20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Muhafazakârlığın 50 tonu!

Kötü bir film, üstelik başarısız bir uyarlama ve cinsel muhafazakârlık propagandası izlemek sizin hak ettiğiniz sinema değil

Muhafazakârlığın 50 tonu!
A+ A-

Halil Mirza Tezkan

Kuraldır: dünyada muhafazakârlık arttıkça her alanda sınırların kaybolduğu durumlar yaşanır. Toplumsal çöküşün habercisi, hatta tetikçisi diyebiliriz, muhafazakârlık için. Batı ve “öncüsü” ABD’de muhafazakârlık arttıkça ve yayıldıkça ahlâk, etik, yasal sınırlamaların zorlandığını, hatta giderek kaybolduğunu görüyoruz.

Kural sinemada da işliyor: Hollywood’un en “sıradışı” filmleri Batı dünyasında muhafazakârlığın yükseldiği dönemlere rastlar. ‘Grinin 50 Tonu’ fenomeni de bu çerçevede ele alınmalı. Kadının aile içi rolünde “ücretli kölelik” döneminden, gönüllü fahişelik dönemine geçtiğini vurgulayan, hatta pompalayan kitap üçlemesi elbette her Hollywood yapımcısının ağzını sulandıracaktı.

Nitekim ilk film ‘Grinin 50 Tonu’ küresel çapta neredeyse % 1000’e varan bir getiri elde edince, işin “doğası” gereği, önce yapımcılar birbirine düştü! Neyse ki, büyük patronu değiştirerek ve yazarın payını yükselterek “sorun”u çözdüler ve yine karşımızdalar: ‘Karanlığın 50 Tonu’!

‘Karanlığın 50 Tonu’ bir devam filmi olmasına rağmen, ilkindeki “cesaretin” temkinli ve özdenetimli bir anıştırması ile kitabı görselleştirmekten feragat etmiş... Dahası neredeyse “özet geçen” bir filmle karşı karşıya olduğumuzu daha ilk bölümde anlıyoruz. Senaryoyu yazarın eşinin yazmış olması, ilk duyduğumuzda, bizi serinin ilk filminden daha başarılı bir uyarlama beklentisi içerisine sokarken, filmi izledikçe görüyoruz ki, “aile katkısı” filmi tam tersine kitaptan uzaklaştırmış.

Büyük olasılıkla, filme para koyan büyük yapımcıların da endişeleri göz önüne alınarak, ‘Karanlığın 50 Tonu’ seyirciyi imrendirecek cinsel fantezileri “sözel” alana hapsedip, “parasının sınırını bilmeyen zengin züppeyi, fakir kız nasıl dize getirir” hikâyesine odaklanmış. Bu noktada da, Anastasia Steel’in yaptığı pek bir şey yok, diyebiliriz. Anastasia ‘hayır’ dedikçe, fiyatı yükseltmeyi sevgi gösterisi sanan ve uygulayan, üstelik başarılı da olan (!) bir Christian Grey izliyoruz perdede.

Elbette, filmin kitaptan uzaklaşması değil tek sorun. Christian Grey’in düşen helikopterden sağ kurtulmuş olmasını, kaza yerinden yüzlerce kilometre uzaktaki evine girişi ile TV spikerinin aynı anda anons etmesi gibi sıradan bir sinema öğrencisinin dahi yapmayacağı “şaka mı bu?” dedirten saçmalıklarla birlikte, oldukça başarısız bir sinematografi denemesi ‘Karanlığın 50 Tonu’.

Şurası gerçek: üçlemeyi okuyanların ve kısmen de bir önceki filmi izleyen 875 bin kişinin içerisinden, ‘Karanlığın 50 Tonu’ filmini merak edenler olacaktır. Özellikle de onlara seslenerek bitirelim film yazımızı: filmi izlemek için vereceğiniz kuruşa değmez. Kötü bir film, üstelik başarısız bir uyarlama ve muhafazakârlık propagandası izlemek sizin hak ettiğiniz sinema değil.

Karanlığın 50 Tonu (50 Shades Darker)

Yönetmen: James Foley
Senarist: E. L. James’in romanından NiallLeonard
Besteci: Dana Sano, Danny Elfman
Görüntü Yönetmeni: John Schartzmann
Oyuncular: Dakota Johnson, JamieDornan, MarciaGayHarden, Rita Ora, Kim Basinger, LukeGrimes, Victor Rasuk
ABD, 2017, 104 dakika, İMDb: 4.2

Son Dakika Haberleri