23 Nisan 2024 Salı
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Küresel cihadın mimarı Graham Fuller

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Önce El Kaide geldi dünyaya. Ondan da IŞİD türedi.
İkisinin de doğum yeri Afganistan. Buradan bütün dünyaya sıçratıldılar.
Faaliyet alanları İslam ülkeleriyle sınırlı değil. Batı ülkelerinde de varlar.
Bu yüzden: Yaptıkları işe “küresel cihad” diyorlar. Dünya çapında çalışıyorlar yani.
***
Burada parantez açalım. Bir isim notu verelim.
Bakmayın, Türk medyasının hâlâ IŞİD demesine.
IŞİD: Malum, “Irak Şam İslam Devleti”nin kısaltılmış hali.
Oysa: Örgüt, adını çoktan değiştirdi. “İslam Devleti” diyor artık.
Biz ise: IŞİD’e “artist” muamelesi yapıyoruz.
Sahneye ilk öyle çıktı. Öyle ünlü oldu ya. Eski adıyla devam ediyoruz.
***
Tekrar konumuza dönelim. Soralım: Afganistan nasıl cihadçıların merkezi oldu?
Kocaman bir tarihi tecrübe yatıyor işin altında.
40 yıl kadar öncesi. Sovyetler Birliği hâlâ sağ. Fakat sistem krizi yaşamakta.
Krizini “genişleyerek” aşabileceğini zanneder. Güney komşusu Afganistan’a doğrudan askeri müdahalede bulunur (24.12.1979).
Nihai hedefi: Buradan Hint Okyanusu’na inmek.
***
Rus müdahalesi, ABD için fırsat oldu.
Afganistan’ı cihadçı üretim üssüne dönüştürdüler.
Hem Afgan kabileleri örgütlendi. Hem de İslam dünyasından binlerce genç buraya çekildi.
Sonradan hepsine topluca “Afganî” adı verildi. Milliyeti ne olursa olsun.
Küresel cihadın iki öndeki de bunlar arasındaydı.
Operasyon lideri: Usame Bin Ladin.
Fikri önder: Abdullah Azam.
(Şimdilik bir küçük not: Türkiye’den de birçok gencin yolu cihadla kesişti. Bugün Türkiye’yi yöneten bazı isimler de dahil,)
Üç ülke başroldeydi: ABD, Suudi Arabistan, Pakistan.
***
Ülkelerin tek tek rollerine bakalalım.
ABD: “Mücahid projesi”nin sahibi. Silah ve askeri eğitim sağladı.
Suudiler: Para ve ideoloji koydu. İdeolojiden kastım Sünni/Vahabi İslam.
Bugün IŞİD ve El Kaide tarafından temsil edilen İslamın en ilkel yorumu.
Pakistan: Dini ve askeri eğitim üssü oldu.
Sonuç 1: Afganistan’ı Sovyetlerin Vietnam’ına çevirdiler.
Sonuç 2: Rusya geri çekilmek zorunda kaldı (15.2.1989).
***
Sovyetler 1991’de dağıldı. Doğu Avrupa’yla birlikte.
ABD için yeterli değildi bu kadarı.
Geriye kalan Rusya Federasyonu da ufalanmalıydı. Eski Yugoslavya Federasyonu da.
İki yangın başlatıldı.
Biri: Yugoslavya’nın Bosna bölgesinde.
Diğeri: Rusya’nın Kuzey Kafkasya coğrafyasında.
Daha doğrusu Çeçenistan ve Dağıstan’da.
Bu bölgelere Afgan savaşına katılmış mücahidler sevkedildi.
***
Burada İranlı uzman Prof. Asgar Ferdi’nin tanıklığına kulak verelim.
Prof. Ferdi bildik bir isim.
Türkiye’den İran’a giden gazeteciler de yakından tanır. Bizim önde gelen İslamcılar da.
Ünlü Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti’nin kurmay takımı arasındaydı.
Türkiye, Kafkasya, Ortadoğu... Her sahanın içeriden uzmanı.
Çok geniş coğrafyada tanımadığı, konuşmadığı isim yok.
Diplomasinin sadece teorisyeni değil. Aynı zamanda usta bir tatbikatçısı.
Dil portföyü geniş: Farsça, Türkçe ve lehçeleri elde var üç.
Bunlara Arapçayı, Rusçayı, İngilizceyi ve Fransızcayı da ekleyelim.
İslam Cumhuriyeti’nin mensubu.
Fakat Lenin’i aslından okumakla övündüğünü hatırlıyorum.
***
Prof. Ferdi’nin anlattıklarını özetliyorum.
Taliban ve El Kaide projesi elbette CIA’ya ait.
Fakat fikir babası Graham Fuller. Afganistan’da CIA’nın başındaydı.
***
(Fuller hakkında iki not verelim.
Bir: CIA Merkezi Haberalma Konseyi’nde Başkan Yardımcılığı da yaptı.
Türkçe, Rusça, Arapça ve Çinçe bildiği söylenir.
İki: 1990’ların başında “Kemalizmin modası geçti” diyen ilk isimdi.
Yani: Radikal İslamcılığı destekleme ve Kemalizmi yıkma projeleri aynı merkezde üretildi.)
***
Devam edelim. Cihadçı projesinin fikri temeli de şu:
Onlara göre, Rusya’nın içten çürümesi ve çökertilmesi gerekiyor.
Burada en etkili silah olarak Selefi İslamı görüyorlar.
Selefi İslam: Dar, vahşi, yıkıcı. Tam ABD’nin istediği gibi.
CIA’nın ilk hedefi aslında Tataristan’da. Eylemleri orada başlatacaklardı.
Fakat Tatar halkı şehirli, yüksek eğitimli. Ruslara derinden nüfuz etmiş bir halk.
Ferdi’ye göre: Dostoyevski, Tolstoy, Bulgakov, Yeltsin aslında Tatar kökenli.
Sonuç: Tataristan denemesi boşa çıkıyor.
***
CIA, aynı şekilde Azerbaycan’ı deniyor. İsrail’in de yardımıyla. Burası da olmuyor.
Sonunda Çeçenistan ve Dağıstan’ı seçiyorlar.
Çeçenler Sünni. Sert mizaçlı ve sufiliğe yatkınlar. Bölgede Nakşibendi tarikatı yaygın.
Yani: Zemin uygun.
***
Ünlü Çeçen liderlerden Şamil Basayev’le bağ kuruluyor.
Onu hacca götürüp mutabakat sağlıyorlar.
Ondan sonra Kafkasya’ya selefi militan sevki başlıyor.
Bir kısmı Afganistan’da savaşmış isimler. Hattab gibi.
Türkiye de bu sevkıyatta önemli rol oynuyor.
***
Konuya devam edeceğim...
Soru şu: Türkiye’den hangi kuvvetler Çeçen krizinde rol aldılar?