28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kürüz’ün Kedi Kadınları

‘Kedilerle kadınları birleştirmemin sebebi ikisinin de anarşist karakteri... Severseniz sevgiyi alıyorsunuz ama üstüne giderseniz kediler sizi tırmıklar, kadınlar da tırmıklayabilir’

Kürüz’ün Kedi Kadınları

Fatma Vatansever

Karikatüre Gırgır ve Fırt dergilerinde başlayan, Leman Dergisi’nin kurucularından yazar, çizer ve senarist Murat Kürüz’le son sergisinin açılışından önce Gama Galeri’de sergiye, kedilere, kadınlara ve çizgiye dair zevkli bir söyleşi gerçekleştirdik. Kürüz’ün sergisi 20 Eylül’e kadar sanatseverler tarafından izlenebilir.

| Altıncı serginiz ‘Kedi Kadınların Hikâyesi’ nedir?

Bu sergide ağırlıklı olarak 2016’da yaptığım resimler var. Kedi kadınlarla başladım zaten, bu şekilde geldim ve yürüttüm. Kedileri ve kadınları birer simge olarak alıyorum. Onları anlatmamın sebebi de aralarında bir yakınlık oluşu. Temasları, benzerlikleri, bağları var. Hep onları yakalamaya çalıştım. Bir de ben karikatür kökenliyim. Şu anda çizgi film yapıyorum. 7 Ekim’de ‘Canım Kardeşim Benim’ adlı çocuk çizgi filmim vizyona girecek. Hep çizgiyle beraber hareket ettiğim ve senarist gözüyle baktığım için resimlerimde de kedilerin ve kadınların öyküsü var. Yaklaşık 10-12 senedir resmi sürdürüyorum. Türkiye’de sergilerim oldu. Yurtdışında daha fazla oldu.

| Kediler ve kadınlar benzetmesi çok yaygın aslında. Nedenini ve kaynağını siz nasıl açıklıyorsunuz?

Hikâyeyi simgelerle anlatmak zorundasınız. Resimde bir tuvale sığıyor bütün bir hikâye. Her ikisi de bence anarşist ruhlu. Severseniz sevgiyi alıyorsunuz ama üstüne giderseniz kediler sizi tırmıklar, kadınlar da öyle. Yani böyle bir ortak özellikleri var benim için. Bir resim yaptığınız zaman dünyanın neresinde görseler sizi tanımaları gerekir. Çıkış noktam oydu. Çok işle uğraşıyorum. Sinema, televizyon, tiyatro oyun yazarlığı... Resimde kalıcı bir iş yapmak için bu yöntemi seçtim.

| Yayımlanmış kitaplarınız var. Son çalıştığınız kitaptan söz eder misiniz?

Uzun zamandır kitap yazamıyorum çünkü tiyatro çok ağırlıklı gitti. “Yetersiz Bakiye” adlı oyunum geçen mevsim kondu sahneye. Bu sene de sürüyor. Yeni yazacağım bir oyun var. Çocuk müzikallerim var. ‘Canım Kardeşim’ bitti, şimdi 2’yi yazdım, o sahnelenecek.

| Yeni bir tiyatro oyunu dediniz?

Kafamda hazır bir oyun var ama henüz başlayamadım. Türkiye’den organizasyona Gama Galeri olarak Şule Claire Altıntaş’ın gideceği Miami Art resim sergisi var. Ona devasa resimler yapıyorum, 2x2 m. Biri bitti, ikincinin sonuna geldim. Onlar bitince rahatlayacağım.

| Genç çizerler için en temel çalışma öneri ve uyarınız nedir?

Bu çok geniş anlatılması gereken bir konu. Çabukça özetleyeyim. Öncelikle çok kitap okumalılar. Elbette klasiklerden yola çıkarak... Ben 17-18 yaşımdayken Ernest Hemingway’den Emile Zola’ya, Panait Istrati’ye kadar bütün kitapları okumuştum. Yazar, mizahçı, hikâyeci olabilmek için ayrıca klasik eğitimin şart olduğuna inanıyorum.

| Karikatür dergileri çıkardınız. Türkiye’deki şu anki karikatür dergilerini nasıl görüyorsunuz?

Üzülerek cevap vereceğim: karikatüristlerimizin hepsini seviyorum. Ama yaptıkları işe emek vermediklerini düşünüyorum. Ürünleri bana göre kötü. Dergiciliği de bilmiyorlar en başta. Bu bir ihtisas konusu. Benim ustam Oğuz Aral. Ben onun yanında ve Tekin Aral’la yetiştim. Şu anki Leman dergisinin kurucularından biriyim. İyi ki o zaman onu yapmışız. Eğer Leman’ı da çıkarmasaydık mizah bir yere gelmeyecekti. Verilen emek çok yetersiz. İşi şişiriyorlar. Çok iyi çizerler var, ama esprileri kötü. Espri bulmayı bilmiyorlar. Niye neden niçin dergi yaptıklarını bilmiyorlar. Bu 3 soruyu soracaklar, niye neden niçin çizdiklerinin hesabını verecekler. Ondan sonra dergi yapacaklar. yoksa kendilerini yineler, yıllarca aynı yerde kalırlar.

KİTAPLARI

Kadın Erkek Faaliyet Raporu
Tirbişon’un Maceraları
Son Efsane Gırgır
Ayıptır Çizmesi
Son İmparator

Son Dakika Haberleri