Zincirkıran’ın Ardından
Türk Basını, geride bıraktığımızı kısa bir süre önce bir devini, ya da bir duayenini kaybetti. Necati Zincirkıran. Kendisiyle yıllarca birlikte çalıştık. Onun anıları bir makaleye sığmaz.
Bende en çok etki bırakan sözleri,’Ahmetciğim hergün politika yazmak beni de okuyucularımı da sıkıyor. Onun için ara sıra, rahatlatıcı ve gündem dışı yazılar yazarak rahatlıyorum. Örneğin, kirazın faydaları ya da istavrit nasıl pişirilir gibi.’
Kendisi bir uzun yol kaptanıydı. Kaptanlık brövesini yitirmemek için tatillerinde dev gibi gemileri kullanırdı. Hatta bir keresinde ileri yaşına rağmen bana dev bir gemiyi Japonya’ya kadar götürdüğünü söylemişti.
Kendisine gelecek nesillere ışık tutması için anılarını yazmasını önermiştim. Muhteşem bir eseri vardı adı: Hürriyetli Yıllar.
Bundan bana bir adet verme sözü vardı…Arasa sırada kendisini rahatsız etmemek kaydıyla telefonla arıyordum. Bana sağlığının bozukluğundan ve de özellikle gözlerinden şikayet ediyordu.
Bir keresinde, kendisini sevgili Şule Perinçek ile bir televizyon söyleşisine davet ettik, rahatsızlığını öne sürerek, bu davete katılamadı.
Bir dönemde nasıl etkili olduğu ve hatta ülke kaderinin değişmesinde nasıl rol oynadığı söz konusu kitapta dile getiriliyordu.
Kendisi TGC üyesi ve sürekli basın kartı sahibiydi. Burhan Felek ödülü kazanmış bir gazeteciydi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Necati Zincirkıran’ın vefatının ardından yayınladığı baş sağlığı mesajında şu görüşler yer aldı:
“Değerli meslektaşımız Necati Zincirkıran’ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Çok uzun yıllar muhabir, haber müdürü, genel yayın yönetmeni ve yazar olarak gazetecilik mesleğine hizmet eden Necati Zincirkıran’ın ailesine ve basın topluluğumuza baş sağlığı ve sabır diliyoruz.”
Böylece bir efsane ve tecrübeli gazeteci aramızdan ayrılarak sonsuzluğa göçtü…
NECATİ ZİNCİRKIRAN KİMDİR?
4 Aralık 1929'da İstanbul’da doğdu. II. Dünya Savaşı yıllarında Heybeliada’dan Mersin’e nakledilen Heybeliada Deniz Lisesi’nde okudu. Sağlık sorunu yüzünden oradan ayrıldıktan sonra eğitimine İngiltere’de Denizcilik Bankası bursu ile devam etti. Uzak yol kaptanı oldu ve Deniz Hukuku ağırlıklı yüksek lisans yaptı. Bu arada Londra Gazetecilik Okulu’nun derslerini uzaktan takip ederek sertifika aldı. 1950’de Türkiye’ye döndüğünde gazeteciliğe başladı. 1951’de Amerika Birleşik Devletleri Columbia Üniversitesi’nde yetişkin gazetecilerin eğitimi ile ilgili bir kurs aldı. Hürriyet’te 1952 yıllarında Ortadoğu muhabiri, 1957’de Ankara Temsilcisi, 1960’ta Genel Yayın Müdürü oldu. Hürriyet Haber Ajansı’nın kurucusu oldu. 1969’da Hürriyet Gazetesi‘nden ayrıldı. Günaydın Gazetesi‘nde genel yayın yönetmeni olarak görev aldı. 1981-1986 yılları arasında Anadolu Ajansı’nın Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.1990 yılından itibaren Medya Holding’de baş danışmanlık ve Sabah Gazetesi’nde yazarlık yaptı. 2003’te emekli oldu. Çeşitli yelken yarışlarında komodorluk yaptı. İngilizce ve Almanca biliyordu. Evli ve iki erkek çocuk sahibiydi. Sürekli basın kartı ve Burhan Felek Basın Hizmet ödülü sahibiydi.