7-8 metre aralıkla dikilir. Yer altındaki kökler de ağaç tacının izdüşümüne kadar uzanır. Emici kökler orada olduğundan tacın izdüşümüne denk gelecek şekilde bir karık açılarak gübrenin ya da suyun oraya verilmesi ve hemen kapatılması gerekir. Yerin altında dışarıda gördüğümüz tacın büyüklüğünde bir kök sistemi vardır.
TAŞIMA
Enerji komisyonunda ve Meclis genel kurulunda yapılan tartışmalarda zeytin ağaçlarının taşınacağı belirtilmiştir. Oysa pratik olarak bu olanaksızdır. Önce ağaçların dikileceği yer bulunmalı, en geç sonbaharda çukurlar açılmalıdır. Taşıma işleminin ağaçların dinlenme dönemi olan kasım- şubat aylarında yapılması gerekir. Daha önce ürün hasat edilmelidir. Ağaçlara kabaklama budama yapılmalı, yani tüm dallar kesilmeli, gövde de omuz hizasında yatay olarak kesilmelidir. Ağaçların çevresi kazılarak kökler açığa çıkarılmalıdır. Mümkün ise bolca su verilmelidir. Kökleri fazla zedelemeden ağacın özenle kaldırılıp, taşıyıcı araca yüklenmesi ve sabitlenmesi gerekir. Süratle dikileceği yere taşıyıp, zedelenen ve kuruyan kök uçları kesilerek dikim yapılmalıdır. Dikim sırasında gübre ve can suyu verilmelidir.
Çiftçilerin bu işlemi gerçekleştirecek makinesi ve taşıt aracı yoktur. Kiralama yoluyla da çok pahalıya gelir. Taşınan ağaç 8-10 yıldan önce kendini toparlayamaz. Bu sürede düzenli bakım ve koruyucu önlemlerle ağacın kendini yenilemesi sağlanmalıdır. Kısacası “Külli mafiş/ Olmaz bu iş.”
SORULAR
Dikilen ağaca kim bakım yapacak? Çiftçi yerini yurdunu bırakıp beş on hırpalanmış ağacın peşi sıra mı gidecek? Giderse geride kalan malına mülküne kim bakacak? Başlıca geçim vasıtası elinden alınan çiftçi ailesi nasıl yaşayacak? Başka diyarlara dikmeyi vadettiğiniz zeytinlerin bu insanlara ne faydası olacak? Teknik ömrü çoktan bitmiş, çevre kirliliğine yol açan bu santralları 10 yıl daha işletmek için 26 mahalle halkını perişan etmeye değer mi? Aralıksız 28 saat süren komisyon toplantısında madencilik ve enerji güzellemesi yapanlar milletvekili mi yoksa şirket vekil mi?
İDDİA
Benim Tire’de kıraç bir zeytinliğim var. Maden şirketlerinden biri gelsin oradan bir tane zeytin ağacı söküp uygun bir yere diksin. Ağaç yaşayıp ürün verirse onlara, bugünün parasıyla kısıtlı olan emekli maaşımdan 100 bin lira ödemeye hazırım. Başaramazlarsa üç kuruş tazminat istiyorum.
1) Artun Ünsal, Ölmez Ağacın Peşinde, 4. Baskı, Yapı ve Kredi Yayınları, Şubat, 2004.