28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kumarhaneye dönmüş ekonomimiz!

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

SPK'nın 1 Temmuz 2014'de yürürlüğe giren "Ortaklıktan Çıkarma ve Satma Hakları Tebliği" halka açılma ve borsadan çıkma konularını yeniden gündeme taşıdı.

Bu tebliğ halka açık bir şirkette hakim ortağın hisse oranı yüzde 95'i geçmişse borsadan çıkma ve küçük yatırımcının hisselerini satma ve/veya satınalma hakkı tanımaktadır.

Bu tebliğden yararlanarak Poaş Tuddf. Mutlu Akü Borsa'dan hemen çıkmaya karar verdiler.

Borsada işlem gören firma olmak konusunda büyük hevesler varken büyük firmalar neden halka açık halden kapalı hale gelmek ister? Bu sorunun cevabı ekonominin gidişatı ile ilgili.

Bir kere bizde borsanın derinliği yok. Bu tebliğ onu kanıtlıyor. Borsadan çıkma arzusunun ekonominin iyiye gitmediğinin de bir sinyali. Öte yandan küçük yatırımcıların belirleme gücünün olmadığı da ortaya çıkıyor.

BORSA HEVESLERİ KAÇTI!

Faik Öztırak, halka kapalı hale gelmek istemenin nedeninin BİST ve SPK'ya güvensizliğin ve sisteme uyum maliyetlerinin artması olduğu görüşünde.

Diğer öne çıkan etkenler de şunlar:

1-Borsaya girmek halka açılmak hevesi herkeste vardır. Bu hevesle şirketler halka açılmak istiyor. İyi para toplayacağını, sermaye yapısını krediden kurtaracağını ve finansal sorunlarını çözeceğini umuyor. Birçok firma alt yapısı yeterli olmadan girdiğinden hevesle beklediği sonucu bulamıyor.

2-Aile şirketleri kimyası gereği borsada olsa bile tutucu kurumsal kimliğinden vazgeçemiyor.

3-Borsada topladığı paraları yatırıma ve rantabl alanlara yatıramıyor. Dolayısıyla borsada olmanın avantajlarını yitiriyor.

4-Firmalar borsaya girdikten sonra hak edişini alıp gazinolara giden devlet müteahhitleri gibi halktan toplanan parayı piyango geliri gibi görüp harcıyor ve inovasyona, Ar-Ge'ye önem vermiyor. Oysa hep söylüyoruz ki Türkiye'nin önündeki en önemli hedef katma değer yaratan üretimdir. Bunun için de inovasyon ve Ar-Ge çok önemlidir.

5-Şirketler SPK düzenlemelerine rağmen kar dağıtımında isteksiz davranıyorlar. Sürekli sermaye artırımı ve kar dağıtımı konusunda bizim şirketlerin henüz gelişmiş kültürleri yok. Bu süreklilik firmalarımızı sıkıyor.

FİYATLAMA DA BİR SORUN

Peki borsadan çıkılacakta küçük yatırımcını hissesini satacağı fiyat nasıl belirlenecek? Tebliğe göre son 30 günlük işlemlerdeki fiyatların ağırlıklı ortalaması alınacak.

KUMAR OYNUYORUZ!

Borsaya iki pozisyonla giriş söz konusu. Biri yatırımcı diğeri de oyuncu olarak borsaya girilmektedir. Yatırımcı olarak giren için borsa, sıfır faizli kaynak bulma, yatırımlarını geliştirme, yeni yatırımlara girme, prestij ve kurumlaşmadır. Eğer ekonominin gidişatı iyi değilse ve yatırımcılar umutlarını borsadan keserlerse borsa oyuncuların elinde kalır ki bu da spekülasyon kazançları doğurur.

Aslında tüm yollar Bağdat'a çıktığı gibi ülkemizin ekonomisinin her parçası da üretim ekonomisine çıkıyor. Katma değer yaratacaksan borsa o zaman anlamlı. Katma değer üreteceksen o zaman borçlanma faydalı. Katma değer yaratan hizmet vereceksen o zaman para piyasaları size avantajlı.

Aksi halde piyasaları kumarhaneye dönmüş tecrübeli ve güçlü oyuncularla birlikte oynamaya çalışan acemi ve güçsüz oyuncuların tiyatrosundan oluşan bir ekonomi yaratmış oluyorsunuz. Aynen bizim durumumuz gibi...