Köylü İbomuz Yavuz olacakmış

Suriye-Türkiye muhabbeti geliştikçe Suriye yönetimi Türkiye markalarını “öncelikli statüye haiz” ülkeler kapsamında birinci sıraya dâhil etti. Fransa ve ABD’nin özel ricalarına rağmen Şam-Meridien bir Türk markası olan Dedeman Oteli’ne 2008’de külfetsiz devredildi. Dedeman Holding otelde kayda değer hiçbir düzenleme veya yenileme yapmadı. Özetle otelin işletme hakkını Suriye-Türkiye muhabbetinin hediyesi olarak elde etti.Şam semalarında dalgalanan Meridien bayrağı indi yerine Türk bayrağı ve Dedeman flaması çekildi. Şam’daki açılışa Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı. Türk bayrağı ve Dedeman bandırası tarihi Halep’te ve Roma’ya isyan eden Suriye Kraliçesi Zennubya’nın antik kenti Palmeria’da (Tedmor) dalgalandı. Suriye’deki yatırımlarını değerlendiren Dedeman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dedeman, Suriye üzerinden genişleyeceği Orta-Doğu hayalleri kurdu.
KIYMETLİ MİSAFİR!Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Şam Dedeman yerine Şam Four Seasons otelinde kalmayı tercih etti. Yumuşak ve kibar olarak tedavüle sokulan Abdullah Bey nezaketen Dedeman’da kalacağına neden Four Season Otelini tercih etti? Otelin cazibesi mi? Başka sebepler mi? Öküzün altında buzağı aramıyoruz ancak şahsen tesadüflere nadiren inanırım. Kimseyi rengi, mezhebi veya meşrebi yüzünden yargılamayız. Ameline bakarız. Salih ise onay verir, değilse eleştirimizi yaparız. Abdullah Bey’in tercih ettiği Four Season Oteli’ni 1931 doğumlu Polonyalı Yahudi İsadore Sharp 1960’ta kurdu. Muhafazakar bir Yahudi olan babası 1920’de Filistin’e 1925’te Kanada’ya göç etti. Filistin’in Yahudileştirilmesi akidesine bağlıydı ve bu hülyasını çocuklarına miras olarak bıraktı. İsadore babasının ahdine vefalı kaldı. İsrail devleti ve İsrail’de bulunan Yahudi kuruluşlarına maddi-manevi destekleri sürmektedir. 2006’da Yahudi İsadore Sharp’ın birçok talebinin kabul edilmesi şartıyla Bill Gates ve Suudili milyarder Prens El-Waleed Bin Talal 3,4 milyar dolar karşılığında Four Season Otelleri’nin büyük payına ortak olurlar. Four Season Oteli 2008’de de Abdullah Gül’ü ağırladı. Bu sefer kendisine enerji ve medya sektöründe şahlanan hükümetin medarı iftiharı Çalık Holdingin genç müteşebbisi Ahmet Çalık eşlik ediyordu. Otelde başka bir kıymetli misafir vardı: Katar Kralı El-Sani. Sabah ve ATV için birkaç yüz milyoncuk dolar gerekiyordu. Milletin bankalarından alınan paralar yeterli değildi. Ahmet Bey Kral ile müşerref oldu. ATV ve Sabah’ın yüzde 25’i Katar Kralı’na, geri kalanı Çalık Holding’e kaldı.
3 IRAK, 4 SURİYE, 5 TÜRKİYESuriye yönetimi, Erdoğan-Davutoğlu hükümetinin dini-dar ve bölücü savaştaki rolüne rağmen, Türkiye’yi 2012’ye kadar, “öncelikli statüye haiz ülke” olarak görmeye devam etti. Bizimkiler BOP görevini az gördüler Y-Osmanlı imparatorluğu hayali görmeye başladı. Münafık medya, “Halep Türkiye’nin vilayeti” başlıkları attı. Dedeman flamaları Şam, Halep, Tedmor ve daha nice bölgeden indirildi ve gönderildi. Muhabbetin sağladığı “öncelikli statüye haiz ülke” Türkiye “öncelikli olarak cezalandırılması gereken” ülke oldu. Türk mallarının ülkeye girişi, Türk firmalarının ihalelere katılması yasaklandı. Türk vatandaşlarına 15 Aralık 2015’ten itibaren vize uygulaması başladı. Gümrük birliği, vizesiz giriş ve Yüksek Stratejik İstişare Konseyi, “İki Millet Tek Devlet” vakıasından “3 Irak, 4 Suriye, 5 Türkiye” bölünme tehdidine geçiş yaptık. Köylü kurnazı İbrahim Karagül, “Onlar (İran, Şiiler) Şah İsmail olursa kendisi Yavuz Sultan Selim olurmuş” mealinde cahilce laflar etti. Aydınlık yazarı Rıza Zelyut ve Odatv yazarı Murtaza Demir, gereken cevabı vermişler. Okumanızı öneririm. Her daim uyardık. Suriye ile muhabbet içinde olan kazanır. Suriye’yi bölen, Türkiye’yi böler. Suriye’de mezhep fitnesinin ateşini yakan, bindiği dalı keser. Şii-Alevi düşmanlığı sizi Sünni yapmaz, ancak sizi İsrail’in, NATO’nun, Suudi-Katar Vahhabizmin kucağına oturtur.
Not: Önümüzdeki sayıda daha önce yazmak istediğimiz “Ateşkes Suriye’de Filli bir bölünme mi yaratıyor?” hususunu masaya yatıracağız.