Kürdistan ligi!

Proje Kürdistan bilinci yaratılıp lehçe farklılıklarını gidermek ve bir millet inşa etmekti ki TRT dahil pek kurum bunun için seferber edildi. 

Bu bağlamdaki son gelişme futbolda oldu. 

Hakem Yeni Diyarbakırspor-Denizli Belediyespor maçında Diyarbakır aleyhine penaltı verince Diyarbakır yönetimi resti çekti: 

-”Ligden çekiliyoruz.” 

Bitmedi... Devamındaki şu ifade daha önemli: 

-”Bölgesel alternatif bir organizasyon yani Kürdistan ligini kuracağız.” 

Hayır palavra atmıyorlar tersine yarın bunun için bölgedeki kulüplerin yöneticileri Diyarbakır’da bir araya geliyor ki pekala gayrı resmi olarak kendi aralarında böyle bir kararı alabilirler. 

Bunun okuması güneydoğunun adım adım Türkiye’den koparılmasıdır ki AKP’nin 12 yıldır yaptığı işte budur. 

Bu arada futbol ile bölünme olmaz demeyin; Yugoslavya’da bölünmeyi tetikleyen Kızılyıldız-Partizan maçıydı... İlaveten bazı İspanya takımlarının neyi ve kimi temsil ettiği ortadadır. 

DAVUTOĞLU GİBİ TAYYİP DE İSTİFA EDER Mİ? 

Davutoğlu’nun mesajı net: 

-”7 Haziran’da tek başımıza iktidar olamazsak istifa edeceğim.” 

Peki aynı sonuç halinde Tayyip Erdoğan da istifa edecek mi? 

Öyle ya başarısızlık onu da yakından ilgilendiriyor zira Erdoğan kendini ortaya koydu! 

Anayasayı alenen çiğneme pahasına her gün meydan meydan dolaşarak muhalefeti dövüyor ve seçimi adeta kendisi için referanduma dönüştürdü. 

Cevabını vereyim, asla etmeyecek! 

Tersine, “O da istifa etmeli” diyeceklere seçimde sanki kendini ortaya koymamış gibi, “Ben yüzde 52 aldım, ne istifası” karşılığını verecek. 

Milli irade ve sandık kavramı Tayyip Erdoğan için araçtır zira gerçekten milli iradeye samimi olarak inanan biri onun temiz bir şekilde tezahürünün önünü açar oysa bugün büyük bir iktidar baskısı ve karartma söz konusudur. 

MALKOÇOĞLU JÖLELİ! 

Biz onu Cumhurbaşkanının ekonomi danışmanı zannediyorduk! 

Önceki gün öğrendik ki meğer o Tayyip’in Malkoçoğlusu imiş! 

Yiğit Bulut yandaş bir kanalda “İki tabancam var ve Saraya yaklaşana yüzlerce mermiyi sıkarım” dedi iyi mi! 

Normal bir Cumhurbaşkanı böyle konuşan bir ekonomi danışmanını “Senin işin bu değil, beni rezil etme” diyerek ona hemen yol verir ama Erdoğan bunu yapmaz zira böyle sözlerden hoşlanıyor. 

Ancak Yiğit Bulut’tan fedai olur mu o tartışılır zira Bulut güce iman eder... Nasıl birkaç yıl öncesine kadar AKP’ye en olmadık hakaretler edip, iktidar gücünden çekinip bugün Tayyip’in cengaveri pozlarında ise yarın dengeler değiştiğinde pekala tam tersini yapabilir... Bu arada Erdoğan’a birileri, “Bana danışmanını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” derse sahi ne cevap verecek? 

MİT VE KİRLİ SAVAŞ! 

Sıradan biri değil Hakan Fidan ile birlikte çalışmış Genelkurmay İstihbarat eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin Paşa, “MİT cihatçı gruplara silah gönderiyor” diyorsa bu haber spekülasyon değildir. 

Öyle ise sorgulanması gereken bu desteğin niçin olduğu ve sonuçlarının ne olabileceğidir? 

Desteğin amacı belli ki Beşar Esad’ı devirmektir lâkin Ankara hâlâ bunun mümkün olamayacağını nasıl görmüyor? 

Bırakın İran, Rusya ve Çin’i, Avrupa ve hatta ABD bile Esad için frene basmadı mı? 

Bir başka boyut yüzlerce TIR’la gönderilen o silahların bir gün Türkiye’ye çevrilmeyeceğinin garantisi var mı? 

El Kaide kendini yaratan ABD’yi vuruyor ise yarın El Nusra veya IŞİD’in Türkiye’yi vurmayacağının garantisi nedir?