23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kudüs nedir?

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

İsrail’in Yahudileri kurtarmak ve korumak için inşa edildiği iddiası büyük bir yalandan ibaret. Zira Museviler ve kitap ehli Yahudiler İsrail’i “kâfir” devlet olarak lanetler. Onlar için Mesih zuhur etmeden Allah’ın vaat ettiği seçilmiş halkın ilahi devleti İsrail’in kurulması zulümdür. Meselenin kutsallarla ilgili olmadığını ama bu kutsallar üzerinden ekonomik, siyasi ve askeri amaçların uygulamaya konulduğunu görmek zorundayız. Bu sebeple Kudüs meselesini Filistin’den Filistin meselesini de Kudüs’ten bağımsız değerlendiremeyiz. Filistin’i ise Nil Deltası (Mısır) ve Şam coğrafyasından bağımsız anlayamayız.

YENİ TOPRAK İŞGALLERİ

Bir dünya finans imparatorluğu olan İngiliz siyonist Yahudi Rothshild hanedanlığının neden Filistin’i bir Yahudi kolonisine dönüştürmek istediğini, bunun 1874’te Mısır hükümetinin Süveyş Kanalı şirketinden satın aldığı hisseler ile bağlantısını, neden 1897’de Dünya Siyonist Kongresini tanzim ve finanse ettiğini, Birinci Cihan Harbi esnasında İngiliz ordusu içinde yer alan Rothshild’in finanse ettiği Siyonist Yahudi lejyonerlerin Osmanlı ordusuna karşı savaşmak için Nil Deltası’na neden gönderildiklerini, buradan hareketle Filistin’e nasıl sirayet ettiklerini, Rothshild hanedanlığı adına Filistin derebeyleri ve geniş toprak sahipleri “Hristiyan ve Müslüman” ağalardan neden toprak satın aldıklarını sorgulamalıyız.
İngiliz Dışişleri Bakanı James Balfour’un 1917’de İngiliz hükümeti adına Siyonist Yahudi ve mali oligark Lord Rothshild’e hitaben yazdığı mektupta İngiltere’nin Filistin’de bir Yahudi devleti kurma isteğinin sebebini anlamadan Filistin meselesini kavrayamayız. Bugün de İsrail’in tarım, doğalgaz, petrol ve askeri sahada tekel olmak için hangi sinsi planları devreye soktuğunu iyi görmemiz gerekir. Yeni toprak işgalleri, kanser virüsü gibi genişleyen yerleşim birimleri, Suriye toprağı Golan’ın ilhakı, Suriye ve Lübnan’da yeni sahaların işgal arzuları bilinmeli.

FAZLA KUSURSUZ

Piyasada dedikodu ve komplo teorileri de çok. Acaba olabilir mi diye içimden geçirmedim değil. İddialar odur ki, Trump, Erdoğan ve Putin ile anlaşmış. Putin’i Çin’e karşı kazanmak istiyormuş. Esad’ın kabul edilmesi karşılığında Suriye’nin Kuzey bölgesinde baki kalması için Putin ile anlaşmışmış. Savaşarak değil ticaret yaparak ve sevişerek ABD’nin delikli fıçı misali ekonomisini kurtarmaya çalışıyormuş. Rusya, Türkiye ve Suriye ile savaş ve kavga istemediği için kendisi de bir CIA-Pentagon yapımı FETÖ kumpasına maruzmuş. Aslında Kudüs krizini Sarraf, Man adası ve buna benzer dosyalarla Erdoğan’a karşı genişleyen kumpası engellemesi için patlatmış. CIA, FBI ve Pentagon bile Trump’ı Kudüs konusunda bu kararı almamak için önceden uyarmışmış. Ama ve lakin Trump bu uyarıları dikkate almamışmış. Güya bunun sebebi daha büyük bir kriz yaratarak Erdoğan’ı zora sokan gündemi değiştirmekmiş. Belki de Trump sadece Putin’in değil Erdoğan’ın da Beyaz Saray’daki ajanıymış.
İsrail gazetesi Haaretz’te aklıselim bazı yazarlar bile Trump’ın bu krizi İsrail’in kucağına neden bıraktığını sorguluyor. Hatırlayınız, Ecevit de ABD’nin pimi çekilmiş Abdullah Öcalan bombasını kucağımıza neden bıraktığını sorgulamıştı. Yahudi damadına rağmen Trump bir gizli İsrail ve Yahudi düşmanıymış. Bu kararla İsrail’i zora sokmak istemiş. Barzani’ye attığı kazığın bir benzerini İsrail’e atacakmış. Ancak bu yorumlarda mantıklı olmayan bir şey var. Zira bunlar ‘to perfect to be true’ yani gerçek olabilmesi için çok mükemmel. Ancak hiçbir cinayet ve senaryo mükemmel değildir. O halde Dünyayı ABD ve İsrail’e karşı harekete geçiren böyle bir karara imza atan Trump ya bir manyak, ya freni patlak bir kamyon ya tımarhanelik ya da nükleer savaş seyretmek isteyen gözü kara bir iblis.

YAPTIRIM UYGULANMALI

Trump’ın kararında da mantık aramak abesle iştigaldir. Zira şu lahzaya kadar Trump’ın, bayram değil seyran değil Kudüs bombasını neden bu zaman diliminde patlattığı hususuna, “Evet işte bu sebepten dolayı” demek ve mantıklı bir sebep sunmak kolay değil. Trump ve akıl hocaları Kudüs krizi ile başka hesaplar peşinde mi? Bu gayet olası görünüyor. Zira görünürde Asya’dan yükselen gücün rüzgârını Ortadoğu’da yeni kriz ve savaş tehditleriyle engellemek için ortaya atmış olabilir. Zira istikrarsız ve krizlerle debelenen bölge Çin için hayırlı değildir. Görünürde, Çin’den Filistin’e kadar uzanan koridor üzerinde inşa edilmek istenen barış, istikrar ve ekonomik bütünleşmeye bir darbe tasarlanıyor. Görünürde, ABD ve İsrail her on senede bir ihtiyaç duyulan yeni bir düşman arayışı içinde. Görünürde, 11 Eylül İkiz Kuleler saldırısı ve El-Kaide hüccetiyle işgal edilen Afganistan, Irak, IŞİD bahanesiyle işgal edilen Suriye misali, Kudüs krizi ile ortaya çıkacak yeni durum bahanesiyle yeni işgal ve savaş senaryoları planlanıyor. Görünürde, Irak ve Suriye sahasında ezilen IŞİD sonrası bölgesel işgal projeleri için uygun ortam hazırlanıyor.
Görünürde Dünya Filistin ve Kudüs ile dayanışma içinde. Görünürde ABD Başkanının kararına İsrail Başbakanı Netanyahu ve hükümeti dışında destek veren yok. Görünürde ABD ve İsrail’e karşı ağır eleştiriler, notalar, uyarılar ve diplomatik ilişkileri kesme dâhil tehditler var. Görünürde İslam İşbirliği Teşkilatı yakında İstanbul’da toplanacak. Görünürde hedefte Türkiye ve İran var. O zaman gereken yapılacak. Türkiye ve İran yanına Suriye ve Irak’ı belki bir de Pakistan’ı alarak netice alan yaptırımları hemen devreye sokmalı. Bu ülkeler dışında itimat edilecek bir “Müslüman” ülkesi yok. Zira onlar ya ABD ve İsrail’in dostları ya da piyonlarıdır. Bunlar ya Müslüman âlemin gazını alıyor ya da onlara karşı kurulan kumpasın baş aktörleri.
Her şerde bir hayır vardır misali Trump’ın bu şer kararını hayra dönüştürmenin tarihi imkânları ve fırsatları doğdu. Kullanmazsanız biliniz ki piyasada dolaşan iddia ve komplolara çanak tutmuş olacaksınız.