Mao’nun Atatürk’e verdiği değer

Çin’de ders kitabının kapağında Atatürk var

Balıkesir’de kimileri “Ülkücülük” adına Çin’i emperyalizmden kurtaran Mao’nun kuklasını astılar. Oysa Mao, 1949 yılında halk iktidarını kurunca, Atatürk’ün resmini ortaokul tarih kitabının kapağına koydurdu. Atatürk, Çin’de Asya’nın dört devrimci önderinden biri. Yakın Çağ Tarihi dersinde Kemalist Devrime 2 sayfa ayrılmış. Bütün insanlığın devrim mirasını benimseyen Çin, mucizeler yaratıyor. Milletlerarası değerlere saldıran bağnazlar ise Türkiye’yi ortaçağ karanlıklarına gömmek istiyorlar.

ATATÜRK FOTOĞRAFI DERS KİTABININ İÇ KAPAĞINDA
ABD ve Avrupa, “Kemalizmin modası geçti” fetvaları veriyor. Dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Çin’de ise, sekizinci sınıfın ikinci döneminde okutulan Dünya Yakın Çağ Tarihi’nin ilk sayfasında, Sovyet Devriminin önderi Lenin ve Hindistan’da İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadelenin önderi Gandi ile birlikte Atatürk’ün mareşal üniformalı resmi var.
Çinli yetkililer, Atatürk resminin kitap kapağına 1949 yılında bizzat Mao’nun talimatıyla konduğunu belirtiyorlar. Bilindiği gibi Mao, 1930’lu yıllarda Çin Devriminin yolu tartışılırken “Çin’in Kemal’i nerede” demişti.

ÇİN’DE DEVLET OKULLARINDA KEMALİST DEVRİM ÖĞRETİLİYOR
Ortaokul 8. sınıf Dünya Yakın Çağ Tarihi ders kitabı, Sovyet Devrimiyle başlıyor ve Kemalist Devrimle devam ediyor. Ders kitabının 9-12. sayfalarında, Türkiye haritası yanında, Atatürk’ün kara tahta başında yeni Türk harflerini öğreten fotoğrafına da yer verilmiş.
Kemalist Devrimi anlatan bu bölüm özetle şöyle:
“Osmanlığı sultanlığı, 1920 yılında Sevr Antlaşması’nı imzaladı ve İngiltere, Fransa ve İtalya’nın Türkiye’yi işgalini kabul etti. Yurtsever Mustafa Kemal, işgale karşı kurtuluş savaşını başlatarak ayrı bir hükümet kurdu. Savaş, İngiltere’nin desteklediği Sultan’ın yenilgisiyle sonuçlandı. 1923 yılında yapılan Lozan Antlaşması’yla Türkiye’nin yeni sınırları denizler dahil çizildi. Yabancı devletlerin Türkiye üzerindeki ayrıcalıklarının hepsine son verildi. Türkiye Cumhuriyeti bağımsız yeni bir devlet olarak kuruldu. Böylece 600 yıllık Osmanlı tarihi son buldu ve Türkiye’nin önünde yeni bir sayfa açıldı.”

AVRASYA’DA YAŞAYAN DEĞER
Kitapta Türk Devrimi’ne ayrılan bölümde, çerçeveli olarak şu değerlendirmeye yer verilmiş: “Türkiye, Atatürksüz ve yalnız kalsa da, Atatürk hâlâ değerini koruyor.”
Bir buçuk milyara yaklaşan Çinli, okullarda devrimden bu yana, 66 yıldır Çin Devrimi yanında Sovyet Devrimini, Türk Devrimini, diğer devrimleri öğrenerek yetişiyor. Çin mucizesini yaratan insan kaynağı, böyle yetiştiriliyor.

MİLLİ DEVLETİMİZİ YIKANLARA HİZMET
ABD, sözümona müttefikimiz. Ancak millî devletleri yıkma planını uygulamaktadır. Türkiye’de millî devletin temelini oluşturan Kemalist Devrime karşı yürütülen yıkıcı faaliyetin arkasında ABD var. Aynı ABD, Türkiye’yi bölgedeki ve Asya’daki olası müttefiklerinden koparmak ve yanlızlaştırmak için özel uygulamalarda bulunuyor. Son günlerde birdenbire piyasaya sürülen Çin düşmanlığı da bu bağlamda. Kendisine “Milliyetçi” diyen bazıları, Millî Devletimizi yıkan ABD planlarında rol üstleniyorlar.
ABD, Türkiye’yi borç batağına batırdı ve Büyük Kürdistan planını silahlı güç kullanarak yürütüyor, başka deyişle Türkiye’yi bölüyor. Suriye sınırımızdaki ABD-İsrail koridoru, artık Türkiye için yakın tehdit haline geldi. Türkiye ABD denetimi altında ekonomik çöküşe gidiyor ve bölünüyor. Bu koşullarda bölge ülkeleriyle ve Asya ülkeleriyle işbirliği, Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve ekonomik çözüm için kaçınılmaz. Avrasya dayanışması, Kemalist Devrimle kurduğumuz millî devletimizi ayakta tutmak ve yenilemek için biricik çıkış yoludur.

TÜRKİYE’DE KEMAL DEVRİMİ
Türkiye Birinci Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle çıktıktan sonra emperyalist güçler Türkiye’yi parçalayarak sömürgeleştirme yarışına girdiler. Türk milleti içinde bulunduğu vahim durumdan kurtulmak için, Türk milli burjuvazisi çatısı altında örgütlendi ve vatansever general Kemal, Türk Milli Kurtuluş Savaşı’nın önderliğini üstlendi.
Kemal’in önderliğindeki milli burjuvazi gelişmelere seyirci kalan padişah hükümeti ile bütün bağlarını kopardı ve 1920 yılının Nisan ayında milli bir hükümet kurdu. Emperyalist güçlerle işbirliği yapan padişah hükümeti, aynı yılın Ağustos ayında Türk milletinin bağımsızlığını ortadan kaldıran “Sevr Antlaşması”nı imzaladı. Bu anlaşma tam olarak İngiliz ve Fransız mandası altında yarı sömürge bir ülkeyi öngörüyordu.
Milli mücadeleyi yürüten Kemal önderliğindeki milli hükümet, en sonunda 1922 yılında İngiltere’nin kuklası durumundaki padişah ordusunu ve yabancı işgal kuvvetlerini yenerek, emperyalist güçleri Sevr’e cevap niteliğinde olan “Lozan Antlaşması’nı imzalamaya zorladı.
Lozan Antlaşması Türkiye’nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tanıyor; Türk toprakları üzerindeki her türlü yabancı denetimini ve yabancılara tanınan her türlü ayrıcalığı ortadan kaldırıyor; Boğazlar’ın tarafsızlık statüsünü taahhüt ediyordu.
Halkın bağımsızlığını kazanmasından sonra Türkiye, Cumhuriyet yönetimini benimsedi, Kemal cumhurbaşkanı oldu. Kemal önderliğindeki Cumhuriyet hükümeti burjuva demokratik (milli demokratik) devrimi başlattı.
- Devlet yönetiminde: Padişahlık ve saltanat kaldırıldı ve o yönetime ait bütün unsurlar ülke dışına çıkartıldı; burjuva demokratik güçler cumhuriyet yönetimi altında birleştirildi.
- Ekonomide: Halk ekonomisinin kurulması ve milli kalkınma yolunda kapitalist ekonomik model benimsendi.
- Eğitimde: Milli eğitim ilkesi benimsendi; alfabe devrimi yapılarak Arap harfleri yerine Latin harfleri kabul edildi.
- Toplumsal yaşamda; çağın gerisinde kalmış ve toplumu yozlaştıran her türlü gelenek ve kurum ortadan kaldırıldı.
Burjuva demokratik devrimin bir gereği olarak milli bağımsızlığın pekiştirilmesi sürecinde milli bilinç canlandırıldı.
Kemal Devrimi bir burjuva devrimidir. Kemal, Osmanlı Devleti’nin yüzyıllardır sürdürdüğü feodal toplum yapısını sona erdirerek Türkiye tarihinde yeni bir dönemi başlatmıştır.