Maskeyi çıkardı PKK ABD askeri

ABD, kendi yarattığı IŞİD’i kullanarak Suriye ve Irak’ı kan gölüne çevirdi. Sırada Lübnan’ın ve Ürdün’ün olduğu konusunda ciddi bilgiler geliyor. Daha şimdiden ölenlerin sayısı yarım milyona yaklaştı. Gerçek sayıyı kimse bilmiyor. Kimin kimi, nerede, ne zaman öldürdüğü bile belli değil.
Katliam sürüyor. Bin, on bin, yüz bin, bir milyon, ... insan ölmüş, onbinlerce kadına tecavüz edilmiş ABD’nin umurunda değil. Tek derdi kendi çıkarları.

YÜZ YILLIK HAYAL
İlk planı İngilizler hazırlamıştı. Sonra ABD-İngiltere ortaklığının projesi haline geldi. Arkasından tüm Batı peşine düştü. Kendi kontrollerinde kukla bir Kürt devleti kurulmalıydı. İsrail’in güvenliği için de bu şarttı.
Sonradan adı bile İsrail’le özdeşleşti. “Üç İsrail”den biri, “2. İsrail” devleti. Neredeyse yüz yıllık bir hayal. Bu devletin yaşaması için kendi hesabına petrol satışı yapması lazım. Onun için de bir koridorla Akdeniz’e bağlanması şart.
Şu anda Suriye sınırımızda yaşananların nedeni de bu.

ABD’NİN GÖZDESİ PKK
Son dönemde iyice netleşti. ABD’nin yeni gözdesi PKK. IŞİD bahanesiyle PKK’nın da önü açılıyor. Batı kamuoyunda PKK için “Terör örgütü değil, Batı’nın müttefiki” algısı oluşturuluyor. Batı’dan gelen bilgilere bakılırsa belli mesafe alındığı da görülüyor.

ABD-İSRAİL KORİDORU
Daha önce de sık sık dile getirdik. IŞİD bir CIA-MOSSAD örgütü. Bakmayın ABD uçaklarının onu vurduğuna. O, ABD ne istiyorsa onu yapıyor. Şu anda Türkiye sınırından Akdeniz’e uzanacak “koridor”u inşa etmekle meşgul.
Önce IŞİD devreye giriyor. Sağa sola saldırıyor. Katliamlar yapıyor. Arkasından ABD uçakları harekete geçiyor. Bölge IŞİD’den temizleniyor(!) PKK/PYD’ye teslim ediliyor. Ama Telabyat’tan sonra herkes uyandı. “ABD-İsrail Koridoru” için savaşıldığını anladı.

SERT KAYA
Ancak “Koridor” Türkiye kayasına çarptı. Türkiye, “ABD-İsrail Koridoru”na izin vermeyeceğini açıkça ilan etti. Olay basına düşmeden önce konuştuğum askeri yetkililer “Celablus”u işaret etmişlerdi.
“Sözkonusu olan Türkiye’nin güvenliği ise ne gerekiyorsa yapılır” demişlerdi. Bu tutum daha sonra devletin bütün kademelerince dillendirildi. MGK’dan çıkan mesaj da aynı!

MASKE ÇIKTI
İşte tam bu noktada PKK devreye girdi. 7 Haziran seçimleri öncesinde “barış” nutukları atan PKK/HDP yüzündeki maskeyi çıkardı. Türkiye’nin kararlılığından çok telaşlanmıştı. Panik halinde “İç savaş” tehdidinde bulundu.
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan PKK’ya yakınlığı ile tanınan Fırat Haber Ajansına konuştu. “MGK toplantısında veya başka mercilerde Rojava’daki kantonlara müdahale kararını alırlarsa, Rojava’ya müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz. O zaman Türkiye’nin tümü bir savaş sahasına dönüşür” dedi.
“ABD-İsrail Koridoru” için “ABD askeri” olacaklarını ilan etti.

‘HA KOBANİ, HA AMED!’
Bu arada, Karayılan’ın “Ha Kobani’ye müdahale etmişsin, ha Amed’e” sözleri de dikkat çekti. Amed dediği Türkiye sınırları içindeki Diyarbakır. “Kobani” dediği Suriye’nin bir kasabası. Sınır değişti de bizim mi haberimiz yok!

‘AÇILIM’ BU HALE GETİRDİ
AKP’nin ABD koordinatörlüğünde PKK ile yürüttüğü “açılım”ın Türkiye’yi getirdiği nokta bu. AKP, ABD ile birlikte sadece Türkiye’nin bir bölümünü PKK’ya terk etmedi. “Açılım” sonrası izlediği Suriye politikasıyla Suriye’nin bir bölümünün de PKK/PYD’nin eline geçmesini sağladı.
Zamanında çok uyardık, ama dinletemedik. Erdoğan ve AKP şimdi “Ne yapacağız?” derdinde. Yapılacak iş belli. Koridor kesilecek. Eş zamanlı olarak PKK terörüne karşı mücadele başlatılacak.

HDP’YE VERİLEN OYLAR
PKK şimdiden “iç savaş” tehdidine başladı. PKK’ya bu cüreti kim verdi dersiniz? HDP’ye oy verin çağrısı yapanlar, “barajı aşsın” diye HDP’ye oy verenler şimdi ne düşünüyor acaba?
Neyse! Yanlışın neresinden dönülse kârdır!