29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Man Adası’ndan İran’a...

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında yaşanan atışma, bana göre daha ilk basamakta.
Olayın birinci ayağını; şimdiye kadar pek az insanın bildiği Man Adası Devleti’nde açılan o 1 sterlinlik meşhur hesap oluşturuyor. Parti militanı haline gelmemiş herkes haklı olarak soruyor: Nereden çıktı bu Man Adası? İktidarla yağlı ballı olan işadamları Türkiye’de değil de neden orada hesap açarlar?
İkincisi ise, bu 1 liralık şirkete gönderilen milyonlarca dolar...
Haberlerden anlıyoruz ki bu paraları yurt dışına yollayanlar, sıradan insanlar değil. Bunlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu, kardeşi, dünürü, eniştesi, özel kalem müdürü...
Siyasetçi, kamu kişisidir. Hakkındaki her şey; uzak-yakın demeden tartışılır, sorgulanır. Hele işin içine akçeli işler girerse, didik didik edilir. Bu Man Adası hesabının sorgulanması da gayet normaldir. Eğer Türkiye’deki rejim diktatörlük değil de demokrasi ise...
Bu yurt dışına para yollayan isimler Sayın Erdoğan’ın haberi olmadan 1 sterlinlik o şirkete bu milyonlarca doları gönderemezler. O yüzden, olay Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da kapsama alanına almaktadır.
AKP kurmaylarının “O belgeler sahte!” demeleri ise insanları fazla aptal sanmalarından kaynaklanıyor olsa gerek. Her ağzını açanı mahkemeye veriyorsunuz; hadi bu belgeleri açıklayan kişiyi de verin mahkemeye...

HESABIN SAHİBİ İLGİNÇ

Man Adası’nda 1 sterlinlik hesap açtıran isim Sıtkı Ayan. Bu zat, imam hatip kökenli. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile imam hatipten arkadaş olduğu, kardeş Mustafa Erdoğan ile iyi tanıştığı söyleniyor. AKP iktidarında büyük projelere imza atmış. En önemlisi de Türkiye ile İran arasındaki projelerde başa güreşiyor. İran’dan Türkiye’ye elektrik getiriyor. İran-Türkmenistan doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak boru hattını yapıyor. Hükümet, ona muazzam bir destek veriyor. Sıtkı Ayan tam 11,5 milyar lira teşvik alıyor bu iş için devletten.

PÜF NOKTASI

Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’de gösterdiği belgelerden, bu Man Adası işinin, Cumhurbaşkanı’nın yakınlarının para ilişkilerinden daha öteye gideceğini sanıyorum. Çünkü, burada da İran ile sıkı ilişkisi bulunan bir isim piyasaya sürülmüştür. Yani, Man Adası’nda 1 sterlinlik hesap açtıran isim, bir tür Rıza Zarrab gibi pazarlanabilir.
Çünkü, Sıtkı Ayan’ın İran’a uygulanan ambargoyu bozan şirketlerden birisinin ortağı olduğu da iddia ediliyor. Bu iddia, Rıza Zarrab davasına girmiş bile. Sıtkı Ayan, İran kaynaklı Mapna Group’un Türkiye’deki ortağı olan MS Uluslararası Enerji Yatırım A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı imiş...
Bence Amerika Sıtkı Ayan’ı, ikinci bir Rıza Zarrab yapmaya çalışacak.
Yine Erdoğan’ın ailesi ile Sıtkı Ayan ve Azeri iş adamı Mübariz Mansimov arasındaki milyon dolarlık petrol tankeri ortaklığından söz ediliyor.
Sanıyorum ki önümüzdeki dönemde Erdoğan ailesi ile İran arasındaki dolaylı ticari ilişkiler de gündeme getirilecek. Bu da Türkiye’yi İran üstünden kuşatmanın ikinci katı olabilir.

SİYASETÇİ VE TİCARET

Dünya siyaset tarihi bir gerçeği pek açık biçimde ortaya koymuştur: Siyaset ile ticaret iç içe yürütülemez. Rahmetli Adnan Menderes de bunu bildiğinden çocuklarına ticareti yasaklamıştı. Maalesef bu doğru tutum; AKP’liler tarafından hiç dikkate alınmamış. Siyaseti kullanarak bir an önce zenginleşmek için her yolu denemişler. Meydanlara kefenle çıkmak yerine içlerindeki aşırı zenginlik ihtirasını ipe çekselerdi; böyle sıkıntılar olmayacaktı.
Erdoğan-Kılıçdaroğlu restleşmesinde, Erdoğan ciddi bir yara almıştır.
Açık söyleyelim: Demokrasisi gelişmiş bir ülkede böyle bir olay yaşansaydı, hem işin içindeki siyasetçi hem de onun başında bulunduğu hükümet yıkılır giderdi. Ama burası Türkiye...
“Çalıyor ama çalışıyor!” diyerek hırsızlığı bile kutsallaştırıyoruz. Üstüne üstlük, MİT, Rıza Zarrab için bu hükümeti uyarmışken ona Erdoğan’ın da katıldığı törende üstün ihracatçı ödülü veriyoruz. Sonra da hükümete komplo kurulmasından söz ediyoruz.
Ülkemizin kuşatıldığı şu ortamda; bizler Türkiye’yi mi savunacağız yoksa ülkeyi yönetenlerin yolsuzluklarını, rüşvet ilişkilerini mi?
Kirlenme o kadar yoğunlaştı ki hiç ilgisi olmayan biz masumlar bile bunun sıkıntısını çekmeye başladık.

Man Adası’ndan İran’a... - Resim : 1