Sanatçılar seslendi: ‘Hayır’da birleş!
Sanatçılar sorguluyor: Yetkisiz bir meclis nasıl güçlü olabilir? Güçlü meclis olmadan, milletin birliği, bütünlüğü nasıl sağlanabilir? Türkiye nasıl güçlü olabilir ve terörle nasıl mücadele edebilir?
Nevzat Yılmaz
Başkanlık sisteminin ülkeyi bir tuzağa düşüreceği kaygıları tüm topluma dalga dalga yayılırken, toplumun aydınlık güçleri sessiz kalmıyor. Kadıköy Erkan Yücel Kültür Merkezi sanatçıları Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne karşı çıkarak millete Hayır’da Birleş çağrısı yaptı. Müzisyen Doğan Canku, Akademisyenler Cemalettin Göbelez, Mine Bolat, İlhan Tonger’in katıldığı basın toplantısında sanatçıların açıklamasını İlhan Tonger sundu.
“Güçlü ve yetkili meclis” istenen açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Cumhurbaşkanlığı sistemine sanatçılar olarak ‘hayır’ diyoruz. Çünkü kurulmak istenen sistem, meclisin yetkilerini alıyor. Yetkisiz bir meclis nasıl güçlü olabilir? Güçlü meclis olmadan, milletin birliği, bütünlüğü nasıl sağlanabilir? Türkiye nasıl güçlü olabilir ve terörle nasıl mücadele edebilir? Bağımsızlığımıza göz dikmiş emperyalistlere ve onların terör örgütleri PKK’ya, FETÖ’ye, IŞİD’e karşı ancak Türk milletinin birliğiyle ve onun temsilcisi olan güçlü meclisle savaşabiliriz.”
BAŞKANLIK SİSTEMİ KRİZİ AŞAMAZ
Açıklamada, yaklaşan ekonomik krize de dikkat çekildi:
“Ekonomik kriz kapıya dayandı. Yoksulluk diz boyu, işsizliğin ulaştığı rakamlar ürkütücü boyutlarda, sıcak para ekonomisi çöktü. Bu sorunlar başkanlık sistemiyle çözülemez. Milli ekonomiyi canlandırmak için, her alanda savurganlık yerine tutumlu olmak, üretim seferberliğinin yanı sıra, kalkınma projelerine önem vermek gerekir. Bunlar ancak güçlü meclisle başarılabilir.”
Birliğin önemi vurgulanan açıklama, tüm sanatçılara görev çağrısıyla noktalandı:
“Bizim en önemli ihtiyacımız, vatan savaşında aynı bayrağın altında yaşayan, aynı havayı soluyan, aynı geleceği paylaşan yurttaşların birleştiği bir Türkiye’dir. Erkan Yücel Kültür Merkezi ve sanatçılar olarak ön saflarda yerimizi alıyor ve yurttaşlarımıza sesleniyoruz: HAYIRDA BİRLEŞ!
“Bu doğrultuda tüm sanatçılarımızı da mücadeleye ve dayanışmaya çağırıyoruz: Egemenlik ulusundur. Güçlü meclis, güçlü hükümet ve güçlü Türkiye için Cumhurbaşkanlığı Sistemine hayır!”
SANATÇILAR GÖREVE
Öte yandan görüşlerini sorduğumuz sanatçılar düşüncelerini bireysel olarak dile getirirken “referandumda görev başına” çağrısında bulundular:
Osman Şahin (Yazar): Ben Kuvayi Milliyeci bir ailenin çocuğuyum. İstiklal Savaşı’nda şehit düşen üç amcadan birinin adını taşıyorum. Cumhuriyet tarihinin en parlak okullarından olan köy enstitüsü mezunuyum. Ülkemin en ücra köşelerinde seve seve görev yaptım. 47 yıllık yazarım. 23 eserim filme alındı. Ve şimdi bu iktidar döneminde Atatürk’ün dil devrimine dil faciası diyorlar. Nâzım Hikmet’in, Sebahattin Ali’nin, Orhan Kemal’in, Said Faik’in, Fakir Baykurt’un, Ahmet Arif’in ve benim kullandığım Türkçeye saldırıyorlar. Mehmetçiği, polisimizi, korucularımızı vurdukları gibi dilimizi de sözcüklerinden vuruyorlar. Dilimizi ve dinimizi vuruyorlar. Atatürk’e ve onun devrim ilkelerine saldırıyorlar... Kılıcın kınını, baltanın sapını kestiği bir dönem yaşıyoruz. Böylesi birçok nedenden ötürü kocaman bir Hayır’da Birleş diyorum. Referandumda görev başına!
Mehmet Aksoy (heykeltıraş): Bu referandum bir dayatmadır. Düşünce şu: Oy çoğunluğumuz var, biz ne dersek seçmenimiz ona oy verir... Gerçekte 18 Anayasa maddesi konusunda seçmenin bilinçli bir seçimi olamaz. Bilirkişiler, hukukçular bile bu konuda bir fikirde birleşemezken seçmen hangi hukuk fikriyle karar verecek? Referandumdan evet oyu çıkarsa, bu, bütün devlet gücünün partili yani taraflı bir kişinin emrine verilmesi, demokrasinin, parlamenter rejimin rafa kaldırılması anlamını taşır. Üstelik kendisi aldatılır ya da yanıltılırsa hiçbir şekilde yargılanamayacak...
