25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Krizden çıkış zaman alacak

Recep Erçin

Recep Erçin

Site Yazarı

A+ A-

Türkiye ekonomisi 2013’ten beri yaşanan devalüasyon sürecine ek olarak 2018’de yaşanan kur şokuyla birlikte ödemeler dengesi krizi yaşadı. Enflasyonun son 16 yılın rekorunu kırarak yüzde 25’ler seviyesine çıktığı, sanayi üretiminin daraldığı, piyasada ciddi kaynak sıkıntısının yaşandığı bir süreç yıl bitse de 2018’de kalmış değil. Ekonomistlerin öngörülerine göre iyi ihtimalle enflasyon 2019’da yüzde 20’nin altında kalacak. Ancak Türk lirasındaki devalüasyon sürecinin bir miktar ivme kaybetmekle birlikte süreceği öngörülüyor.

ÇIKIŞ YAVAŞ OLACAK

Ekonomist Arda Tunca, “Türkiye, 2018’i yüksek enflasyon, yüksek işsizlik, düşen cari açık, düşen büyüme performansı ve 2017 sonunda 3.77 olan dolar kurunu yaklaşık yüzde 40’lık bir yükselişle 5.27 seviyelerinde kapatıyor. Veriler, eski krizlerde olduğu gibi süratli değil, yavaş bir çıkışa işaret ediyor” değerlendirmesinde bulundu. Birçok ekonomist daha önce V şeklinde yaşanan ekonomideki sert düşüş sonrası hızlı yükseliş sürecinin, bu sefer U şeklinde yanacağını öngörüyor. Buna göre ekonomi bir süre daha sürünme evresinde kalacak. Ekonomist Tuğba Sevük de, 2019’un küresel finansal koşullar ve ticaret savaşları konusunda yaşanan gelişmeler nedeni ile en az 2018 yılı kadar önemli olacağı bildirdi. Sevük’ün değerlendirmeleri şöyle oldu:

Sadece yurtiçinde değil yurtdışında da rüzgar tersten esmeye devam ediyor. Küresel ekonomi stagflasyon sinyali veriyor ve dünya ekonomisinin 2019’da yavaşlaması bekleniyor. ABD her ne kadar şu an büyüme ivmesini korusa da, bazı öncü ekonomik göstergeler yıl içinde büyümede ivme kaybı yaşanabileceğini söylüyor. Gelişmekte olan ülke ekonomileri ise küresel koşullar nedeni ile baskı altında kalmaya devam ediyor.

DURGUNLUK SÜRECEK

Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde keskin bir şekilde yavaşlayarak yüzde 1.6 büyüdü. Bunun nedenlerinden biri de yaz döneminde yaşanan finansal dalgalanma ve parasal sıkılaşma adımlarının gecikmeli etkileri oldu. Sektörel bazda baktığımızda özellikle sanayi üretim verileri bu daralmayı keskin bir şekilde gözler önüne seriyor. Yıl içinde yaşanan finansal dalgalanma ekonomik aktivitenin hız kaybetmesine neden oldu. Üretimdeki yavaşlamaya en çok etki eden sektörler inşaat, metal ve otomotiv sektörleri oldu. 2019 yılında yüksek faiz oranları ve azalan tüketici eğilimi nedeni ile bu durgunluk bir süre daha devam edebilir.

ENFLASYON HEMEN DÜŞMEZ

Yılın ilk yarısında yüzde 5.1 büyüme oranı ile Türkiye diğer gelişmekte olan ülkelerden pozitif ayrışırken, ikinci yarıda kurda yaşanan hareketlerin etkisinin gecikmeli yansıması ve artan gıda fiyatları enflasyon üzerinde baskı oluşturdu. Yılın ilk çeyreği itibarıyla artışa geçen enflasyon oranı kasım ayında gerek vergi indirimleri gerekse petrol fiyatlarındaki düşüş ve kurdaki dengelenmenin de etkisi ile bir miktar düşüş gösterdi. Merkez Bankasının 13 Eylül 2018 toplantısında politika faizinde 625 baz puanlık faiz artışı, sıkılaştırma adına güçlü bir adım olmakla birlikte, bazın da etkisi ile 2019 yılının ilk yarısında enflasyonda düşüş eğiliminin devam etmesi zor görünüyor. Bu sebeple para politikasında sıkılaştırma sürecinin devam edeceğini düşünebiliriz.

SAVAŞA DİKKAT EDELİM

Büyümedeki yavaşlama, altın ithalatındaki normalleşme ve kur da yaşanan dengelenme sonrası dış ticaret açığındaki iyileşme ise devam ediyor. Diğer yandan ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve ekonomi yönetiminin aldığı önlemler sonucunda bütçe açığının milli gelire oranında sınırlı bir artış bekleniyor.

Cari dengede ise ekim sonunda 34 milyar dolar gelen yıllık açığın iyileşmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Hem kur da yaşanan dengelenme hem de talep kaynaklı gelişmelere ek olarak ihracatı destekleyici programlar iyileşmeyi hızlandıracaktır. Diğer yandan düşen petrol fiyatları da bu sürece olumlu yansıyacaktır.

2019 yılında dikkat edilmesi gereken konular yurtiçi ekonomik ve politik gelişmelerin yanı sıra, hiç şüphesiz ticaret savaşları ve ABD ekonomisindeki seyir olacaktır. FED’in güvercin açıklamaları ve faiz konusundaki duruşunu değiştirmesi bizim gibi gelişmekte olan ülkeler açısından daha pozitif fiyatlanacaktır.