28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mültecilikten müzisyenliğe Maneli Jamal

Müziğini gitar kompozisyonlarıyla oluşturan İran asıllı müzisyen Jamal, özellikle 2016’da yayımladığı ‘The Mardom Movement’ albümüyle kendinden söz ettirmeyi başardı

Mültecilikten müzisyenliğe Maneli Jamal

ILGAZ YALÇIN FAKIOĞLU

Başta Kanada olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde düzenlenen birçok gitar yarışmasında ödüller alan İran asıllı müzisyen Maneli Jamal, müzik tutkusunu Aydınlık’a anlattı. Müziğini gitar kompozisyonlarıyla oluşturan Jamal, özellikle 2016’da yayımladığı “The Mardom Movement” albümüyle kendinden söz ettirmeyi başardı. Yıllar önce ailesiyle birlikte mülteci olarak gittiği Kanada’da yaşamını sürdüren Jamal, müziğinde, doğduğu coğrafyadan kalıcı izler bulunduğunu belirterek günümüzde müzisyenlerin ünlenmesinde sosyal medyanın sağladığı faydaları önemsiyor.

ZORUNLU GÖÇLERİ FIRSATA ÇEVİRMEK

Birçok röportajınızda müzik kariyerinizi “göçebe yaşam” olarak değerlendiriyorsunuz. Şu ana kadarsa beş farklı ülkede yaşadınız. Bu, kendi seçimlerinizin dışında gelişen bir süreç miydi?

Ailemin koşullarından ötürü çocukluğumdan beri birçok yere taşınmak zorunda kaldık. Bizler İranlı mültecilerdik. 14 sene önce Kanada’ya gelene kadar kendimizi evimizde hissedemedik. Bu sürecin bana eğitsel açıdan önemli katkısı oldu. Müzisyen olan anne ve babam bana bütün bu zorunlu gezilerin olumlu bir şekilde kullanılabileceğini, müzik üretmeye araç olabileceğini gösterdi. Ev bizim için fiziksel bir yerden öte yaratıcı olmaya zorlanıp yarattığınız zihinsel bir alandı... ABD’de 9 yıl yaşadıktan sonra Kanada’ya sığınma hakkı talep ettik. Bu sanırım hayatımızda verdiğimiz en iyi karardı. Kanada’da daha rahat bir ortam bulunca ilk iş olarak bir akustik gitar satın aldım ve kendimi tamamen kurtarıcım olarak nitelendirdiğim müziğe verdim.

NEREDEN GELDİĞİMİ BİLİYORUM

Yaşamınızdaki göç müziğiniz içerisinde de Doğu - Batı armonileri kesişmeleriyle duyumsanıyor. Doğu kökenli olmak Batı’da böyle bir müziği oluşturmada avantaj sağlıyor mu?

Babam iki müzik kültürü arasında uzmanlaşmış bir kemancıydı. Küçüklükten beri evin içerisinde bu kültürel etkileşimler içinde büyüyen biri olarak avantaj sağladığını söyleyebilirim. Sonuçta kökenimi ve nereden geldiğimi bilen, buna sahip çıkan bir insanım. Müzik içerisinde Ortadoğu ve Fars temalı gitar kompozisyonları üretmekse benim için bir tutku...

Solo performans gösteren sanatçılar için konser vermenin ve düzenlemenin zor olduğu bir süreçteyiz. İnsanların sadece eğlenmek için konsere gittiği bir dönemde 15 farklı ülkede performans verebilmeyi nasıl başardınız?

Açıkçası kendimi gitar çalarak sadece müziği değil kendi hikâyesini de sergileyen bir adam olarak görüyorum. Bu duygu bana müzikle ilgili farklı bir heves ve yaklaşım kazandırıyor. Birçok performansımda şarkıları hikâyelerle birbirine bağlıyorum; bu, izleyiciler için etkileşimli bir sunum oluşturuyor. Ayrıca kökenim ve kültürüm nedeniyle akustik gitara farklı bir yön verdiğimi, konsere gelen insanların da buna yakınlık duyduğunu duyumsuyorum.

ERKAN OĞUR İLE ÇALMA FIRSATINA ERİŞTİM’

Özellikle “YouTube” platformu başta olmak üzere sosyal medyayı oldukça etkin kullanan bir müzisyen olarak yeni medya alanlarının uluslararası sanatçılara sağladığı getiriden söz edebilir misiniz?

Eğer sosyal medya kullanıcısı olmasaydım şu anda bulunduğum yerde olamazdım. Yayımladığım performans kayıtları sayesinde dünyanın birçok yöresinden insanlarla tanıştım; bu kişiler beni sahne almam için şehirlerine, ülkelerine davet ettiler.

Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında yer alan ülkelerde sahne almayı düşünüyor musunuz?

Harika olurdu. Yaşadığım şehir Toronto’da birçok Türk müzisyen arkadaşım bulunuyor, onlardan armoni yönünden oldukça besleniyorum. Ayrıca geçtiğimiz sene dünyaca ünlü Türk müzisyeni Erkan Oğur’la gitar çalma fırsatına eriştim. Bu benim için büyük bir keyifti.

Son Dakika Haberleri