29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kurtulmak yok tek başıma

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

Bu yazının omurgası 20 Temmuz 2013 tarihinde yayımlandı. O zaman yapmış olduğumuz tespitleri bölgemiz bire bir yaşamaktadır. Düzeltmeler yaparak tekrar yayınlamayı önemli bulduk. IŞİD, El Nusra ve benzeri örgütler, Türkiye'ye sıfır noktadaki Hasake vilayetini kontrol ederek, Türkiye üzerinden silah ve militan sevkiyatını ve talan ettikleri petrolü buradan Türkiye'ye organize etmeyi arzuluyor. Ayrıca Irak ile Suriye'deki konumlarını bu bölgeyi ele geçirmeden korumaları mümkün değil. Bu bölgede etkin olan PYD ve benzeri oluşumlar bazen Suriye kuvvetleri, bazen ÖSO ile bazen de El Nusra tipi dini-dar oluşumlarla işbirliği veya anlaşmalar içinde oldular. Durumdan vazife çıkartma ve konjonktüre uygun davranarak konumuna nüfuz ve kuvvet katma arayışı içinde oldu. PYD konum, düşünce ve amaç bağlamında ÖSO, IŞİD ve El Nusra tipi yapılarla uzun süre işbirliği yapamazdı. Suriye ordusunun "Kuzey Fırtınası" adı altında Halep, İdlib ve Rakka'da başlattığı operasyonlar, Suriye Kürtlerinin El Nusra ve ÖSO'ya karşı moral bulmasını sağlamış ve karşı çıkışı tetikleyen önemli unsurlardan birisi olmuştur. Amma ve lakin PYD bu Batıni işbirliğini önemli bir tarihi fırsata dönüştürmek ve askeri kazanımlarına siyasi-iktisadi bir üstyapı oluşturmak arzusundadır. Hasake vilayetinde IŞİD'e karşı Suriye ordusu, PYD ve bölgenin sivil savunma kuvvetleri arasında sağlanan askeri ittifak meyvelerini vermeye başladı.

TÜRK VE SURİYE ORDUSU İŞBİRLİĞİ TEK EKSİK

Irak ve Suriye'de darbeler almaya başlayan IŞİD, terörü yaygınlaştırma ve serseri mayın misali her tarafı patlatma kararını aldığını görmekteyiz. Suriye'nin Lübnan sınır bölgelerinde büyük bir yenilgi alan IŞİD-El Nusra kuvvetleri Lübnan'ın iç bölgelerine sarkmak arzusunda. Suriye-Lübnan sınır bölgeleri ama özellikle 120 bin Suriyeli mülteci ve 30 bin Lübnanlı vatandaşın yaşadığı 'Arsel mıntıkası şiddetli çatışmalara sahne olmaktadır. Bölgede 3 bin IŞİD-El-Nusra militanının olduğu bilinmektedir. Bu oluşumlar Suriye ve Lübnan orduları arasında kapsamlı bir işbirliği yarattı. Benzer ilişkiler Suriye ve Irak orduları arasında sürmektedir. Ürdün açık destek vermese de Suriye ordusunun zaferini istediği, Suriye ordusu ve bölgesel Kürt silahlı yapılanmaları arasındaki ittifaklar biliniyor. Bölgemizde zuhur etmeye başlayan bu birliktelik zincirinin kayıp olan en değerli halkası, Suriye-Türkiye ordularının ittifakı. Bu ittifak hem gerici yobaz hareketlerin hem de bölücü tamahların önünde kalkan olacaktır. Ağustos 2009'da tarihte ilk kez Suriye-Türkiye ortak askeri tatbikatlarının yarattığı pozitif enerji ve korku hatıralardadır.

FIRSATÇILIK İŞE YARAMAZ

Suriye devleti, PYD'nin IŞİD, El Nusra ve benzeri oluşumlara karşı savaşını desteklemektedir. Bu desteği bazen zahiri bazen de batıni yapmaktadır. Suriye'nin, AKP iktidarının uluslararası cinayet ve talan şebekelerine verdiği desteğe karşılık, Türkiye sınırına sıfır noktada mevcut olan Kuzey Suriye Kürtlerine askeri alan oluşturması, "satranç oyununda" tehlikeli bir adımdır. Bu tarz hareketin çok hayırlı veya çok zararlı neticeleri olabilir. Ancak, Suriye Kürtlerinin bu dakikadan itibaren ayrılıkçı veya etnik söylemlerin bölgede etkin ve yararlı bir netice yaratmayacağının idraki içindedir.

Bunun iki ana sebebi vardır: Bölge etkin ve kalabalık Arap kabileleri ve Süryani topluluklarıyla doludur. Ayrıca az miktarda da olsa Türkmen ve Çerkez toplulukları vardır. Suriye Kürtlerinin ezici çoğunluğu ülkenin laik-devrimci medreselerinde yetiştiler. Kürtlerin içinde önemli bir kesim aleni olarak Suriye ordusunu desteklemekte ve oluşturulan "Silahlı Halk Komiteleri" içinde aktif yer almaktadır. Bu da PYD'nin daha dikkatli davranmasını zorunlu kılmaktadır. Kürt liderlerin, "Rojava'da (Suriye) iktidar ve güç peşinde koşmak, devrime şantaj yapmak ve bu temelde Kürtler arası gerilim ve parçalanma yaratmak, Kürtlerin çıkarına olamaz" türden beyanların daha yüksek sesle ifade edilmesi önemlidir.

Özetle, ya Kürt kardeşlerimiz bölge halkları ile anti-Siyonist, anti-emperyalist mücadelede yer alacaklar veya emperyalizmin ve Siyonizm'in sinsi ve kanlı vaatlerine kurban olacaklardır. Kürtlerin mazlum konumdan zalim konuma transfer olma hakkı olamaz. Tarih not ediyor!