29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kurnaz köstebek

Kemal Ateş

Kemal Ateş

Gazete Yazarı

Aşağıdaki öyküm, önce karne, ardından bayram sevinci yaşayan çocuklarımız için.

Köstebek, altında yaşadığı ağaca bir bülbülün yuva yapmasını istiyordu. Kötü sesli komşulardan bıkmıştı. Akşamları bülbül sesiyle uyumak, sabahları bülbül sesiyle uyanmak ne güzel olurdu. O böyle düşünürken ağacın en tepesine bir sığırcığın yuva yaptığını gördü.

“Kolay gelsin komşum,” diye seslendi yukarı doğru. “Yuva yapıyorsun sanırım ?”

“Evet, yuva yapıyorum. Burayı pek beğendim, yaramaz çocuklardan uzak bir yer.”

“Evet, yaramaz çocuklardan uzak ama, bu ağaca pek güvenilmez.”

“Neden ?”

“Çünkü kökü çürük de ondan... Görünüşüne aldanmayın. Toprağın altını siz benden sorun. Şöyle güçlü bir rüzgâr, bir fırtına, alır götürür bu ağacı.”

“Yaa öyle mi ?” diye telaşlandı sığırcık. “Teşekkür ederim beni uyardığın için.”

Ağzındaki küçük dal parçasıyla uzaklaşıp giderken, köstebek kıs kıs güldü arkasından.

Ertesi gün aynı yeşil dallar arasında kocaman bir leylek gördü köstebek. Bastığı dalları kıracaktı nerdeyse.

“Kolay gelsin,” dedi ona da. “Yuva yapıyorsun herhalde ?”

“Evet, komşu oluyoruz seninle,” dedi leylek, ağzındaki çöpü dallar arasına yerleştirirken.

“Sevinç duyarım bundan,” dedi köstebek. “Ancak kökleri pek çürük bu ağacın. Şöyle güçlü bir rüzgâr esse, devriliverecek hemen. Ben yer altında yaşıyorum, köklerini iyi biliyorum.”

O kocaman leylek, sığırcıktan da korkak çıktı, uzun gagasındaki çöpü yere atıverdi. Başka bir ağaca doğru uçarken, teşekkür etmeyi de unutmadı.

Ertesi sabah köstebek bilmediği bir kuş gördü aynı dallarda. Bülbül sandı önce, sonra renginden, iriliğinden bülbül olmadığını anladı. Sesini işitmek için biraz konuştu da... Kulaklarını kapayası geldi çirkin sesini duyunca. Onu da aynı yalanla korkutup kaçırdı. Hepsinin de kıs kıs güldü arkasından.

Bir sabah bir çift kargayla karşılaştı köstebek, ağzında uzun çöpler vardı ikisinin de...

“Günaydın... Kolay gelsin!” diye seslendi yukarıya. “Yuva yapıyorsunuz herhalde ?”

Erkek karga pek alaycı, pek aksiydi.

“Belli olmuyor mu ne yaptığımız?” diye tersledi onu.

“Belli oluyor olmasına da... Biliyor musunuz, bu ağaca pek güvenilmez.”

“Neden?”

“Kökü çürük de ondan... Yuvam çok yakın köklerine. Şöyle güçlü bir rüzgâr esse...”

“Kimi kandırıyorsun sen!” diye güldü karga. “Çok sağlam bir ağaç bu. Yuva yapmak için bundan daha iyisi bulunamaz. Biz o peynirle kandırılan kargalardan değiliz arkadaş.”

Köstebeği bir daha dinlemedi bile. Öteki çaresiz yer altındaki karanlık yuvasına çekildi. Bütün gün komşularının kalın, çirkin seslerini dinledikçe, yuvasını değiştirmeyi bile düşündü. Kurnaz köstebek bülbül sesiyle uyanmayı umarken, her sabah çirkin karga sesleriyle uyandı.

Okuma önerisi: Osman Tunaboylu, Bir Osmanlı Rüyası, İmge Y. 2017.